Sarızeybek'in Dağlıca analizi... Doski Vadisi’nde ne oldu?

Sarızeybek, Dağlıca’da iki farklı çatışmanın yaşandığını belirtti, “Kısmi çatışma büyük çatışmaya dönüşmüş. Büyük çatışmada harekâtın sonucunu bir anda vermek mümkün değildir” dedi.

Sarızeybek'in Dağlıca analizi... Doski Vadisi’nde ne oldu?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.09.2015 - 05:59

Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri subayı olarak Güneydoğu’da görev yapan Emekli Albay Erdal Sarızeybek “Dağlıca’da ne oldu, neler oluyor?” sorusunu şöyle analiz ediyor:

“Büyük bir çatışma, 400 kiloluk patlayıcı maddelerle tuzaklanmış menfezler. Mayınlı tuzağa düşen zırhlı araçlar. Ve ardından gelen şehit haberleri. Çatışma büyük, gece devam eden harekatın sonuçları ancak bugün ortaya çıkacak gibi görülüyor. Önce şunu bilelim; büyük çatışma demek, ne demek? Dağlıca olayında iki farklı çatışma yaşandı;

1- Konvoyun mayınlı tuzağa düşürülmesi...

2- Çatışmadaki birliğe takviyeye gelen askerin de çatışmaya girmesi...

Alınan bilgilere göre teröristlerin de Cudi eteklerinden inerek çatışmanın çapını genişletmesiyle durum vahim bir hal almış, dolayısıyla kısmi çatışma büyük çatışmaya dönüşmüştür. Büyük çatışmada doğal olarak birlikler araziye dağılır. Her unsur kendi cephesindeki teröristleri yok etmek için manevra yapar. Yani kimin nerede olduğunu bilmek zorlaşır. Büyük çatışmada yaralanan askerler acil tahliye edildiği için, kimliğini o anda tespit etmek zorlaşır. Büyük çatışmada şehit düşen varsa, onu arayıp bulmak zaman alır. Büyük çatışmada harekatın sonucunu bir anda vermek mümkün değildir çünkü yaralı askerler değişik hastanelerde, karakollardaki askerler değişik mevzilerde, olası şehitler de vatan toprağının bir köşesine sarılıp sonsuz uykuya daldığı için, birlik yoklamasını çıkarmak almak uzun zaman alır. Asker şehit düşmüştür ancak arazide henüz bulunamamıştır, onu buluncaya kadar aramak zorundasınız. O anda bu askerin şehit mi düştüğü ya da teröristler kaçırdı mı, bilemezseniz, bilemediğiniz için de bir açıklama yapamazsınız.

Şu an Dağlıca’da harekatın devam ettiğini, hava şartlarının çok kötü olduğunu dikkate alırsanız, oradaki komutanlar için “Allah yardımcıları olsun” demekten başka elinizden bir şey gelmez.

12 Eylül 1992’de yaşanan Aktütün çatışması da böyleydi; iki askerimizi tam 36 saat aradık, sonunda vatan toprağının bir köşesine sarılıp sonsuz uykusuna dalıp gitmiş olduğunu gördük. Ama o arada o askerlerimizin ne olduğu yolundaki soruların hiçbirine cevap veremedik; Allah bu acıları kimseye yaşatmasın!

Yani? Yani Genelkurmay Başkanlığı haklı; Dağlıca’da yaşanılan çatışmanın sonuçlarını bir anda kamuoyuna duyurması mümkün değildi, belki bu akşam (dün akşam) sonuçlanabilir...”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler