Sessiz dünyanın politik sesi: Şafak Pavey

Pavey, daha önce BM bünyesinde İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nde Sekretarya Başkanı olarak görev yaptığını, bu görev süresince engellilere yönelik düzenlenen uluslararası toplantılara katıldığını anımsattı.

Bu toplantıların arasında Dünya İşitme Engelliler Federasyonunca her 4 yılda bir düzenlenen kongrelerin de bulunduğunu ifade eden Pavey, söz konusu kongrelerde dünyada ortak bir işaret dili oluşturulması ihtiyacının ortaya çıktığını söyledi. BM çatısı altında, dünyada kullanılabilecek ortak dilin oluşturulması için bir çalışma yapıldığını belirten Pavey, kongrelerde de bu işaretlerin kullanılmaya başlandığını bildirdi. Pavey, henüz resmi hale gelmemesi nedeniyle bu iletişimin ''uluslararası işaret dili'' yerine ''uluslararası işaretler'' diye adlandırıldığını söyledi.

Kendisinin de bu dönemde uluslararası işaretleri öğrendiğini ve dünyanın farklı ülkelerindeki işitme engellilerle iletişim kurmayı başardığını anlatan Pavey, bu şekilde onların sessiz dünyası ile daha rahat bağlantı kurabildiğini ifade etti.

Dil öğrenmenin önemine dikkati çeken ve 6 yabancı dil bildiğini belirten Pavey, ''Ne kadar dil bilirsem o kadar çok insana ulaşabilirim düşüncesindeyim. Tabii bu dillerin arasında işaret dili de önemli bir yer tutuyor'' dedi.

Asistanını yanından ayırmıyor

Uluslararası işaretleri öğrendikten sonra bunu yaygınlaştırmayı amaçladığını belirten Pavey, bu amaç doğrultusunda, düzenlediği toplantılarda ya da konuşmacı olarak katıldığı organizasyonlarda, kendisi gibi uluslararası işaretleri kullanabilen, bunun yanında Türkçe ve İngilizce işaret dilini de kullanabilen asistanı Berrak Fırat'ı yanından ayırmadığını söyledi. Pavey, asistanı Fırat'ın, yaptığı konuşmayı eş zamanlı olarak işaret dili ile tercüme ettiğini belirtti.

Türkiye'de işitme engellilere yönelik eğitim konusunda ciddi sıkıntıların olduğunu belirten Pavey, tüm zor şartlara rağmen ailelerinin ve kendi çabalarıyla yüksek öğrenim gören işitme engellilerin bile bu kez istihdam konusunda güçlüklerle karşılaştıklarını vurguladı.
Eğitim konusundaki ihtiyacın karşılanması için işaret dili konusunda uzman öğretmenler yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Pavey, bu öğretmenlerin özellikle işitme engelli ya da anne veya babası işitme engelli olan kişiler arasından seçilmesini önerdi.

Önce Parlamentoda kullanılmalı

İşitme engellilerin erişim konusunda da zorluklarla karşılaştığına, bu konuda öncelikle görsel medyada eksiklerin bulunduğunu anlatan Pavey, televizyonların bazı programlarında işaret dilinin kullanılmasının bu kapsamda önemli olduğunu belirtti.
Bu işaretlerin sosyal yaşamda kullanılmasının yaygınlaşması için öncelikle parlamentonun bu konuda duyarlılık göstermesi gerektiğini vurgulayan Pavey, Meclisteki çalışmaların işaret dili ve altyazı barkovizyonları kullanılarak işitme engellilere ulaştırılabileceğini söyledi. İşitme engellilerin de birer seçmen olduğunu, onların da seçtiği kişilerin çalışmalarını takip etme haklarının bulunduğunu hatırlatan Pavey, bu sorunu aşmanın çok da zor olmadığını, dünyada parlamentolarda bunun örneklerinin bulunduğunu ifade etti.

Bu konuda Mecliste bir dizi çalışmaları olacağını, bazı kanunların revize edilmesi gerektiğini belirten Pavey, ''Pantolondaki uzlaşmayı, engellilere yönelik yapılacak çalışmalarda da görmek istiyorum'' dedi.