Salgında işsizlik en çok kadınları vurdu
Koronavirüs salgınında işsizlik en çok genç kadınları etkiledi. Kadınlar bir umut yöneldikleri internette de maddi imkansızlıklarla boğuştuklarını belirtti.
Tüm dünya için tehlike alarmlarının çalmasına neden olan COVID-19 salgını, kadınların işleri, kariyerleri ve gelirlerini olumsuz etkiledi. Araştırmalar, pandemi sürecinde kadınların erkeklere göre işten daha fazla uzaklaştığını ve bir kadının çalışma hayatından ne kadar uzak kalırsa iş bulmasının bir o kadar zorlaştığını ortaya koydu.
ILO Gözlem: COVID-19 ve Çalışma Yaşamı 4’üncü Baskısı’nda COVID-19 ekonomik krizin, başta genç kadınlar olmak üzere tüm gençleri diğer gruplardan daha fazla ve daha hızlı vurduğu yer aldı.
Verilere göre Türkiye’de de işsizlik en çok genç kadınları etkiledi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) Şubat 2021’de yayınlanan İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu, iş gücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ünün çalıştığını kaydetti.
DİSK-AR’ın raporuna göre, son bir yıldaki kadın işsizliği yüzde 37,7 seviyesinde. Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 26 ile uluslararası ekonomi örgütü olan OECD ortalamasının altında kaldı.
İNTERNETTE EMEKLERİNİ SERGİLEYEN KADINLAR
Ekonomik sıkıntının ve pandeminin yarattığı olumsuz koşulların iyice derinleştiği bu zamanlarda internet birçok kadın için tutunacak bir dal olarak görüldü. Mesleğiyle bağlantılı ya da değil, kadınlar dijital alana yönelerek sanat, üretim, hobi ve emeklerini sergilemeye başladı.
Gazete Kolektif’ten Miray Mert, dijitalde bu alanlarda varlık gösteren, yaşları 18 ila 35 arası değişen 19 kadınla konuştu. Hikayelerini paylaşan kadınlar arasında üniversite sınavına hazırlanan da var, eğitimini aldığı bölümde faaliyet gösteren de işsizlik sebebiyle bu alanlara yönelen de. Atama bekleyen ziraat mühendisinden seramik sanatçısına, mimarlık okuyandan Türk dili ve edebiyatı okuyana, yönetici asistanından Japonca öğretmenine kadar geniş bir yelpaze. Resim çiziyorlar, tablo ve illüstrasyon yapıyorlar, seramik aksesuarlar, çeşitli takılar tasarlıyorlar, fotoğraf çekiyor ve nakış yapıyorlar.
Gazete Kolektif’in ulaştığı kadınların sanata, üretime başlama hikayeleri değişiyor. Biri ek gelir olarak bu işe girişiyor, bir diğeri içinde sıkışıp kaldığı aile baskısından sanata sığınıyor. Kimi başka bir ülkede çalışmaya gidecekken pandemi nedeniyle burada kalıp yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. Kimi için nedensiz, her zaman içinde olan bir şey. Ama hepsi de üretmeyi seven, sanatlarına emek harcayan kadınlar. Hepsi için üretimleri birincil bir geçim kapısı değil. Hobi olarak kalan, ara sıra sipariş alan, henüz emeğini yeterince duyuramayanlar da var. Birçoğu bunu devam ettirmek istiyor, daha da yükseltebilmeyi hayal ediyor. Birçoğu zorlansa da, hatta imkansız olarak nitelendirse de projeler tasarlıyor, hedefler koyuyor ve çalışmaya devam ediyor.
Emekçi kadınlar, internette bu tarz üretimlerin kadınların iş hayatına katılımıyla ilgili hem avantaj hem dezavantaj sağladığını belirtti. Kadınlar, zorluklarla dolu olsa da umut ışığı gösteren bu kazanç kapısını şöyle anlattı:
Nida Duran(@nida_duran)
-“Kesinlikle bir avantaj, etrafımda üreten ve ürettiklerini satışa sunan her yaştan kadın var. Hatta bunların 3 tanesi teyzelerim, aktif iş hayatına girmeye çekindikleri için ürettiklerini internet üzerinden satabiliyor olmaları onlara epey öz güven kazandırdı. Üstelik internet satışı dükkan masrafını neredeyse tamamen yok ettiği için çok da mantıklı”
-“Kadınların iş hayatına katılımı konusunda internetin ekstra bir faydası genç nesiller için olmayabilir, kadın erkek ayırmaksızın birçok faydası var. Ama bizden önceki önceki nesiller için, ki özellikle evden çıkmakta zorluk çeken veya buna alışık olmadığı için bunu istemeyen bir kesim var ve bu kesim de satışlar yapıyor onların iş hayatına katılımı için önemli olabilir”
“PANDEMİDE İNTERNET EKMEK KAPISI OLDU”
-“İnternet kesinlikle kişi gözetmeksizin herkes için bir avantaj. Kadınlar için daha çok olabilir tabii. Normal hayatta çalışmayan ama pandemide evine destek olmak isteyen herkes için internet çok güzel bir para ekmek kapısı oldu aslında. hatta pandemi olsun olmasın emeğini hakkıyla satmaya çalışan herkes burada”
-“Kadınların ürettikleri şeylerden para kazanması çok güzel ve kesinlikle desteklenmesi gereken bir durum. Ataerkil bir toplumda hatta böyle bir dünyada yaşadığımız için kadınların her alanda işinin çok daha zor olduğunu düşünüyorum buna ülkemizdeki işsizlik oranları da eklenince hayatlarımızı idame ettirmek daha da zorlaşıyor o yüzden kadınların internet üzerinden hedef kitleye ulaşabilmeleri ve el emeklerinden para kazanmaları oldukça güzel bir durum”
Şimal Gürkan (@weirdsteorra)
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK KOŞULLARI VE SANATA BAKIŞI KADINLARI ENGELLİYOR
Kimi üretici kadın için ailesi en önde gelen destekken, kimi yakın çevresinden görmediği desteği internette gördüğünü belirtti. Sayfalar arası gelişen arkadaşlıklarla yaratılan dayanışma zincirinde sanat ve sanata saygı duyan hesapların desteğini gören çok. Tabii destek görmeyen de, destek olduğunu düşünse de bunun yetersiz kaldığını, etki alanının az olduğunu belirtenler de var. Kadınlar, yaşadıkları zorlukları ve bunların sebeplerin başında maddi imkansızlıklar ve Türkiye’de sanata ve emeğe değer verilmemesi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
-“Bazı ürünleri pahalı buluyorlar ve verilen emeği göz ardı ediyorlar, tabii buna insanların geçim sıkıntısı da etkili oluyor haksız sayılmazlar"
-“Belirgin engeller yaşamasam da Türkiye şartları ve ekonomik şartlar zaman zaman zorlayıcı oldu benim için”
-“Yaşadığım zorluk, emek hırsızlığı. Fotoğraf hırsızlığı, vakit hırsızlığı. Sonra nezaketsizlik, hazırcı olma hali, saygısızlık ve küçük görülme”
-” Cinsiyet eşitsizliği ne ayıp ki hâlâ hayatın her alanında karşımıza çıkıyor, keşke biraz olsun gelişebilsek millet olarak. Türkiye şartları zaten insanın hayal kurma hakkını bile elinden almış durumda, en kısa sürede yurt dışına yerleşmek için çalışıyoruz erkek arkadaşım ile. Rahatsız olduğum özel bir konu daha var, maalesef sosyal medya artık kendisinden soyutlanamadığımız bir batak ve her geçen gün okuduğum, izlediğim şeyler beni daha da mutsuz ediyor”
Gamze Kargın(@narfikir)
“EN BAŞTA EKONOMİK SIKINTILAR GELİYOR”
-“En büyük engelimin maddi olduğunu düşünüyorum. Resim yapmak için birçok malzeme ihtiyacım var, eserleri promote edebilmek için düzgün bir şekilde çekim yapılması lazım mesela. Elimde yalnızca telefon kameram var… Sosyal beceriler de çok önemli, maalesef yetişme zorluklarımdan kaynaklı bir problem var; sosyal becerilerimde ve sosyal medyada güçlü kalmak iyice zorlaşıyor. Uzun yıllar yaptığım şeyleri paylaşmayı bırak, gösteremedim bile. Bir de ülke ve kültür kaynaklı problemler maalesef… Çizim konularımdan dolayı yargılanmak (nudity) kaygısı, ülkenin sanata bakış açısı, popüler kültürün vahşiliği”
-“Yaşadığım zorluklar genel olarak ekonomiye dayalı, hâlâ fare ile çizim yapıyorum. Bazen nü çizdiğimde ve paylaştığımda kadın olduğum için “kendini mi çizdin, bu sensin galiba” gibi şeyler yazan insanlarla uğraşmak durumunda kalıyorum”
“Emeğe saygısızlık, Türkiye’de sanata bakış açısı, kadın olduğumuz için yaşadıklarımız, malzemelerin çok pahalı olması gibi bu işi imkansız kılan birçok etmen var. En çok zorlayanlar sanırım malzeme pahalılığı ve emeğe saygı olmaması. Yani her gün görüyoruz insanların 3 gününü verdiği işi 15-20 TL’ye satın alabileceğini zanneden birilerini”
Burcu Köse(@illuburuju)
“MALZEME BULMAK ZOR, BULSAN PAHALI”
-“Benim yaptığım alanda (illüstrasyon, washi tape, sticker vb.) Türkiye çok geride şu an. İstediğim her şeyi yaptıramıyorum. Baskılarda yeniliklere gitmek istesek de malzeme makine yetersizliğinden yapamıyoruz maalesef. En basitinden hâlâ washi tape yaptırabileceğimiz bir yer yok mesela. Ya da illüstrasyon işlerinde daha çeşitli baskılar sağlayabileceğimiz yerler yok. Bu işleri yapanların çoğu kendi baskı ve kesim makinesine sahipken maalesef bunlar bizde çok maliyetli aletler. Dışardaki imkanlar ne ise onları kullanmaya mecburuz. Tabii fiyatlar da giderek artıyor”
-“Malzeme fiyatları arttıkça ürünleri de artırmak zorunda kalabiliyoruz. sorunlarımın en temel sebebi ekonomi ve Türkiye şartları sanırım. Türkiye’de malzeme eksikliği yüzünden hayalimdeki ürünleri elde edemiyorum bazen, bulsam da pahalı oluyor”
-“Sipariş konuşmaları esnasında çok değişik şeylerle karşılaşabiliyorum. Bunun sebebi de bence resim gibi görsel ve el emeği gerektiren sanatların yeteri kadar kıymet görmemesi ya da nasıl ortaya konduğunun bilinmemesi”
-“Yaşadığım zorluklardan biri sanatın, el emeğinin pazarlığının olmaması gerektiğini birçok kişinin anlayamaması. El yapımı, tasarım denilince bir durup, düşünüp vazgeçebiliyor”
“TÜRKİYE’DE EL EMEĞİNİN DEĞERİ YOK”
-“Genelde el emeği üretilen her şey ülkemizde pek değer görmüyor ve çok düşük ücretler talep ediliyor. Sanat ve sanatçı anlayışı gelişmemiş bu hem canımı sıkıyor hem de beni çok fazla üzüyor. Ayrıca sanat malzemeleri ülkemizde aşırı pahalı. Farklı boyalar, farklı teknikler denemek istiyorum fakat ekonomik olarak hepsine ulaşamıyorum ne yazık ki”
-“Üretmek için birtakım malzemeler alınması gerekiyor ve kazanç sağladıkça üretmeye devam ediliyor, bunu sürekli hâle getirmek bir müddet zorluyor çünkü özellikle maddi anlamda her zaman bir çizgide gidilmiyor. Ayrıca kendimde olmasa da çokça rastladığım, insanlar sipariş verip bir anda iptal edebiliyor hatta mesajlara cevap vermiyorlar bunun gibi birçok kötü durumlarla karşılaşıyorum”
-“Türkiye’de sanat yönünden iş bulmak çok zor. Ailen aç kalmaman için meslek edinmeni istiyor. Mutlu olman ikinci planda kalıyor. Önce karın tokluğu geliyor Türkiye’de. Ve okuduğun, fakültenin mesleğini yapmamak konusunda insanlar hâlâ kararsız kimse tam destek olmuyor Hobi de edinemiyorsun, başlangıcı bile çok pahalı”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'