Şadan ağabeysiz zor

Kuzguncuk’ta küçük bir lokalde tanıştım Şadan Kalkavan’la. Çabuk kaynaştık. Baba-oğul oluverdik. Ali Şen döneminde Selim Soydan’la beraber futbol şubesi sorumluluğunu yönetiyordu.

Ben de o yıllarda Fenerbahçe’yi takip ediyordum. Haber konusunda hiç sıkıntı çekmedim. Çünkü gün içinde bütün olup biteni karşı karşıya geldiğimizde anlatırdı. Açık yürekliydi, kimseleri üzmek kırmak istemezdi.

‘Yalan yazmadım’

Aziz Yıldırım’ın başkanlığında Mustafa Denizli deplasmanda puan kaybetmiş, yönetim “Gönderelim” kararı almış. Şadan Ağabey araya girmiş, “Böyle şey olmaz” demiş. Bir gün sonra bu gelişmeyi bana anlattı. Ben de, “Mustafa Denizli ipten döndü” diye yazdım. Birkaç gün sonra Aziz Yıldırım’la karşılaştım. Belli ki çok kızmış: “Yalan yazmışsın, mahkemelerde sürüneceksin.”  dedi. Cumhuriyet gibi bir gazetede yalan yazma lüksümün olmadığını söyledim.

Haber kaynağımı sordu, “Meslek sırrı” dedim. Üç yıl kadar yüzüme bakmadı. F.Bahçe muhabirleri, Kalkavan’ın yöneticilik yaptığı dönemlerde en rahat günlerini geçirdiler. 15 günde bir yemekli toplantılar yapardı. Ali Şen’e kızdı (Aykut’u, Oğuz’u göndermişti) istifa etti, Aziz Yıldırım’ı hem sevdi, hem de sevmedi. Yıldırım kararları tek başına vermek ister, o karşı çıkardı.

F.Bahçe başkanının futbol şubesini kendisine bağlamasıyla Kalkavan yönetimden ayrıldı.

Dürüsttü, paylaşımcıydı

Aziz Yıldırım cezaevine girdi, ziyaretine gidenler arasında Kalkavan da vardı. Dönüşte anlattı. Yıldırım şöyle demiş: “Beklediklerim gelmedi ama sen geldin.” Kucaklaşıp öpüşmüşler. Şadan Kalkavan haksızlıklara hiç tahammülü olmayan birisiydi. Dürüsttü, paylaşımcıydı. Oyuncularla diyalogları mükemmel ötesiydi. Ben yıllardır sporun içindeyim, abartmıyorum bu kadar çok sevilen bir yönetici görmedim. Futbolcu,karşısında ceketini iliklerdi.

Şadan Ağabey F.Bahçe’ye âşıktı. Yöneticiliğinde gecesini gündüzüne kattı. Çok çalıştı. Rüştü’sü, Aykut’u, Oğuz’u her idman sonrasında işyerine uğrar sohbet ederlerdi. Şadan Kalkavan bundan büyük keyif alırdı.

Futbolcuların saygısı

Şahit olduğum bir şey: Futbolculardan bazıları gün içinde birkaç saat izin istemeye gelmişlerdi. İki saat izin vermişti. Sonra öğrendim ki bir saat sonra dönmüşler tesislere. İşte bunun adı saygı.

Şadan Kalkavan aynı zamanda denizcilik sektörünün de duayeniydi. Gemicilerin Şadan babasıydı, F.Bahçelisinin, Beşiktaşlısının, Galatasaraylısının, Rizelisinin milyonlarca seveninin Şadan babasıydı.

Dün 7’den 70’e göz yaşı döktü sevenleri. Cenaze töreni insan seliydi. Selim Ağabeyi (Soydan) soruyorsanız: Bir insan bir günde bu kadar mı çöker. Evet çökmüş. Soydan, Kalkavan’ın hayattaki en yakın arkadaşlarından biriydi. Güle güle onurlu, gururlu, güzel adam.