Soma'da facia duruşması: Annelerin hıçkırıklarından rahatsız oluyorlar

Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın 45 sanıklı davasına bugün devam ediliyor... Avukatların duruşmaların kapalı yapılması ya da başka bir ile alınması talebine şehit yakınları tepki gösterdi: Annelerin eşlerin hıçkırıklarından, yakarışlarından rahatsız oluyorlar...

Yayınlanma: 20.04.2015 - 10:46
Abone Ol google-news




 

 

 

 

 

 

 

 

 

Soma iş cinayeti yargılamasında şirket patronları ve üst düzey yöneticiler, suçu alt kademeye yıkmaya çalışırken, “ara elemanların” ifadeleriyle “katliamın hiyerarşisi” ortaya çıkıyor.

Soma Kömürleri AŞ mühendisleri, verdikleri ifadelerde şirketteki sorumluluğun “ortak” olduğunu vurguladı. Davanın bugünkü duruşmasında ifade veren sanıklar, madende hiç acil durum tatbikatı yapılmadığını ve gaz maskelerinin çalıştıkları dönem boyunca yalnızca 1 kez kontrol edildiğini itiraf etti.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Soma yargılamasının 2. haftasına,  tutuksuz sanıklardan Fuat Ünal Aydın’ın ifadesiyle başlandı. Madende havalandırma mühendisi olarak görev yapan Aydın, diğer çalışanlar gibi sorumluluğun kazada yaşamını yitiren Mehmet Efe’de olduğunu öne sürdü. İddianamede yer alan, madendeki sabit sensörlerdeki karbondioksit değerlerinin 12 saati aşkın süre boyunca 50 ppm üzerinde görülmesine ilişkin Aydın, “Böyle bir şey görmedim. Kendi el ölçüm cihazımla ölçüm yapıyorum. Sabitlerle karşılaştırdım bu oranları görmedim. Ancak 30 Nisan 2014 tarihindeki havalandırma kayıtları bana ait değildir. Üzerinde imzam var ancak onu dolduran Harun Yıldırım’dır” dedi. Bu kayıtları olay günü Yıldırım’ın doldurduğunu kendisinin de kurtarma çalışmasına katıldığından “boş kalmaması için” imzaladığını belirten Aydın, bu havalandırma kaydını kabul etmediğini açıkladı. Aydın, madende 10 kilometrelik alandan tek başına sorumlu olduğunu, bu nedenle işi yetiştiremediğini de söyledi.

Acil durumlarda ne yapılacağının madende belli olmadığını, tatbikat yapmadıklarını itiraf eden Aydın, gaz maskesinin kontrolünü de kendisinin yaptırdığını söyledi.
Bu sırada salondaki madenci aileleri isyan ederek, “Akın Çelik ve İsmail Adalı’yı verin bize, cezasını verelim. Yalan söylüyorlar. Bir kere bile gaz maskelerinin kontrolü yapılmadı” diye bağırdı.

GÜVENLİK PATLATANA!..

Geçen duruşmalarda sanıkların 12 saat boyunca 50 ppm’in üzerinde karbonmonoksit değerlerini  dinamit patlatmasına bağlanmasının ardından, madende patlatmalardan sorumlu mühendis Serkan Kocaman’ın aynı zamanda madende iş güvenliği uzmanı olduğu da ortaya çıktı.
Madende patlatma alanında çalışan tek kişi olduğunu belirten Kocaman, bu durumun sıkıntı yarattığını söyledi. Dinamit patlatmalarının ardından 15-20 dakika içinde havanın normale döneceğini, karbonmonoksit değerinin uzun saatler yüksek olamayacağını vurguladı. Ölçüm cihazlarının 12 saat süren yüksek oranlardaki değerlerine ilişkin, “bana bilgi gelmedi” diyen Kocaman, gaz maskelerinin de 2009’dan bu yana bir kez kontrol edildiğini söyledi.
Salonda bulunan madenci aileleri ise ifadeler sırasında isyan etti. Bir madenci annesi “Bize bu acıları dinletiyorsunuz. Onlar evladının ölüsünü bir kez kucağına almış mı? Bunu sor onlara” diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı da, “Biz sanıkların beyanlarına karışmıyoruz. Sizleri de dinleyeceğiz” dedi.

Maden Teknikeri Soner Günay da, 3 yılda gaz maskesinin 1 kez kontrol edildiğini madende acil durum tatbikatının da hiç yapılmadığını kaydetti. Vardiyada üretimden sorumlu mühendis Hüseyin Alkan’ın ifadesi, facianın sorumluluğunu alt kademedekilere atan şirket patronu ve üst yöneticilerini yalanlar nitelikteydi. Madende hiyerarşik bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Alkan, iş güvenliğinden de herkesin sorumluğu olduğunu kaydetti.

Annelerin hıçkırıklarından kaçıyorlar!

Sanık avukatlarının, duruşmaların kapalı yapılması veya başka kente taşınması yönündeki talebi, hem ailelerin hem de duruşmayı izleyen siyasilerin tepkisini çekti. Madenci ailelerin avukatların Nergiz Tuba Aslan, müvekkillerinin acılarını bastırıp tepki vermedikleri halde sanık avukatlarının bu girişimlerinin etikten yoksun olduğunu, ayrıca bu talebin yerine gelmemesi için mücadele edeceklerini söyledi. Aslan, geçen hafta ortaya çıkan  “top defteri” olarak da adlandırılan dinamit kayıt defterinin, sanık avukatlarından alınıp mahkemeye sunulması için de taleplerini sürdüreceklerini kaydetti.
TBMM Soma Araştırma Komisyonu Üyesi CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de, “Annelerin eşlerin hıçkırıklarından yakarışlarından rahatsız oluyorlar. Duruşmaların yüz yüze yapılması evrensel bir hukuk ilkesidir. Mağdur aileleri her gün kalkıp yüzlerce kilometre yolu boşuna gelmiyorlar. Orada bulunmaları adil yargılamanın olmazsa olmazıdır. Duruşmayı onlara kapatmak ya da başka biri şehre almak adaleti Soma’dan kaçırmak olur. Bu talebini yapılması hukuken mümkün vicdanen ve ahlaken sorunludur. Akla vicdana sığmayacak savunma taktikleri başladı. Bunların kamuoyuna yansımasından rahatsızlık duyuyorlar. Amaçları anaların gözlerinden, toplumunun da vicdanından kaçmak” dedi.

Can Gürkan'ın gelirim yok demesi üzerine aileler tepki göstererek helikopter kumbarasına para attılar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler