Saylan ismini silme çabası
Sağlık Bakanlığı’nın zarar ettiği gerekçesiyle Prof. Dr. Türkan Saylan’ın öncülüğünde kurulan hastaneyi kliniğe dönüştürme çabası hukuki zeminde sürüyor. Cüzzamla Savaş Derneği’nin kazandığı dava Danıştay’da bozuldu. Derneğin karar düzeltme talebi ise daire tarafından reddedildi.
Bugün, 62. Dünya Cüzzam Günü. Cüzzam (lepra), yaygın bir hastalık olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün gündemindeki yerini koruyor. Şimdilerde Türkiye’deki tek lepra hastanesi olan Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. Sağlık Bakanlığı, zarar ettiği gerekçesiyle Prof. Dr. Türkan Saylan’ın öncülüğünde kurulan hastaneyi kliniğe dönüştürme kararı aldı. Uygulama, bir süreliğine mahkeme kararıyla durduruldu. Ancak Cüzzamla Savaş Derneği’nin kazandığı dava Danıştay’da bozuldu. Derneğin avukatı ve ikinci başkanı Hüseyin Karataş, “Bazılarının, dokunulmazlara dokunan, kız çocuklarının eğitimi için çaba gösteren Türkan Saylan’ın isminin ülkemizde silinmesi için çaba gösterdiğini biliyoruz” diyor.
Hastane, Prof. Saylan’ın başkanı olduğu Cüzzamla Savaş Derneği, İstanbul Tıp Fakültesi ve Sağlık Bakanlığı arasında, 16 Ocak 1981’de imzalanan protokolle bağımsız başhekimlik statüsü kazandı. Sağlık Bakanlığı ise 6 Ocak 2010’da, yıllarca başarılı hizmetleriyle anılan hastaneyi, Bakırköy Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlama kararı aldı. Protokolü, tek taraflı olarak feshetti.
Avukat Karataş, o tarihten bu yana hukuk savaşı veriyor. Karataş’ın dernek adına Sağlık Bakanlığı aleyhine Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava, 3 Şubat 2011’de sonuçlandı. Mahkeme bakanlığın işlemini iptal etti. Kararda, bakanlığın sağlık kuruluşlarıyla ilgili takdir yetkisinin sınırsız olmadığına dikkat çekildi. Cüzzam hastalarının, kendilerini rahat hissedecekleri, müstakil bir hastanede tedavi olmalarının kamu yararına uygun olduğu belirtildi. Kamu hizmeti sunan bir hastaneden kâr amacının beklenemeyeceği vurgulandı.
Danıştay 15. Hukuk Dairesi ise 15 Nisan 2014’te bu kararı bozdu. Bozma kararında, protokolün imzalandığı tarihte 400 binin üzerindeki hastanın, son 5 yılda 20’ye indiği ifade edildi. 2009’da zararla kapatan hastanenin, eğitim hastanesine bağlanırsa, mali ve idari sıkıntısının ortadan kalkabileceği, personele yapılan ek ödemelerde artış olacağı savunuldu.
Bakanlığın kararının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu belirtildi. Karataş’ın karar düzeltme talebi de daire tarafından reddedildi. Karataş, idare mahkemesinin eski kararında direnmesini beklediklerini söylüyor: “Tam da 62. Dünya Cüzzam Günü olan 25 Ocak’tan iki gün önce, dairenin karar düzeltme istemimizi reddettiğini öğrendik. İdare mahkemesi bu bozma kararına uyabilir veya direnebilir. Anayasa Mahkemesi ve AİHM’ye kadar taşıyacağız.”
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi