Riyad taht oyunları: İran’a karşı savaş tamtamları çalmaya başladı

Suudi Arabistan’da Velihat Prens Muhammed bin Salman’ın saray darbesinin artçıları devam ediyor. Kraliyet ailesinden birçok kişi tutuklanırken, dün ikinci bir prensin ölüm haberi geldi. Öte yandan Velihat Prens, İran’a karşı savaş tamtamları çalmaya başladı.

Riyad taht oyunları: İran’a karşı savaş tamtamları çalmaya başladı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.11.2017 - 22:23

Suudi Arabistan’da bir yandan kraliyetin en üst düzey isimleri yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle gözaltına alınırken diğer yandan Suriye, Irak, Lübnan, Filistin ve Yemen’de üstünlüğü ele geçiren İran’a karşı yeni seferberliğin fitili ateşleniyor. Suudi Arabistan’da onlarca prens ve bakanı yakalatıp trilyonlarca dolarlık mal varlığına el koyan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MBS), İran’a karşı savaş tam tamları çalıyor.

Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile telefonda görüşen MBS, İran’ı Yemen’de yönetimi ele geçiren Şii Husilere füze vermekle suçlayıp “Bu, İran rejiminin doğrudan askeri saldırganlığıdır” dedi. “Savaş nedeni olarak değerlendirilebilir” diye ekledi. Açıklama, cumartesi günü Husilerin Yemen sınırına 850, Suudi başkenti Riyad’a 35 km mesafedeki Kral Halid Havaalanı’na Burkan H2 tipi balistik füze attıklarını, Riyad’ın da savunma sistemleriyle füzeyi havada imha ettiğini duyurmasının ardından geldi.

Hizbullah’ı suçladı

CNN’e konuşan Suudi Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr “Husi bölgesinden İran yapımı füzeyi fırlatanın İran destekli Lübnanlı Şii örgüt Hizbullah olduğunu” iddia etti. Cubeyr “Ulusal güvenliğimizi ihlal eden hiçbir şeye izin vermeyeceğiz” dedi. Suudi Krallığı, Husiler için 40 kişilik “terörist” listesi hazırlayarak yakalanmalarını sağlayacak bilgi verenlere onlarca milyon dolarlık ödül koymuştu.

Suudi Arabistan ile İran’ın nüfuz rekabetine girdiği ülkelerden biri olan Yemen’de, Mart 2015’te Husilerin Riyad destekli Mansur Hadi yönetimini devirmesinin ardından Suudi liderliğindeki koalisyonun başlattığı hava saldırılarında bugüne dek binlerce sivil öldü, 7 milyon insan açlıktan ölümün eşiğine geldi ve yarım milyonu aşkın kişi kolera salgınından etkilendi. Husiler füze saldırılarıyla direnirken önceki gün koalisyon “karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu” açıkladı. Dün New York merkezli İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütünden, Husilerin füze saldırısının “büyük ihtimalle savaş suçu olduğu” iddiası geldi.

‘Bölgesel zorba’

Füze suçlamalarını reddeden İran’ın Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “Savaş çıkarmaya yönelik saldırgan tarafın Suudi Arabistan olduğu, tüm Ortadoğu’yu tehdit eden bölgesel zorbalık yaptığı” yanıtını verdi.

Daha önce Yemen’e sadece BM yardımlarının girmesine izin veren, onun için bile büyük zorluk çıkaran koalisyon önceki gün “Husilere füze ve diğer askeri teçhizat sevkiyatını önlemek” gerekçesiyle Yemen’in kara, hava ve deniz sınırlarını tümden kapatmıştı.

İnsani kriz uyarısı

Yemen’e önceki günden beri insani yardım sokulamazken BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü, “Yaşam kanalları açık tutulmazsa, zaten dünyadaki en kötü insani krizlerden birinden geçen Yemen halkı için felaket olur” tepkisini gösterdi. BM’nin uçuşlarına izin verilmemesinin yanısıra gemilerini Hüdeyde’den çekmesinin istendiğini, oysa bu limanın Yemen’e insani operasyonların omurgasını oluşturduğunu söyleyen sözcü “Yakıt, gıda ve ilaç ülkeye girmeye devam etmek zorunda. Bu devasa bir mesele” dedi. Toptan ablukanın, yakıt fiyatlarını yüzde 60 artırdığını belirtti.

Bir prens daha öldü

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan’da yolsuzluk gerekçesiyle onlarca prens ve bakanın gözaltına alınmasını “Kral Selman ve Veliaht Prens’e büyük güvenim var. Ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Sert muamele ettikleri kişiler yıllardır ülkelerini soyuyorlardı” diye desteklerken ikinci bir prensin öldüğü haberi geldi. Pazar gecesi Asir Eyalet Vali Yardımcısı Prens Mansur bin Mukrin’in helikopter kazasında öldüğünün açıklanmasının ardından, ABD merkezli güvenlik uzmanı ve eski FBI ajanı Ali H. Soufan, Prens Abdülaziz bin Fahd’ın kendisini yakalamaya gelen güvenlik güçleri ile korumaları arasında çıkan çatışmada öldürüldüğünü öne sürdü. Yerel medya kalp krizinden öldüğü haberlerine yer verdi. Türk Telekom’un yüzde 55’inin sahibi olan ve iflas bayrağını çeken “Saudi Oger” şirketinin ortakları arasında hem istifa eden Lübnan Başbakanı Hariri hem de Abdülaziz bin Fahd var.

2005’te ölen eski Kral Fahd’ın oğlu Abdülaziz’in (44) sadece ABD’de 5.8 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor. Devam edeceği açıklanan gözaltı operasyonları kapsamında dün itibarıyla mülti milyarder yetkililere ait 1200 banka hesabı donduruldu. Başsavcının “yolsuzluğu temizlemek için sadece bir başlangıç” diye nitelediği gözaltılar için 3 yıldır kanıt toplandığı, kimsenin kaçmaması için soruşturmanın gizli yürütüldüğü duyuruldu.

ABD Başkanı Trump, göreve gelmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Riyad, ardından da İsrail’e yaparken selefi Obama döneminin İran’la ılımlı politikasına kırmızı çizgiyi çekmişti. Suudi Kralı Selman, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Trump’ın “Küresel Aşırılık Yanlısı İdeolojilerle Mücadele Merkezi” açılışında dünya biçiminde kristal küreye ellerini koyarak verdikleri ittifaklık pozu tartışma yaratmıştı.

ABBAS RİYAD’A GİTTİ

Suudi Arabistan’daki gözaltı operasyonlarıyla birlikte, Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin Riyad’a gidip istifa açıklaması Veliaht Prens Selman’ın baskısı altında olduğuna yorulmuştu. Dün de Amerikan basınına yansıyan haberlerde, Riyad’da bulunan devrik lider Mansur Hadi’nin Yemen’e dönmesine şubattan beri izin verilmediği ve ev hapsinde tutulduğu iddiası büyük yankı yarattı. Zincire eklenen son halka, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın programında olmadığı halde önceki akşam apar topar Riyad’a gitmesi oldu. İsrail gazetesi Haaretz’e göre gündemde İran ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni İsrail-Filistin barışı girişimi vardı. Hakkında “akıbeti Hariri ve Hadi gibi mi olacak” spekülasyonları yapılan Abbas, geçen ay Fetih-Hamas barışına onay vermişti.

‘Beyrut’a değil, BAE’ye uçtu’

Can güvenliğinden endişe ettiği gerekçesiyle Suudi Arabistan’da açıkladığı sürpriz istifa kararıyla Suudi Arabistan-Lübnanİran hattında yeni bir krizi tetikleyen Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin Riyad’dan ayrıldığı ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gittiği öne sürüldü. Hariri’nin sahibi olduğu Future TV ile Suudi merkezli El Arabiya gazetesinin haberine göre, Riyad’dan dün erken saatlerde ayrılan Hariri başkent Abu Dabi’de BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan ile görüşecek.

İstifasını ülke dışında yapması Lübnan Başbakanı’nın görevini isteği dışında bıraktığı yönünde spekülasyonlara neden olmuş, Hizbullah ise Hariri’nin istifasının arkasında Riyad hükümetinin olduğunu öne sürmüştü. Suudi Arabistan iddiaları reddetmişti. Lübnan’ın Hizbullah bağlantılı El Ekber gazetesi ise Saad Hariri’nin Riyad’a vardığı geçen cuma günü gözaltına alındığını öne sürdü. Habere göre, Suudi güvenlik güçleri tarafından izlenen Hariri’nin telefonuna erişimi de kısıtlı.

Bahreyn: Lübnan’ı terk edin

Diğer taraftan Lübnan eski Başbakanı Fuad Sinyora partisinin başkanı Hariri’nin ülkesine döneceğini söyledi. Hairiri ile önceki gün telefonda konuştuğunu belirten Sinyora, Hariri’nin Lübnan’a dönüşünü “öncelik” olarak nitelendirdi. Riyad’ın müttefiki Bahreyn’den ise dün Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısının gelmesi dikkat çekti.

Bu arada Suudi Arabistan Körfez İşleri Bakanı Tamer el Sabhan, Hizbullah’ın hareketleri sebebiyle Lübnan’ı savaş ilan eden ülke olarak göreceklerini belirtti.

Lübnan hükümetinin Hizbullah’ın saldırganlığını dizginlemesini beklediklerini dile getiren bakan, ayrıca Hariri’nin baskı altında istifa ettiği yönündeki açıklamaların “Lübnanlıları dağıtmak” amacıyla yapıldığını da sözlerine ekledi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr de CNN’e verdiği söyleşide Hariri’nin istifaya zorlandığını iddia etmenin “saçmalık” olduğunu savunurak başbakanın hükümetteki kararları Hizbullah’ın alması sebebiyle istifa ettiğini kaydetti. Cubeyr, Suudi Arabistan ve Lübnan’dan çifte vatandaşlığı bulunan Hariri’nin Suudi vatandaşı olarak istediği herhangi bir yere gitmekte özgür olduğunu da sözlerine ekledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon