Tanrıkulu: Ankara Üniversitesi'nde palalı saldırganlara polis seyirci mi kaldı?
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde bir grubun “bayrak indirildi” iddiası ile gerçekleştirdikleri saldırı sırasında polis ve özel güvenliğin saldırganlara göz yumduğu iddiasını CHP Meclis gündemine taşıdı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Binali Yıldırım tarafından yanıtlanmak üzere verdiği soru önergesinde Ankara Üniversitesi'ndeki olayları sordu.
1-2 Haziran 2017 tarihlerinde Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde yaşananlar kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Kampüste bir grubun “bayrak indirildi” iddiasına sığınarak (ki bunun yalan olduğu görüntülerle ve tanık ifadeleriyle ortaya çıkmıştır) başlattığı saldırıda oruç tutmayan öğrencilerin hedef alındığı, İletişim Fakültesi’ne zarar verildiği, olaylar sırasında, Ankara Üniversitesi yönetiminin ve Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamalarının aksine, özel güvenlik görevlilerinin ve çevik kuvvet polislerinin saldırganların ellerinde pala, bıçak ve sopalarla okula girişlerine karışmadığı, saldırı sırasında da müdahale etmediği iddialar arasındadır.
Bu bağlamda;
1. Kampüste bir grubun “bayrak indirildi” iddiasına sığınarak (ki bunun yalan olduğu görüntülerle ve tanık ifadeleriyle ortaya çıkmıştır) başlattığı saldırıda oruç tutmayan öğrencilerin hedef alındığı, İletişim Fakültesi’ne zarar verildiği, olaylar sırasında, Ankara Üniversitesi yönetiminin ve Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamalarının aksine, özel güvenlik görevlilerinin ve çevik kuvvet polislerinin saldırganların ellerinde pala, bıçak ve sopalarla okula girişlerine karışmadığı, saldırı sırasında da müdahale etmediği iddiaları doğru mudur?
2. İddialar ile ilgili olarak, saldırganların ellerinde pala, bıçak ve benzeri aletlerle kampüse girmesine göz yuman özel güvenlik görevlileri ve çevik kuvvet polisleri hakkında soruşturma açılmış mıdır ya da açılacak mıdır? Açılmışsa, güncel akıbeti nedir?
3. Kimlikleri ve daha önce karıştıkları olaylar basına yansıyan saldırganlar hakkında neden etkin bir soruşturma yürütülmemektedir?
4. Olay gecesi Cebeci Karakolu’na götürülen saldırıya uğrayan üniversiteliler nezarethanede tutulurken, 5 nolu avukat müvekkil görüşme odasında tutulan saldırganların, Çevik Kuvvet Amiri ve Cebeci Karakolu’nda Görevli Komiser Yardımcısı tarafından defalarca aileleriyle görüştürüldüğü iddiası doğru mudur?
5. 2 Haziran günü saat 18.00 ile gece 03.00 arası devamlı karakola girip çıkan, saldırganların tutulduğu odaya en az 10 defa girerek görüşen bir kişinin fotoğrafı basına yansımıştır. Bu kişi kimdir? Avukat ya da gözaltında tutulanların yakını olmadığı halde nasıl gözaltına alınanlarla görüşmüştür?
6. Saldırıyı gerçekleştirilen grupta yer alanların kameraların bulunmadığı odada polislerle birlikte vakit geçirip sigara içebildiği iddiası doğru mudur?
7. Gözaltında tutulan saldırganlardan birinin kadın arkadaşının gece saat 12 civarı karakola geldiği ve karakol amirinin makam odasında görüştükleri avukatların anlatımlarından anlaşılmaktadır. Bu konuda bir soruşturma açılacak mıdır?
8. Saldırıya uğrayan 27 öğrencinin nezarethanelerde tutularak, avukatlarıyla tamamen camekan ile çevrili olan mobese ve güvenlik kamerası kayıt odasında görüşmek zorunda kalmasının gerekçesi nedir? Avukat müvekkil görüşmesinin gizliliğinin ihlal edilmesi nedeniyle herhangi bir soruşturma açılacak mıdır?
9. Olayın nasıl gerçekleştiğine ve çevik kuvvetin hangi şartlarda olaya müdahale ettiğine dair tutulması gereken tutanak neden göz altıların yaşandığı 2 Haziran saat 16.30’dan, 3 Haziran saat 03.00’a kadar hazırlanmamıştır?
10. Daha sonra adliyeye gönderilen saldırganların ve yakınlarının adliye önünde polislerle konuştuğu, tokalaştığı, sohbet ettiği basına yansıyan görüntülerden anlaşılmıştır. Güvenlik güçlerinin tarafsızlığına ilişkin ciddi kuşkular doğuran bu konuda bir soruşturma açılacak mıdır?
Ankara Üniversitesi'nde 'oruç' saldırısı: 3 yaralı ve çok sayıda gözaltı
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'