Sarraf'ın itiraflarında 2.Gün... 'Erdoğan'ın onay verdiğini Çağlayan söyledi'
ABD'deki davada itirafçı olan Rıza Sarraf, tanık koltuğunda kabul ettiği suçlarını anlatmaya devam etti. Sarraf çarpıcı bir iddiada bulunarak işlemler için Erdoğan'ın onay verdiğini Zafer Çağlayan'dan duyduğunu aktardı. Sarraf'ın itirafçı olduğu davada bugün de ifade vermeye devam edecek.
Eski Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın, ABD'nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden İran asıllı Türk iş adamı Rıza Sarraf, New York'ta devam eden duruşmanın üçüncü gününde ifade verdi.
Sarraf duruşmaya, davanın ikinci gününde giydiği hapishane kıyafetlerinin aksine koyu bir ceket ve açık renkli bir gömlekle geldi. ABD’de görülen davada dün yine tanık kürsüsüne çıkan Rıza Sarraf, “Dönemin Başbakanı Erdoğan ve Hazine Bakanı Babacan, İran’la altın ticaretinin başlatılması talimatını verdi. Ziraat Bankası ve VakıfBank’a benimle ilgili işlemlere yardımcı olmaları için de şahsen talimat verdiler. Bu talimatın verildiğini Zafer Çağlayan’dan öğrendim” dedi.
Süleyman Aslan’ın da Çağlayan gibi para istediğini ileri süren Sarraf, “İleride çok işe yarayacağı için Aslan’a önce 2 milyon Avro verdik” dedi. Sarraf başka kime rüşvet verdiği sorusunu “Ekonomi Bakanı’na, Halk Bankası’nın en üstündeki kişiye rüşvet veriyordum. Başka birine ihtiyaç duymadım” diye yanıtladı.
Çağlayan'a 50 milyon Avro rüşvet verdim
Dakika Dakika yaşananlar: (Çeviriler: Sebla Küçük)
00.41 Hakim Berman, bugünkü oturumun yarım gün süreceğini açıkladı.*
*TSİ 17:30'da başlayacak ve 22:00'da sona erecek.
Not: Başlangıçta Sarraf'ın ifadesinin Cuma günü bitmesi bekleniyordu. Ancak henüz doğrudan sorgulama bitmedi, ardından çapraz sorgu var, doğrudan sorgu ve çapraz sorgu tekrarlanabilir. Yani Sarraf'ın ifadesi yarın bitmeyecek gibi görünüyor.
00.40 Son olarak Sarraf, gıda ticareti ödemeleri için önerilen yeni planı memnuniyetle kabul ettiğini anlattı. Oturum bu ifadenin ardından sona erdi.
00.23 ABD'nin yaptırımlarıyla altın ticaretinin nasıl kesildiğinden bahsedildi. Acil eylem planları konuşuldu.
00.19 Hakim Berman, "Hamama giren terler" diye espri yaptı.
00.18 Sarraf ile Hakan adında, farklı bir Halkbank çalışanı arasındaki bir telefon görüşmesinin tapesi getirildi.
00.17 Sarraf; Süleyman Aslan'ın kendisinin yanında Atilla'yı aradığı be işini halledeceğini söylediği iddiasında bulundu.
00.16 Telefon görüşmesinde, Zarrab, bir pürüzü giderdiğini söylüyor. Sarraf, " Daha önce dediğim gibi, Hakan Atilla bu konudan haberdar değildi. [...] Ben de konuyu Süleyman Aslan ile görüştüm ve çözdüm." diye konuştu.
00.15 Sarraf,"Bu nedenle, Süleyman Aslan ile, Alacacı'nın hesaplarının kapatılması mevzusunu görüştüm." ifadelerini kullandı.
00.14 Görüşmede ayrıca, Ahmet Alacacı'nın hesabının kapatılmasından söz ediyorlar. Alacacı, İran'la altın ticareti önerisini ilk getiren kişiydi. Ancak, artık Sarraf ve Alacacı rakip haline gelmişti. Sarraf, "Başlarda onun şirketlerini kullanıyordum, daha sonra İran'la tek başına iş yapmaya başlamıştı" dedi.
00.13 Abdullah Happani ile Sarraf arasındaki telefon görüşmesi duruşmada sunuluyor. Sarraf, Süleyman Aslan ile yaptığı görüşmenin özetini Happani'ye aktarıyor.
00.12 Sarraf, "Gittim, Süleyman Aslan'a, Hakan Atilla ile konuştuğumu ve Atilla'nın konuyu tam olarak anlamadığını söyledim." dedi. Sarraf, Süleyman Aslan'ın bu işlemlerin önünü açılması için talimat verdiğini düşündüğünü söyledi.
"Atilla 'Bu yapı benim düşündüğüm gibi değil' dedi"
00.11 Görüşmede Atilla,"Bunu bir inceleyeyim Reza Bey, dürüst olmak gerekirse bu yapı benim düşündüğüm gibi değil" diyor.
00.10 Sarraf gıda ticaretini nasıl yaptıklarını anlattı. Sarraf, Altınla iş yaptığınızda, Türkiye'den mal ihraç ediyorsunuz. Ama gıda işinde, Dubai üzerinden transit olarak İran'a gönderiliyormuş gibi gösterilecektir." dedi.
Sarraf, görüşmede Atilla'nın fiili olarak bir ticaret yapılmayacağından haberdar olmadığını iddia etti. Sarraf, "Fiili olarak herhangi bir mal gönderilmeyeceği söyleniyor. Zaten bu işi akreditif mektubuyla yapmamızın da imkanı yoktu."dedi.
"Süleyman Aslan gıda ticaretinin başlatılacağını biliyordu"
00.08 Telefon görüşmesi Nisan 2013 civarında yapılmış. Sarraf, görüşmenin,- Aslan'ın bahsettiği, İran'la gıda ticaretine aracılık etme mevzusu hakkında olduğunu iddia etti. Sarraf, Atilla'nın "Evet konuyla ilgili bilgim var" dediğini aktardı. Sarraf, telefon kaydında "Gıda işi, altın işinden biraz farklı" dedi. Sarraf, Hakan Atilla'nın Süleyman Aslan'la yaptığı görüşme sonrası gıda ticaretinin başlatılacağını bildiğini iddia etti. Sarraf, "Ancak ben Atilla'ya, gıda ticaretinin daha farklı yapılacağını anlatmaya çalışıyordum." dedi.
00.06 Savcılar, Sarraf ile Atilla arasındaki ikinci bir telefon görüşmesine ait ses kaydını sundu.
00.05 Sarraf, gıda ticaretinin başladığını ancak fiili olarak gıda gönderilmediğini ifade etti.
00.04 Sarraf ile Süleyman Aslan arasında geçen bir WhatsApp yazışmasında, "Sayın Genel Müdürüm, gıda işini bugün başlattım" dediği görüldü. Sarraf, "Yani, gıda ticaretini başlatmış olduk" dedi.
00.03 Sarraf'a ait Royal Grup'a bağlı Volgam şirketinden bahsedildi.
00.02 Halkbank'ın "gıda ticareti işlemlerine başlayın" dediği iddia edildi. Sarraf da Happani'ye bunun üzerine "gıda ticareti işlemlerine başlamamız lazım" dediğini aktardı.
00.01 Yine Sarraf ile Happani arasında başka bir telefon görüşmesine ait tape dinlendi.
00.00 Sarraf, Happani ile yaptığı bir telefon görüşmesini anlattı. Sarraf görüşmeden Happani'ye "Adam bize sahte evrak vermemizi söylüyor" dedi.
23.53 Savcı, Sarraf ile Abdullah Happani arasındaki bir telefon görüşmesini daha kanıtlar arasına eklemek istiyor.
Sarraf altın ticaretinin nasıl sonlandığını anlattı
23.47 Rıza Sarraf, altın ticaretinin nasıl sonlandığını anlatıyor. Sarraf, "Nisan 2013'ten itibaren yeni bir yöntem, yeni bir sistem bulmamız gerekiyordu" dedi.
23.46 ABD'nin, İran ile altın ticareti konusunda tutumunu sertleştirdiği dönemde, Rıza Sarraf ve Süleyman Aslan, işlemleri "gıda ticareti" olarak gösterme seçeneğini değerlendirdikleri iddia edildi.
23.40 Sarraf, "defalarca Hakan Atilla'ya yardım ettik, o da bize yardım etti."dedi.Atilla'nın 2013'te İran'la ticarette kullanılacak bazı "resmi evrakların" onaylanmasına yardımcı olduğunu iddia etti.
23.36 Süleyman Aslan'ın mesajda altın ticaretinin sona ereceği konusunda bir uyarı yapıyor, "Gıda, ilaç ve benzer mallara yönelik devasa bir talep var." diye yazdığı belirtildi.
*Hatırlatma: Açılış konuşması sırasında savcılar, Halkbank'ın bir noktada altın ticaretine son verdiğini ve İran'la yapılan işlemleri insani yardım olarak göstermeye başladığını söylemişti.
23.33 Savcı Süleyman Aslan'a ait olduğu iddia edilen bir mesajı yeni bir kanıt olarak sunuyor. Duruşmada dinlenen Rıza Sarraf ve Mehmet Hakan Atilla arasındaki ses kaydının mahkeme kayıtları arasına girdiği için erişime sunulacağı açıklandı.
23.28 Sarraf, görüşmede Mehmet Hakan Atilla'nın "İran'dan gönderilen paraların ve bu paraları gönderen şirketlere ait ortaklık yapısını gösteren evrakların Halkbank'a gönderilmesi lazım" dediğini iddia etti. Savunma, çeviriye itiraz etti, konunun "hissedarlarla" ilgili olduğunu söyledi.
23.23 Rıza Sarraf ve Mehmet Hakan Atilla arasındaki telefon görüşmesine ait Türkçe ses kaydı dinleniyor. Kayıt kanıt olarak sayılacak.
23.21 Hakim Berman duruşmayı yeniden başlattı. Savcılar, Sarraf ile Atilla arasında İran işlemleri konusundaki iddialara ilişkin konuşma başlatmak istedi.
23.16 Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Fleming, Yargıç Berman ile özel olarak konuşacağı için duruşmaya 5 dakika ara verilecek.
23.13 Sarraf, Süleyman Aslan'ın, altın ticaretiyle ilgili yaptırımlarda yapılan değişiklikler konusunda kendisini bilgilendirdiğini iddia etti.
Savcı, WhatsApp yazışmalarını kanıt dosyasına eklemek istiyor. Atilla'nın avukatı itiraz ediyor ve "sidebar"* talep ediyor.
(*sidebar: avukatların itirazlarını hakimle, jürinin duyamayacağı şekilde konuştuğu alan. Yargıç kürsüsü önünde bulunuyor.)
23.11 Savcının "Süleyman Aslan'la Whatsapp üzerinden neleri konuşuyordunuz?" sorusuna Sarraf, "Genel olarak, hassas konuları, özel konuları ve önemli konuları WhatsApp üzerinden konuşuyorduk" yanıtını verdi.
23.10 Sarraf, Levent Balkan ile HSBC üzerinden gerçekleşen işlemin İran ticaretiyle ilgisi olmadığını iddia ediyor. Atilla'nın avukatı, bunun davayla ilgisiz olduğu gerekçesiyle yeniden itiraz etti.
Atilla'nın avukatı tapelere itiraz etti
23.09 Yeni bir tape kanıt olarak sunuluyor.Atilla'nın avukatı tüm bu tapelerin kanıt olarak kabul edilmesine itiraz ediyor. Bu nedenle tapeler, doğrulanma işlemine tabi tutulmak üzere kabul ediliyor (bunlarla ilgili çapraz sorgu yapılabilir).
23.00 Levent Balkan ve Sarraf arasında gerçekleştiği iddia edilen banka işlemine ilişkin bir konuşma gerçekleşti.
22.57 Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming yine "şayia ve dayanaksız" olduğu gerekçesiyle ifadeye itiraz etti.
22.53 "Elimize ulaşan para tutarına eşdeğer miktarda altın ihracatı yapmamız gerekiyordu" diyen Sarraf'ın şema önerisi hakim tarafından reddedildi.
22.51 Sarraf sahibi olduğu Royal Denizcilik Şirketi'ne ilişkin ifade veriyor. Royal Denizcilik Şirketi'nin işlemlerini anlatan bir belge inceleniyor. Sarraf, işlemleri ve ihracat sürecini anlattı.
22.42 Sarraf, Çinlilerin para ticaretinin İran'la ilgili olduğunu anlar anlamaz ticareti durdurduklarını aktardı.
22.40 Davayı takip eden ABD'li gazeteci Adam Klasfeld mahkemeden, "Nihayetinde, bu işi (Çin'de İran'la ilgili ticari işlemleri yapmayı) kotarmak için, bu ülkede Süleyman Aslan'a benzer bir pozisyonda olacak olan Çinli yetkiliye rüşvet vermeleri gerektiğine karar verdiler" bilgisini paylaştı.
22.35 Sarraf'ın iddiasına göre Rüçhan Bayar kendisine, Çin bankasında irtibat kurdukları kişinin, "Halkbank'ta yaptıkları işin aynısını Çin'de yapmalarına kesinlikle izin vermeyeceğini" söylemiş.
22.27 Sarraf ile ile Rüçhan Bayar arasındaki bir telefon görüşmesine ait tapeden söz edildi.
22.13 Sarraf, Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ile birebir görüşmeler yaptığını, telefonda konuştuğunu ve Whatsapp üzerinden mesajlaştığını iddia etti.
Sarraf, dönemin içişleri bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'den yardım istediğini iddia etti
22.21 Sarraf, dönemin içişleri bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'den yardım istediğini söyledi. Barış Güler, o dönem Sarraf'ın şirketinde danışmanlık yapıyordu.
22.18 Sarraf, İçişleri Bakanının oğlu ile iletişime geçtiğini iddia etti.
22.13 Savcı, Çin'le ilgili işlemlere ilişkin sorular sordu.
22.08 Duruşmaya verilen araya son verildi. Sarraf tanık kürsüsünde yerini aldı.
20.55 Davaya bir saatlik ara verildi.
20.48 Sarraf raporda aynı sistemi Çin'de kurma fikrinin yer aldığını belirtirken Çin'de şirket kurduğunu da söyledi. Bankaların, yaptığı işlemlerin İran'la ilgili olduğunu fark ederek kendisinin Çin pazarına girmesini engellediğini söyleyen Sarraf "Çin'de birkaç ay faaliyet yürüttüm" dedi.
Sarraf, Çağlayan'a yaptığı ödemelerden birinin 'kol saati' olarak sunulduğunu söyledi
20.45 Sarraf, Çağlayan'a yaptığı ödemelerden birinin "kol saati" olarak sunulduğunu anlattı. 2013'te gündeme gelen kol saati olup olmadığı konusunda bir açıklama yapmadı.
20.42 Sarraf'ın çalışanı Rüçhan Bayar'ın Eylül 2012'de gönderdiği bir e-posta değerlendiriliyor. E-postada Türkiye'deki sistemin Çin'de de kurulması için Sarraf'a sunulan bir bilgi veya özet olduğu iddia edildi.E-postaya Atilla'nın avukatı "dayanaksız ve şayia olduğu" gerekçesiyle itiraz etti.
20.41 Sarraf, İran paralarının Türkiye'ye getirilmesi konusunda Halkbank'ta katıldığı toplantıdan bahsedildi.
Savcı'nın "Halkbank'ta kurduğun sistemleri diğer ülkelerde de kurmaya çalıştın mı?" sorusuna "Evet, denedik"
Savcı: Başka hangi ülkede?
Sarraf: Örneğin Çin'de.
'Hakan Atilla rüşvet talep etmedi'
20.36 Savcının, "Halkbankası'nda başkalarına Levent Balkan ya da Atilla gibi birine rüşvet verip vermediği sorusuna Sarraf, "Hayır, kesinlikle değil" dedi.
Savcı neden rüşvet vermediği sorusuna ise, "Zaten ekonomideki bakana rüşvet vermeye başlamıştım." yanıtını verdi. Sarraf, Atilla'nın rüşvet talep etmediğini de ekliyor.
'Çok fazla rüşvet verdim, kimi zaman yanlış kişilere ödeme yaptım'
20.31 Sarraf, çok fazla rüşvet ödediğini, kimi zaman ödemeyi yanlış kişilere veya yanlış tutarlarda yaptıklarını söyledi.
20.28 Açıklanan kayıtlarda başka bir ödemede, 2 milyon Euro'luk tutarın karşısında "nakit" ifadesi ve Süleyman Aslan'ın isminin baş harflerinin olduğu ifade ediliyor.
20.27 Sarraf, iç muhasebe kalemlerini açıklıyor. Ödemelerden biri bir kol saati için yapılmış. Bağlamı verilmiyor. Sarraf birçok kol saati aldığını söylüyor.
20.19 Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, sunulan yeni tapelere, e-postalara, vb. sürekli itiraz etti. İtirazlara rağmen yargıç bunları kabul ediyor.
20.17 Sarraf'ın şirketine ait bir iç muhasebe kaydı gösterildi. Belgede İran ticaretiyle ilgili ödenen ve alınan paralar gösterilmiyor. Sarraf, Zafer Çağlayan'a İran ticareti konusunda yüzde 50 ödeme yaptığını iddia etti. Sarraf, "Bu kazançların toplamı hesaplanacaktı" dedi.
20.13 Sarraf, işlemlerde aradan çıkarılmaktan endişelendiğini anlatıyor. Sarraf, "İranlıların verdiği uluslararası para transferi talimatlarını ben yerine getiriyordum ve İranlılar bunu doğrudan Halkbank'ın yapmasını istiyordu. Halkbank buna razı gelirse, ben ekarte edilecektim." ifadelerini kullandı.
20.08 Sarraf, "Süleyman Aslan'a rüşvet vermek, Zafer Çağlayan'a rüşvet vermekten daha önemliydi çünkü asıl kapı bekçisi Aslan'dı." dedi.
20.07 Sarraf, sağ kolu Happani'ye "Yarın Levent'in patronuna iki göndereceğiz. Hazır et" dediğini iddia etti. Levent'in patronu derken Süleyman Aslan'ı kastettiğini söyledi.
Sarraf: Levent'in patronu derken Süleyman Aslan'ı kastediyorum
20.00 Bir telefon tapesinde Süleyman Aslan'ın "Sayın bakan ve diğerleriyle birlikteydik" ifadesi var.
19.56 Sarraf, şemada gösterdiği Sermayeh Bank gibi birçok İran bankasının da Halkbank'ta hesapları olduğunu iddia etti.
19.53 Davayı takip eden ABD'li gazeteci Pete Brush, Sarraf'ın Erdoğan'ın adını birkaç kez andığını ve sistemi onayladığını ima ettiğini aktardı.
19.48 Sarraf, "İranlıların bankaları, ödemeleri doğrudan yapma konusunda ikna ederek kendisini aradan çıkarmasından endişeleniyordu. Böyle bir şeyin olmaması için de Süleyman Aslan ile birlikte çalışıyordu." dedi.
19.45 Sarraf, Süleyman Aslan ve Halkbank ile olan ilişkilerinden ve İran'ın doğrudan ödeme yapma talebinden bahsediyor.
19.36 Duruşma yeniden başladı. Sarraf, Tapelerle ilgili ifade vermeye başlayacak.
19.22 Duruşmaya 5 dakika ara verildi.
Ali Babacan'ın adı dosyada geçti
19.21 Dönemin başbakanı Erdoğan (ve Babacan) Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın bu işe başlaması için talimat vermişti.
Sarraf, "Ziraat'ın New York'ta bir şubesi olduğunu ve bunun yaptırımları ihlal edeceğini" söylediğini iddia etti.
'Onay ve talimatı Sayın Başbakan verdi' talimatını Çağlayan'dan öğrendim'
19.19 Sarraf, "Demek istediğim, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı bu ticareti yapmaya karar vermişti" dedi. Sarraf bu bilgiyi Zafer Çağlayan'dan aldığını iddia etti.
Arşiv unutmaz: Cem Küçük Rıza Sarraf için ne demişti?
19.16 Sarraf, "Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi" dedi.
RÜŞVET ÇARKINI ATASÖZÜ İLE ANLATTI
19.13 Sarraf, Süleyman Aslan'ın kendisine, "El eli yıkar, elde yüzü yıkar" dediğini iddia etti. Yargıçın bu cümlenin ne demek olduğu sorusuna ise "Bu, Süleyman Aslan'ın yardımına karşılık rüşvet istediği anlamına geliyor" cevabını verdi.
19.12 Sistemin bir de ters versiyonu olduğunu söyleyen Sarraf,"Paralar Arap Türk Bankası'na Euro cinsinden yatırılıyor, ardından TL cinsinden Halkbank'a yatırılıyor" dedi.
19.07 Hindistan konusuna yeniden dönülüyor. Arap Türk Bankası'ndan Özgür Eker, konunun çözülüp çözülmediğini soruyor. Sarraf, çözüldüğünü söyleydi.
19:00 Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın da bu işlere dahil olmak istediğini iddia etti.
18.59 Sarraf, savcının "O zamanlar Başbakan kimdi?" sorusuna, "Recep Tayyip Erdoğan" yanıtını verdi. (Savcının, siyasi arka plan hakkında jüriyi bilgilendirmek için bu soruyu sorduğu tahmin ediliyor.)
"Zafer Çağlayan'dan gizli hiçbir şey yapmadık"
18.57 Sarraf, Çağlayan'ın zaman zaman, şirketine ait hesap ekstrelerini bizzat kontrol ettiğini iddia etti. Sarraf, "Çağlayan'ın bilgisi olmadan hiçbir şey yapmayacaktım. Zaten biz de Çağlayan'dan hiçbir şeyi gizlemedik. Onun bilgisi dışında hiçbir şey yapmadık" dedi.
18.56 Sarraf, sağ kolu olan Abdullah Happani ile ilişkili olan Zafer Çağlayan'ın Süleyman Aslan'a para ödenmesi konusunda endişeli olduğunu iddia etti.
18.49 Sarraf, "Tıpkı Zafer Çağlayan gibi bu da para istiyor diyorum", 'Bu' diyerek, Süleyman Aslan'ı kastediyor.
18.48 Sarraf, Aslan'ın "içim rahat değil" demesini "para istiyor" şeklinde yorumladığını ve bankadan çıkıp "sağ kolu" Abdullah Happani'yi aradığını ifade etti.
18.47 Sarraf, "Aslan'a sürekli uyarı geliyordu. Amerika'dan, ABD'nin İran'la ilgili işlemlerden duyduğu kaygılarla ilgili uyarılardı." dedi.
Sarraf, "Aslan, para istiyordu." dedi. Aslan'a rüşvet verebilmek için Zafer Çağlayan'dan onay alması gerektiğini iddia etti.
18.45 Süleyman Aslan'ın çok büyük bir risk aldığını, içinin rahat olmadığını söylediğini iddia eden Sarraf, "Aslan bir şekilde geleceğini garanti altına almak istiyordu" dedi.
18.38 Sarraf, Arap Türk Bankası'ndan bu sistem için onay aldıktan sonra, Süleyman Aslan'a gidip bankanın sistemi kabul ettiğini aktardığını söyledi.
"İşlemlerde TL kullandık çünkü..."
