‘Sizinle görüşemeyince gücüm azalıyor’
21 Nisan 2016’da gönderildiği öne sürülen başka bir e-postada şu ifadelerin geçtiği savunuluyor: “Ben bu projede gücümü 3 kişiden alıyorum. Beyfendi, Berat bey ve sen. Üçünüzle de görüşmeyince benim gücüm azalıyor, ne olur anlayın beni... Ama konuşmamız lazım. Kalbimde ritm bozukluğu var inanmıyorsun bana. Mehmet Ali.”
21 NİSAN 2016
21 Nisan 2016 saat 00.04’te gönderildiği öne sürülen bir e-postada şu ifadelerin geçtiği iddia edildi:
“Konu: Üstat. Üstat selam, Deniz Zeyrek düşman. Elimden geleni yaptım. Cnntürk de haftada 5’den 2’ye düşürdüm. Ne kavgayla. Efendim Hürriyet Ankara temsilcisine bunu yapamazmışım. Vuslat ve Sedat öyle diyormuş deniz de bu böyle dedi.
Ama sonunda düştü 2’ye. Ama ne mücadele. Ankara’da kimse görüşmüyor diyorum bu arkadaş olmaz diyorum. Binali bey diyorki her gün beni arıyor. Sonunda geçen hafta Binali bey ona konuştu. Deniz havaya girdi. Dün Binali beye haber yolladım, Deniz’i neydeyse yolluyordum adamı kurtardınız diye. Bu sabah Enerji Bakanımız tüm Ankara temsilcilerini çağırmış Deniz hariç. İçine su serpildi. Süper oldu. Sedat Ergin aradı Deniz çağrılmamış çok üzüldük dedi. İyi dedim. Üstat ben burda uğraşıyorum ama bir koordinasyon içinde olmamız lazım. Bu kardeşin burada tek başına mücadele ediyor ama yalnızım, sen ciddiye almıyorsun ama tek başıma strateji yapıyorum. Nasıl olacak böyle bilmiyorum vallahi. Yalnız da kalsam mücadeleye devam edeceğim ben pes aüetmem. Eyvallah.
'Ritim bozukluğum var’
Yine 21 Nisan 2016 saat 00.09’da gönderildiği öne sürülen başka bir e-postada şu ifadelerin geçtiği savunuldu: “Konu: Yine ben. Üstat, Ben bu projede gücümü 3 kişiden alıyorum. Beyfendi, Berat bey ve sen. Üçünüzle de görüşmeyince benim gücüm azalıyor, ne olur anlayın beni. 10 gün önce Sayın Cumhurbaşkanı’mız Kandil için cevaben arayınca biraz toparladım çünkü aydın bey ile akşam yemeğindeydim şahane oldu. Ama konuşmamız lazım. Kalbimde ritm bozukluğu var inanmıyorsun bana. Mehmet Ali.”
10 MAYIS 2016: Muharrem İnce'ye 'hayır' dedim
Yalçındağ’ın 10 Mayıs 2016 saat 14.16’da gönderdiği “Sürpriz ziyaret” başlıklı e-posta, siyaset ve medya ilişkisine ışık tutması açısından da ilginç. e-postada, şu ifadelerin yer aldığı öne sürüldü: “Yalova Milletvekili Muharrem İnce ziyarete geldi. Meral hanımın çıkışının siyaseti hareketlendirdiğini bunun arkasından CHP de de değişimin önünün açılacağını bunun bir fırsat olduğunu, bu fırsatı iyi kullanırsak Başkanlığın önünün tıkanacağını ve vakit geçirmeden bu projeye destek olunması gerektiğini, burada da Doğan medya ve Hürriyet’in çok önemli konumda olduğunu anlattı. Başkan olunduğu takdirde artık Türkiye’nin kötü günlere geçeceğini ve yapılacakların durdurulamayacağı anlattı. Hadi destek olun yapalım şu işi çıkarın beni ortaya dedi. Bu işi yapacak tek kişi kendisinin olduğunu ifade etti:))) Benim cevabım; Medyanın siyasete karışmasının doğru olmayacağını, siyaseti yönetmeye kalktığımız için çok prestij kaybettiğimizi söyledim. Nasıl olsa bir gün Kılıçlaroğlunun yerine geçme şansının olduğunu böyle işleri biraz zamana bırakmakta fayda olacağını anlattım. Yok yok hemen acele yapıp durduralım Tayyip beyi diyor:)). Diyecektim ki en yanlış adrese geldiniz, ama kendimi tuttum, Hayırlısı olsun bir bakalım dedim, ayrıldık. Kolay gelsin
