Sadakat madalyası

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan (solda) ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım (sağda)

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün sürpriz bir kararla, önceki gün Meclis Başkanı seçilen Binali Yıldırım’a Devlet Şeref Madalyası verdi. Erdoğan’ın, Yıldırım’a madayla takmak için Saray’da düzenlediği tören de ilklere sahne oldu. Madalya ve Nişanlar Yasası’nın hükümlerine göre verilen devlet şeref madalyaları, şimdiye dek Bakanlar Kurulu’nun teklifi, Cumhuraşkanı’nın tevcihi ile veriliyordu. Ancak 2 Temmuz’da çıkarılan uyum KHK’si ile bu yasada da değişiklik yapıldı. Madalyaların veriliş usulünden “Bakanlar Kurulu teklifi” düzenlemesi çıkarıldı. Tüm devlet madalya ve nişanlarının sadece Cumhurbaşkanı’nın kararı ile verilmesinin önü açıldı.

Kriterleri belirlenmedi

Madalyanın ebat, biçim ve özelliklerinin tespiti, kimlere ve nasıl verileceği ve yasanın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar da Devlet Madalya ve Nişanları Yönetmeliği’ne göre belirleniyordu. Ancak uyum yasası ile bu düzenlemede de değişiklik yapıldı. Yönetmelikle belirlenmesi gereken ayrıntıların, “Cumuhurbaşkanlığı’nca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenmesi ve Resmi Gazete’de yayımlanması” esası benimsendi. Ancak dünkü madalya töreninden önce yeni bir yönetmelik düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlanmadı. Yerine yenisi düzenlenmediği için halen yürürlükte olan yönetmelikte “Madalya alacak Türk vatandaşlarının listesinin her yıl Başbakanlık tarafından 29 Ekim’de ilan edilmesi” hükmüne yer verilmesine karşın böyle bir ilan da yapılmadı.

Kişisel anılar

Usul eksiklerine karşın Erdoğan, Devlet Şeref Madalyası’nı Saray’da düzenlenen törenle Yıldırım’a “tevcih” etti. Erdoğan konuşmasında “Madalya, sadece devletimiz ve halkımız adına gösterilen fedakarlıklar karşısında vefa borcumuzun bir nişanesidir. Gerek Bakanlığı gerekse Başbakanlığı döneminde sergilediği uzlaşmacı, kuşatıcı ve samimi yaklaşımını Meclis Başkanlığı sürecinde de devam ettireceğine inanıyorum” demesine karşın, daha çok Yıldırım’ın kendisiyle olan “dava arkadaşlığına” dair değerlerlendirmeler yaptı. Erdoğan, “Siyasette aynı ideallere inandığınız, aynı değerleri paylaştığınız, gönül ve fikir birliği içinde hareket ettiğiniz yol arkadaşlarınızın değeri her şeyin üstündedir. Türlü imkanlarla, zorluk ve badirelerle dolu siyaset yolculuğu ancak sizi anlayan, sizinle aynı hedeflere kilitlenen yol arkadaşlarınızla yürünebilir.

Hayatta en büyük zenginlik dost biriktirmektir. Allah’a hamd olsun 40 seneyi aşan zorlu siyaset yolculuğumuzda Rabbim bizlere, Binali Bey gibi güzel dostlar, sağlam dostluklar nasip etti” ifadelerini kullandı. Erdoğan, şunları söyledi: “Binali Bey ile 40 yıllık dostluğumuz pek çok imtihanı başarıyla atlatmıştır. 40 yıllık yoldaşlığımızda bizleri hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi bazıları gibi yolunu da şaşırmadı. Üstlendiği her vazifeyi, deruhte edilen her görevi ehliyet, liyakat ve prensiplerine sadakatla en güzel şekilde yerine getirdi. Gücünü ve itibarını makamlarından alanlardan değil, icraatlarından, millete yapmış olduğu hizmetlerden alan bir arkadaşımız oldu.” Erdoğan, “Ancak Binali Bey, asıl 15 Temmuz gecesinde demokrasiye, milletin iradesine, ülkemizin bağımsızlığına sahip çıkan cesaretiyle milletimizin gönlündeki yerini ayrıca pekiştirmiştir” dedi.

Tören sırasında gözyaşlarına hâkim olamayan Yıldırım, mührü teslim ederken Erdoğan için yazdığı mektubu okudu. Mektupta şu satırlar yer aldı: “Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçilmiş kurucu başkanı oldunuz. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin son Başbakanı olarak bugüne kadar devlet idaremizin bütün tarihi kararlarında, milletimiz ve ülkemiz adına bu ulvi makamların iradesini temsil eden Başbakanlık Mührü’nü binlerce yıllık Türk devlet hayatımızın bir aziz hatırası ve ölümsüz nişanı olarak seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanımız olan zatıdevletlerinize arz etmekten büyük şeref duyuyorum.” Yıldırım konuşmasında Erdoğan’ın yol arkadaşı olmaya devam edeceğini söyledi.