Rüküş, sanat oldu!

Pera Müzesi “Kitsch”e yolculuğa çıkarıyor; zevk meselesi mi, alt kültür mü? Pera Müzesi, 13 sanatçı ve sanat kolektifiyle cesur bir adım atıyor, güzelin tanımını sarsıyor.

Yayınlanma: 26.02.2021 - 07:30
Abone Ol google-news

“Kitsch” yazılır, kiç okunur. Bayağı, çirkin, rüküş, zevksiz gibi olumsuz sıfatları çağrıştıran sözcüğü sıklıkla kullanmaya bayılırız.

Üzerinde yapay su damlacıkları olan kumaş ya da plastik bir gül gördüğümüzde, takside aynadan sarkan, hareketli sevimli bir köpek kafasına gözümüz takıldığında “kitsch” deyip iç çekeriz.

Pierre et Gilles - Çiçekler ve Gözyaşı

Yanımızdaki aynı fikirde değilse “Zevk meselesi, renklerle zevkler tartışılmaz” deyiverir! Batı’da ve özellikle Almanya’da 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra, endüstrileşmenin yaygınlaşması, kırdan şehirlere göçün hızlanmasıyla yaygınlaşan, alt kültürü temsil eden kitsch, karmaşık, algıya ve zamana göre değişebilen bir kavram.

Örneğin yıllar önce giysilerde, dekorasyonda pek kitsch bulduğumuz kaplan deseni ünlü moda evleri el atınca birden nitelik değiştiriverdi. Terlikten, bluzuna, eteğine, taytına kaplan desenli giysiler, aksesuvarlar nedense artık kimsenin gözüne batmıyor. Dekorasyon dergilerine bakılırsa uzun tüylü pelüşler de sınıf atladı, zira pelüş yastıklardan geçilmiyor. 

Pera Müzesi, 2021 yılının ilk sergisi “Zevk Meselesi”nde, cesaretle bu kaypak, sanat eleştirmenlerinin uzun yıllardan beri tartıştıkları kavrama kucak açıyor. Kitsch’in günümüz görsel kültürüyle ilişkisine odaklanıyor. 

Gülsün Karamustafa - Sarmal

GÜZELİN TANIMINI SARSIYOR

6 Haziran’a kadar devam edecek sergide, Ulya Soley’in küratörlüğünde 13 ünlü sanatçı ve kolektifin yerleştirme, kolaj, video, fotoğraf gibi farklı alanlarda ürettikleri eserleri yer alıyor.

Serginin açıldığı gün, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol’un eşliğinde izlediğimiz eserlerin sanatçıları şöyle:

Alex Da Corte & Jayson Musson, Bruno Miguel, Cameron Askin, FAILE, Farah Al Qasimi, Gülsün Karamustafa, Hayırlı Evlat, Miao Ying, Nick Cave (aynı isimdeki şarkıcıyla karıştırılmasın), Olia Lialina & Mike Tyka, Pierre et Gilles, Slavs and Tatars ve Volkan Aslan.

Can alıcı renklerle göze çarpan fotograflar, bitpazarından toplanmış objelerle yerleştirmeler, pop şarkılı videolar, Rio Karnavalı’nın renkleriyle üretilmiş porselenler, turşulu şişeler ve hatta cezaevinde tutuklular tarafından yapılan boncuk işler müzenin iki katına yerleştirilmiş.

Meğer bu boncuk işleme geleneği Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz esir kamplarında hüküm süren askerler tarafından başlatılmış ve bugün Türkiye’deki cezaevlerinde devam ediyor.

Küratör Ulya Soley kitsch kavramını “Bazılarına göre çirkinliği ve bayalığı kavramsallaştırarak güzelin mertebesine erişiyor, bazılarına göre ise güzelin tanımını sarsarak kendine alan açıyor. Yöntemi ne olursa olsun, kitsch sistemin boşluklarına sızarak etkilemeyi sürdürüyor” diye açıklıyor.

ARİSTOKRASİ ‘KİTSCH’E KARŞI

Soley’in bu tanımı kitsch sanatının en ünlü isimlerinden Jeff Koons ile Japon Takashi Murakami’yi akla getiriyor. Yıllar önce Versailles Sarayı’nın muhteşem kristal avizelerinin altında Murakami’nin plastik çiçeklerini görünce afallamıştım. Soyunun Kral 14. Louis’ten geldiğini iddia eden Fransız bir aristokrat, şıklığın, zarafetin sembolü Versailles Sarayı’ndaki serginin kaldırılması için mahkemeye başvurmuştu.

Kitsch, Murakami Soley’in tarif ettiği gibi sarayda kendisine bir alan açmayı başarmıştı. Aynen Amerikalı Jeff Koons’un gerçek çiçeklerle yaptığı köpek heykelini en son Bilbao’daki Guggenheim Müzesi’nin bahçesine yerleştirtmeyi başardığı gibi.

Pera Müzesi’ndeki “Zevk Meselesi”ne dönersek, sergide “Karpuz Halısı Uçuş”, “Kaplaniye” ve “Sarmal” adlı eserleriyle katılan Gülsün Karamustafa uzun zamandan beri kitsch kavramı üzerine düşünen ve üreten bir sanatçı. Özellikle 80’li yıllardaki çalışmalarında köy estetiğinin kente taşınmasında önemli bir rol oynuyor.

Saltonline.org’da Nilgün Özayten’in kaleme aldığı yazıya göre Karamustafa’nın yapma çiçekli, evlerden toplanan kumaşlarla ürettiği işlerinde kitsch’i kullanması her şeyden öncelikle bir tercihtir.

Öte yandan yaşamakta olduğu zaman dilimi de bolca kitsch içerir; dolayısıyla amacı yaşadığı zamanı anlatmak olan sanatçının işlerine kendiliğinden girer yani sızar. 

Kemerlerinizi bağlayın Pera Müzesi’ndeki kitsch yolculuğuna hazırlanın.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler