Sevilen ikili HedonutopIa 5. albümünü yayımladı: ‘Hâlâ pişiyoruz’

Elektronik ritimler, melankolik melodi, çok uzaklardan ve derinden geliyormuş gibi bir vokal... Fırat Külçek ve Kerem Feyzi tarafından 2008’de İzmir’de kurulan Hedonutopia, 7 sene boyunca her yıl bir albüm diyerek çıktıkları yolda 5. albümlerini yayımladı. Üstelik, “Beyaz Durak” isimli albüm salgın nedeniyle karantina sürecinde evde kaydedildi. Teklilerin daha ön planda olduğu müzik sektöründe müzikseverlere her yıl albüm hediye eden ikiliyle konuştuk.

Sevilen ikili HedonutopIa 5. albümünü yayımladı: ‘Hâlâ pişiyoruz’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.12.2020 - 02:00

Grup karantinada ürettikleri albüm sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Karantina süreci başladığında Beyaz Durak’ın demolarını çalışıyorduk. Baktık evdeyiz ve her şey durmuş durumda, kendimiz neden kaydetmeyelim dedik ve albümü kaydetmeye başladık. Tabii ki herkes gibi iç hesaplaşmalarımız oldu ama üretime yönelmek iç huzurumuzu da dengeledi diyebiliriz.”

Bu albüm öncekilerine nazaran sözleriyle ön planda. Nasıl ortaya çıktı? 

Beyaz Durak, Burhaniye Ören’deki bir otobüs durağı, Fırat’ı çocukluğundan beri çok etkilemiş bir yerdir. Yöre halkı bilir o durağı. O durakta beklemişliğimiz de çoktur, fırtınadan yağmurdan sığınmışlığımız da. Yarı ev gibi taştan bir durak. Bu albümde bir bakıma o bölgeyle olan defteri de dürüyoruz; gençliğimizden İstanbul’a kadar olan bir defter bu. Sözlere gelince, genelde sözler anlaşılmıyor gibi bir algı hep var bizde. Aslında bu dinleyicilerimize bıraktığımız oyun alanları. Bu albümde biraz da buyrun sözleri belli olan parçalarımız da var demek istedik...

‘UZAKTAN AMA KOLEKTİF’

Bir söyleşinizde bu albümün en güçlü albümünüz olduğunu düşündüğünüzü söylemişsiniz?

Beşinci albümümüz “Beyaz Durak” prodüktörsüz salt kendi beğenimize ve içimize sinmesine özen göstererek evimizde kaydettiğimiz ilk albümümüz. Komşumuz, dostumuz ve aynı zamanda ses mühendisimiz Cansın Dugan’ın mix ve masteringini göğüslediği, pandemi armağanı niteliğinde bir albüm oldu. Yatak süngerleriyle yalıttığımız kör odamızdaki vokal kayıtları, salona kurduğumuz elektronik davul ile ritim denemeleri ve heyecanla Cansın’a ulaştırdığımız demolar ile keyifli bir süreç yaşadık. Taner Yücel okulundan öğrendiklerimizle, yıllar sonra ilk albümdeki gibi deneyselliği ve bilinmezliği hissettik.

Kapak görseli için Cihan Gülbüdak’ın terasında Nazlı Erdemirel bizi ve dolunayı fotoğraflarken, Yankı Karaca Burhaniye’de beyaz durağı çekti. Ressam dostumuz Enis Malik Duran dijital ortamda kapağı oluşturdu. “Bırak Gideyim” ve “Harika”nın kliplerini Sevinj Yusifova ve Kutay Akyürek ile çekerken çocuklar gibi şendik. Her şarkı için oluşturdukları videolar da ayrıca gönlümüzü çeldi. “Meteor” klibinde Dokuzsekiz Müzik’ten Kaan Açıkgöz ve ekibi animasyon yeteneklerini konuşturdular.

Bütün bu emekler, dostça, samimiyetle ve herkesin yaptığı işi gönülden sahiplenmesiyle sabahlara kadar çalışılarak gerçekleşti. Bu nedenle özel bir albüm. 

Salgınla birlikte içinden geçmekte olunduğu zor süreçle ilgili ne söylemek istersiniz? 

Belirsizlikle baş etmek güç olabiliyor. Ülkemizde sosyal devlet mekanizması tam olarak oturmadığı için çareler bireysel düzlemdeki yetersizliklerde kalıyor. Pandemiyi sağlıkla atlatıp tekrar konserlere başlamayı heyecanla bekliyoruz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon