"Sahte verileri hazırlayanları lanetliyorum"

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda görülen 345 sanıklı davanın 62. duruşması yapıldı. Duruşmaya 249 tutuklu sanıktan 193’ü katıldı. Tutuklu sanık emekli Tuğamiral Hüseyin Hoşgit’in avukatı Nevzat Güleşen söz alarak, mahkemenin müvekkiline kayınpederinin cenazesine katılması için izin verdiğini ancak bürokratik işlemlerin uzun sürmesi nedeniyle ancak 01.30’da cezaevinden çıkabildiğini anlattı. Avukat Güleşen şöyle devam etti:
“Bursa’ya gidildiğinde evinde kalamayacağı, cezaevinde kalacağı belirtildi. Müvekkilimde bunu kabul etmeyerek izninden feragat ederek tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’ne geri döndü. Müvekkilim hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok. Müvekkilim bu duruma çok üzüldü. Halbuki mazeret iznin de evde kalmasına bir engel olmaması gerekir.”

Avukat Güleşen, müvekkilinin cezaevinden geç çıkması ve evde kalmasına izin vermeyen yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.

47 yıl hizmet ettim

Tutuklu sanık Albay Kadri Sonay Akpolat, savunmasında, “Dosyada bulunan dijital veriler sahtedir. Bir terörist iddiasıyla yargılanmam vicdanımı sızlatmaktadır. Neden 5 aydır tutukluyum. Sahte dijital verileri  hazırlayanları lanetliyorum ve Allah’a havale ediyorum” dedi. Akpolat, “O zaman tevkif edeceğim söylenen şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın dinlenmesini istiyorum” diye konuştu.

Vicdan azabı

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada döşemesinin altında 10 çuval belge bulunan birimin amiri olan  Binbaşı Kemalettin Yakar savunmasını yaptı. İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Kısım Amiri Binbaşı Kemalettin Yakar, önceki gün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen “İkinci Poyrazköy” davasındaki savunmasını aynen sundu. Yakar, 3. Balyoz iddianamesinin dayandığı belgelerin 6 Aralık 2010’daki aramada İKK’ye ait bir odanın döşemesinin  altında bulunmasına ilişkin “Yer sıkıntısı nedeniyle zaman zaman, fazla ve imha edilecek malzemelerin konulduğu yer olan ve kısmen depo gibi kullanılan o mahalli  biliyorum” diye konuştu. Arama tutanaklarındaki çelişkilere dikkat çeken Binbaşı Yakar “Umarım bu alçakça komployu hazırlayanlar ve ne şekilde olursa olsun yardım eden sözde ‘onurlu şahıslar’ bir gün bizim yerimizde bu sıralarda yargılanacaklardır” dedi.

Yakar şöyle devam etti:
“Askeri emir ve talimatlara aykırı hareket ederek ve istismara açık bir ortam oluşturarak, fazla malzemeleri zaman zaman koyduğum yer olan ve özel olarak yapmadığım ve binanın yapımında yer alan mahale koyarak bu davalarla ilgili süreçte sözde yeni delillerin bulunmasına sebebiyet  verdim. Bunun vicdanı rahatsızlığını 12 aydır yaşamaktayım. 12 aylık hapis sürem nedeniyle yaşadığım maddi ve manevi kayıplar bile bu ızdırabımdan daha hafif kalmaktadır.”