18.36 Sarraf, parayı dolar olarak göndermeleri durumunda paranın ABD bankacılık sistemlerinden geçmek zorunda kalacağını anlatıyor. Avro kullandıkları zaman da Avrupa bankacılık sistemine takılacaktı. Ama TL olduğu için Türkiye'de kalıyordu ve dikkat çekmiyordu.
18.35 Sarraf, "Para Türk lirası cinsinden olduğu için EFT olarak gönderiliyordu. Böylece Halkbank, "Bizi ilgilendirmez, istediğiniz kişiye parayı göndeririz" diyebiliyordu. Çünkü uluslararası bankacılık düzenlemeleri konusunda bir kaygıları yoktu" ifadelerini kullandı.
18.33 Sarraf, "Para Hindistan'dan Halkbank'taki hesaba geçince, Halkbank bunu Türk lirasına çeviriyor. Çünkü Arap Türk Bankası'na Türk lirası cinsinden yatırılıyor ve uluslararası bir muhabir banka üzerinden gönderilmiyor. Bu yüzden uluslararası filtreler takılmazdı, dikkat çekmezdi" dedi. .
18.31 Sarraf, paranın geldiği ülkeler arasında İtalya ve Hindistan'ı saydı ve "Karmaşık" dedi.
Erdoğan'dan 'Rıza Sarraf Davası' açıklaması
"Paranın kaynağını gizlemek için"
18.30 Savcı'nın 'Peki neden farklı bankaya transfer yapılıyor?' sorusuna Sarraf, "Araya başka bir banka sokarak, paranın kaynağını gizlemek için" yanıtını verdi.
18.29 "Para bu bankaya gidecek, oradan sana gelecek, senden de bana gelecek."
Sarraf şu ifadeyi tekrarlıyor: Hindistan'dan paralar Halkbank'a; Halkbank'tan da Arap Türk Bankası'na gönderiliyor. Buradan da Sarraf'ın hesabına aktarılıyor, altına çevriliyor ve ticarette kullanılıyor.
18.28 Sarraf, Eker ile Hindistan'dan Türkiye'ye para aktarma meselesini konuştuklarını söyledi.
Paranın Halkbank'tan Arab Türk Bankası'na (A&T Bank) aktarılmasına karar veriyorlar.
18.26 Ekim 2012'de Sarraf ile Arab Türk yetkilisi Özgür Eker arasında geçen bir telefon görüşmesinden söz edildi.
18.24 Swiss Otel'de düzenlenen toplantıya katılan kişilere ait kartvizitler gösteriliyor. İsimler arasında Kadri Kaleli geçiyor. Ayrıca Aslan ve Atilla da katılmış.
18:20 Sarraf, Bijan Alipour'dan gelen bu talebin, Süleyman Aslan tarafından reddedildiği bunun mümkün olmadığını söyledi.
Sarraf: Aslan, İran adına uluslararası ödemelerde aracılık yapamayacaklarını, ancak mevcut sistem üzerinden ödemeleri yapmaya devam edebileceklerini söyledi. "Mevcut sistem" dediği bendim.
18.18 Toplantıda konuşulan diğer bir konu da, Halkbank'ın, İran'ın uluslararası ödemeleri doğrudan yapması için düzenlemeleri esnetmesi.
18:16 Sarraf, Süleyman Aslan'ın bu anlaşmayı kabul ettiğini ancak bir koşulu olduğunu belirtiyor. Buna göre, "Halkbank'ta Hint şirket adına açılan hesap medya tarafından öğrenilirse, anlaşma çöpe gidecekti."
18:15 Sarraf bu ikinci bankadan parayı, altın karşılığında alacağını, sonra bunları nakde çevirip uluslararası ödemeleri yapacağını söyledi.
18:13 "Peki para Hindistan'dan Halkbank'a nasıl getirilecekti?"sorusuna Hindistanlı şirket, Halkbank'ta hesap açacaktı. Hindistan'da ham petrolü alan şirket, parayı doğrudan Halkbank'taki hesaba yatıracaktı. Paralar başka bir Türk bankasına geçirilecekti. Sarraf da parayı bu bankadan alacaktı.
18:12 Sarraf yine şema çizdi. "İlk olarak NIOC'a ait paranın Hindistan'dan, Halkbank'taki NIOC hesabına getirilmesi gerekiyordu." Ardından İran'ın talebi geldi. "NIOC, Halkbank'ın uluslararası ödemelere doğrudan aracılık etmesini istiyordu."
18:10 Sanık Hakan Atilla'nın ismi bu noktada tekrar geçmeye başlıyor. Sarraf, Hindistan'a yapılan ham petrol satışlarından biriken paranın nasıl aktarılacağını görüştüklerini söylüyor. "İranlılar baskı yaptı ve Halkbank'tan uluslararası ödemeleri yapmalarına olanak verilmesini istedi" dedi.
18:07 Sarraf, Halkbank yetkilileriyle İranlılar arasında gerçekleşen bir toplantıyı anlattı
Halkbank'tan Reza Zarrab açıklaması
"İstanbul Trafik Müdürü'nü arayıp emniyet şeridini kullanma izni istedim"
18:05 Sarraf ile dönemin İstanbul trafik müdürü arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesinden söz ediliyor. Sarraf bir toplantıya geç kaldığı için, acil durum şeridini/emniyet şeridini kullanma izni istediğini söyledi.
18:03 Söz edilen tapede, Onur Kaya ve Sarraf, Zafer Çağlayan'dan söz ediyor. Sarraf, "İran heyetiyle Zafer Çağlayan'ın katılacağı bir toplantı ayarlayacaktık." dedi. Çağlayan ve NIOC, Petrol Bakanlığı ve Sermayeh Bankası yetkililerinin katıldığı toplantılar düzenlediklerini söyledi.
18.00 Sarraf," Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok toplantı yapıldı. Bu toplantılara ben de katıldım" dedi.
17:58 Sarraf'a, Onur Kaya ile yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesiyle ilgili sorular soruldu. (Not: Onur Kaya, Zafer Çağlayan'ın özel kalem müdürüydü).
Denizbank Genel Müdürü'nden Rıza Sarraf açıklaması
17:45 Sarraf, NIOC'a dair ifadesinde Hindistanlı iş insanlarıyla da çalıştığını belirtti. Yapılan görüşmeler Hindistan'dan Türkiye'ye yapılacak para transferleriyle ilgiliydi. Sarraf, bu bağlantıyı da dünküne benzer bir şema ile çizerek anlattı.
17:40 Toplantıya Hindistan'dan işadamları da katıldı. Toplantıda, Hindistan'da toplanan paraların Türkiye'ye nasıl aktarılacağı konuşuldu.
17:39 Sarrraf, İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Naftiran şirketi yetkilileriyle ve Bijan Alipour, Recai adlı İranlı şahıslarla yaptığı bir toplantıyı anlattı.
Aktifbank'tan Sarraf açıklaması
"Cezaevinde tehdit edildiğim için FBI korumasına girdim"
17:38 Sarraf, Manhattan'da gözaltında olduğu sırada tehdit edildiğini doğruladı. "Neden FBI gözetimine alındın?" diye sorulduğunda, "Güvenlik sebebiyle. Gözaltındayken aldığım tehditler yüzünden." diye yanıtladı.
17:35- Son jüri üyesi de salonda yerini aldı. Salondakiler ayağa kalktı. Oturum başladı.
Sarraf'a ilk soru: Neden farklı kıyafet giyiyorsun?
Sarraf: Avukatlarım dün, sayın hakimin müsaadesiyle, farklı kıyafet giyebileceğimi söyledi. Ben de onların bana getirdiği kıyafetleri giydim.
Rıza Sarraf salona hapishane kıyafetleriyle değil, koyu bir ceket ve açık renk gömlekle geldi.
Savcılar, avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler mahkeme salonundaki yerini aldı. Sarraf henüz tanık bölümüne getirilmedi.
Davanın görülrüğü New York'taki adliye binası
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!