''Soul Kitchen'' galası yapıldı

Ünlü yönetmen Fatih Akın, 1 Ocakta Türkiye'de gösterime girecek yeni filmi ''Soul Kitchen''ın galasında, filmin oyuncuları Adam Bousdoukos, Pheline Roggan, Anna Bederke ve Birol Ünel ile gazetecilerin karşısına çıktı.

''Soul Kitchen'' galası yapıldı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.12.2009 - 21:29

Kanyon AVM Cinebonus sinemalarındaki gala gösterimi öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akın, 2009 Venedik Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü, Uluslararası Hamburg Festivalinde ''Art Cinema'' ödülünü alan filminin bir veda niteliği taşıdığı yönündeki haberlerin de doğru olduğunu ifade etti.

Akın, ''Evet, belli bir hayat tarzına veda etmek istiyorum. Takıl, iç, yorul, geceler bitmiyor. Saçımda beyazlar çıktı, çocuğum var. Bundan sonra piyasada vakit kaybetmek istemiyorum. Sigarayı bıraktım, daha iyi film yapayım diye. Çünkü film yapmak spor yapmak gibidir. Aslında film yapmayı spor gibi görüyorum. Keşke Bruce Lee gibi bir yönetmen olsam'' diye konuştu.

''Bir lokanta hikayesi''ni anlatan filmin, Almanya'da üçüncü kuşak bir Yunanlı olan ve hem lokantada hem de sevgilisiyle işleri iyi gitmeyen Zinos'un, lokantayı kurtarmak ya da sevgilisiyle Çin'e gitmek arasında karar vermek zorunda kalışını anlattığını kaydeden Akın, Zinos'un, her şeyi yapayım derken her şeyi kaybettiğini ifade etti.

Bu filmin komedi türündeki ilk denemesi olduğu hatırlatılarak, risk alıp almadığı sorulan Akın, sinemada her türü bir izleyici olarak da çok sevdiğini, vakti olursa her türde film çekmek istediğini belirterek, komedi türündeki filminin Venedik'te ödül almasını beklemediği için şaşırdığını ifade etti.

Akın, kendilerini amatör bir ekip olarak bilen jürinin, uluslararası alanda tanınmalarından sonra ödülü ekip olarak cesaretlerine verdiklerini söylediklerini kaydetti. Aldığı ödüllerin üzerinde baskı yaratıp yaratmadığı sorulan Akın, filmin bütçesinden, oyuncularına, senaryoya kadar her şeyin gerginlik yarattığını belirterek, ''Her futbolcuda da o gerginlik var'' dedi. Akın, bir soru üzerine, Cannes Film Festivaline katılma davetini geri çevirdiğine ilişkin söylentilerin doğru olmadığını ifade ederek, filmi bitiremediği için festivale katılamadığını söyledi.

''Her ödül için Tanrı'ya teşekkür ediyorum. Ödüller çalışmalarımızı ileri götürüyor. Cannes gibi festivallerde jüri üyesi olarak yer aldım, ama şuna şahit oldum; Bu, iyi film meselesi değil, şans meselesi'' diyen Akın, film festivallerinde bazı jüri üyelerinin filmleri o günkü psikolojik durumlarına göre değerlendirdiklerini belirtti.

Filmlerinde çok farklı etnik kökenlerden karakterlere yer vermesinin, Almanya'nın etnik yapısından mı kaynaklandığı sorulan Akın, ''Ben, Adam'ı Yunan olarak değil Adam olarak görüyorum, Birol'u Türk olarak değil Birol olarak görüyorum. Kızları da Alman olarak görmüyorum, kızlar olarak görüyorum. Amerika'da da böyle. Burada da böyle aslında. Bu globalizm. Küçüklüğümden beri Arnavutlar, Araplar arasında yaşadım. Ben onları şu milletin, bu milletin insanı olarak değil, hep insan olarak görüyorum'' şeklinde konuştu.

Filmdeki restoran sahibi ve aşçı karakterlerinin Çağan Irmak'ın ''Issız Adam'' filmindeki karakterlerle benzerlik gösterdiğinin ifade edilmesi üzerine Akın, Çağan Irmak'ın filmini izlemediğini, ama aşçı bir farenin hikayelerini anlatan bir çizgi filmi izlediğini söyledi.


''Cem Yılmaz'ın filmini merak ediyorum"

Türk filmlerini çok iyi takip edemediğini, sadece iyi gişe yapan filmlerin Avrupa'ya geldiğini, bu yüzden filmleri ancak aylar sonra DVD'den izleyebildiğini belirten Akın, Cem Yılmaz'ın son filmini çok merak ettiğini, Recep İvedik serisinin DVD'sini ise havaalanında alabileceğini söyledi.

Akın, Adam Bousdoukos ile filme hazırlanırken ''Her Şey Çok Güzel Olacak'' filmini izlediklerini anlattı. Filmde lokantayı yenileyen huysuz ama yaratıcı aşçı rolünü oynayan Birol Ünel de bir soru üzerine Fatih Akın ile çalışmayı pinpon oynamaya benzetti.

Akın'la çalışmanın bir alışveriş gibi olduğunu ve bu tür çalışmalarda çok önemli olan güvene dayalı bir ilişkileri bulunduğunu kaydeden Ünel, hala Türkçe'yi iyi konuşamadığı için özür diledi. Ünel, filmdeki aşçı karakterini canlandırmak için eğitim aldığını söyledi.
Anna Bederke de ilk kez oyunculuk tecrübesi yaşadığını, bunu için Akın ile çalışmayı başka bir yönetmenle karşılaştıramayacağını belirterek, ''Fatih, çok misafirperver ve bize özgür bir alan bıraktı'' dedi.

Pheline Roggan da Fatih Akın'da büyük bir enerji olduğunu ifade ederek, ''Onun peşinden gitmek zor değil. Fatih işine aşk ve sevgi katıyor'' diye konuştu.

Filmde restoran sahibi Zinos'u canlandıran Adam Bousdoukos ise Akın ile çalışmayı dedektiflik yapmaya benzetti. Bousdoukos, Akın ile beraber gerçeği aradıklarını belirterek, ''Fatih'in cesareti var. Üzerinde aylarca çalışsa da istemediği bir şeyi atıveriyor senaryodan'' dedi.

Basın toplantısının ardından gerçekleştirilen galaya, Nejat İşler, Gani Müjde, Berrak Tüzünataç gibi sinema ve magazin dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
Gösterimde, filmde önemli bir yere sahip ''Venüs köpüğü'' tatlısının yapıldığı mutfak sahnelerinde sinema salonuna beyaz çikolata, vanilya, rom ve portakal liköründen hazırlanan tatlı kokusu verildi. Gösterimin ardından galaya katılanlara da tatlı ikram edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon