Saray müzeye taşındı

Yaklaşık yedi yıldır kapalı olan Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi artık Milli Saraylar Resim Müzesi olarak sanatseverlerle buluşuyor.

22 Mart’ta açılışı yapılacak olan Resim Müzesi’nde hummalı bir çalışma var. Bahçede peyzaj çalışmaları, müze içinde de küçük onarımlar devam ediyor. Açılış öncesi bir grup basın mensubu müzeyi ziyaret ettik.

2011’de “Resim Heykel kapanıyor mu?” başlıklı haberimizle müzenin kapanacağının sinyalini vermiştik. O dönem, sanat çevrelerinde Resim Heykel Müzesi’nin yakın zamanda müze olmaktan çıkarılarak Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edileceği yönünde bir söylenti dolaşıyordu. Resim Heykel’in akıbetinin 2012’de, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in müzeye ziyarette bulunmasıyla değiştiğini öğreniyoruz. Bu ziyaret sonrası, binanın tahsisi Mimar Sinan Üniversitesi’nden alınıyor ve yapı tamamen Milli Saraylar’a devrediliyor. Bu devir işleminden sonra da yapının Milli Saraylar Resim Müzesi olmasına karar veriliyor.

2006’dan bu yana devam eden restorasyon çalışmaları bugüne kadar neden tamamlanamadı? Milli Saraylar Daire Başkanlığı Tanıtım Şube Müdürlüğü’nden İlhan Kocaman, bugüne dek ciddi bir restorasyon yapılmadığını, iki yıl önce yapının tahsisinin Milli Saraylar’a verildikten sonra onarım çalışmalarının başladığını belirtiyor.

Öte yandan, edindiğimiz bilgiye göre, Milli Saraylar, bugün MSGSÜ koleksiyonunda yer alan yaklaşık 200 eserini geri alacak.

Peki, koleksiyonunda yaklaşık 12 bin eser barındıran Resim ve Heykel Müzesi yerine neden bugün sadece bir Resim Müzesi’ne ihtiyaç duyuldu? Bu sorunun yanıtı, Resim Müzesi’nin küratörü Gülsen Sevinç Kaya’nın sözlerinde saklı: “Müzecilikte yeni trend, obje müzeler oluşturmak. Saat Müzesi, Resim Müzesi gibi... Bu şekilde daha ilgi çekici oluyor, hem izleyici eserlere daha iyi odaklanıyor.”
Kaya, müzede, Milli Saraylar koleksiyonundan seçilen 202 eserin sergileneceğini belirtti. Kaya, Topkapı Sarayı’ndan da 28 eseri aldıklarını, o eserleri de restore ettikten sonra sergileyeceklerini belirtti.

Saraydan Cumhuriyet’e

Müzenin ihtişamlı merdivenlerini çıktıktan sonra bizi ilk olarak Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz’in portrelerinin yer aldığı “Sultan Abdülmecid / Sultan Abdülaziz” odası karşılıyor. Daha sonra Sultan Abdülaziz Dönemi’nde Paris’teki Goupil Sanat Galerisi’nden alınan tablolardan oluşan “Goupil Galerisi’nden Saraya Satın Alınan Tablolar” odasına geçiyoruz. Müzenin küratörü Kaya, bu dönemde satın alınan tabloların Sultan Abdülaziz ve yaveri Şeker Ahmed Paşa’nın beğenilerini yansıttığını söylüyor. Müzenin en ihtişamlı mekanı dedikleri Merasim Salonu ise ünlü Rus ressam Ayvazovski’ye ayrılmış. “Saray Ressamları” odasında da Polonyalı ressam Stanislaw Chlebowski, İtalyan ressamlar Luigi Acquarone ile Fausto Zonaro’nun eserleri yer alıyor. 11 bölümden oluşan müzede son olarak “Türk Ressamları” adlı iki odayı ziyaret ediyoruz. Bu bölümlerde de Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey, Halil Paşa, Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Şevket Dağ’ın eserlerine yer veriliyor.