İnce'den yanıt: Berat damat mı, medya imamı mı? Muharrem İnce, kendisi ile ilgili iddiaları gazetemize değerlendirdi. “Türkiye’de bir AKP düzeni var. Bir medya düzeni var, bir de muhalefet düzeni var” diyen İnce “Bu üçü birbiri ile çok iyi geçiniyor. AKP medyadan memnun, medya muhalefetten memnun gül gibi geçiniyorlar. Benim bu üçlüye itirazım var. Üçüne de itirazım var. Bu muhalefet düzeni de sorunlu, AKP düzeni de sorunlu, medya düzeni de sorunlu” dedi. Yalçındağ’dan randevu istediğini, bunun doğru olduğunu anlatan İnce, şöyle devam etti: “Bana bir ambargo uygulanıyordu Hürriyet gazetesinde. Haber olamıyordum. Genel yayın yönetmeni ile konuştum, bir de patronla konuşayım dedim, bir de bunları konuştum. O görüşmeden önce ne düşünüyorsam o görüşmede onları söyledim. “Başkanlık sistemi geliyor. Gelirse bu ülkenin sonu olur, felaket olur” dedim. Bana ambargoyu kaldırmasını söyledim. Ama o tam tersi, bu yazılanlar doğruysa bunları damada, Berat’a gönderiyor, Cumhurbaşkanı’nın özel kalem müdürüne gönderiyor. Ya bu Berat Albayrak bakan mı, damat mı, medya imamı mı? Muhalefet milletvekili olarak bir medya patronuna ‘benim ambargomu kaldır’ dememin çok normal olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de medyanın ne hale geldiğinin bir göstergesidir bu. Demek ki sadece altyazıyı belirlemiyor, manşetleri de Berat atıyormuş buradan onu anladım. Benim onun desteğine falan da ihtiyacım yok. Benim milyonlarca kez tıklanan bir konuşmam var. 2009 bütçe görüşmesi. Bu konuşmayı yaptıktan sonra 20 gün boyunca hiçbir televizyon bunu göstermedi, hiçbir gazete bunu yazmadı. 20 gün sonra sosyal medyada milyonlar bunu tıklayınca televizyonlar, gazeteler bunu gösterdi. Gazete toplumun malıdır, babasının parası ile kurmuş olabilir ama gazete 4. güçtür, topluma ve kamuya aittir.” |
Alman şirket Erdoğan'la ‘gizli görüşme ’ istemiş
RedHack’in Twitter’daki hesaplarından yayımladığı son e-postada ise Almanya merkezli Baliqa Invest şirketinin, Berat Albayrak’tan “Erdoğan ile gizli görüşme” talebi istediği iddia edildi. Şirket temsilcisi Josef Bauer imzalı olduğu belirtilen e-postada, Katar’daki Doha metrosuyla ilgili bir Türk - Alman konsorsiyumunun kurulması konusunda damat Berat Albayrak’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘gizli’ bir görüşme ayarlanması istendiği öne sürüldü. Petrol Ofisi’nin satışıyla ilgili teklifleri olduğunu da dile getiren Josef Bauer, “Bavarya Başbakanımız geçtiğimiz cuma misafirinize bir mektup yazdı ve bu mektup başka şeylerin yanı sıra ‘Metro Doha’ ile ilgiliydi. Bir Türk-Alman konsorsiyumu ideal olacak ve Katar’a büyük faydalar sağlayacaktır.
Bu noktada Katar’ı birlikte destekleyebiliriz” ifadelerini kullanıp, bu kanaldan daha fazla detay veremeyeceğini söylediği belirtildi. E-postada şu ifadelere yer verildiği öne sürüldü: “Sayın Bakan Dr. Albayrak, takdir edersiniz ki bu bilgilendirme kanalıyla daha fazla detay vermem mümkün değil. Bu nedenle sizden Afrika gezinizin ardından Sayın Cumhurbaşkanı ile gizli bir görüşme için tüm etkinizi kullanmanızı rica ediyorum. Bu toplantı mümkün olan en erken zamanda gerçekleşmeli ve ne olursa olsun Suudi Kralı’nın mart ortasındaki Moskova ziyaretinden önce yapılmalı. Sahip olduğum bilgilerin Cumhurbaşkanı ve siz açısından için değerli olacağı konusunda sizi temin ederim. Özellikle Cumhurbaşkanınızın Körfez ülkelerindeki büyük itibarı ve etkisi, Türkiye’de Almanya ile ortak stratejik projelerin gerçekleşmesi konusunda yardımcı olacak ve her iki tarafın da yararına olacaktır. Yanıtınızı almaktan büyük mutluluk duyacağım ve bir sonraki toplantımız için sabırsızlanıyorum”
NOT: e-postalardaki imla hataları olduğu gibi bırakılmıştır.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu