'Tarihte uzlaşma anayasası yok'

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Silivri'den yaptığı açıklamada son anayasa çalışmalarını değerlendirdi. Perinçek, egemenlerin hakimiyetlerini meşrulaştırmak için "uzlaşma" terimiyle halkı kandırdıklarını, tarihte "uzlaşma anayasası" olmadığını belirtti.

Yayınlanma: 29.09.2011 - 14:39
Abone Ol google-news

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün Silivri'den yaptığı açıklamada Anayasa tartışmalarını değerlendirdi. İnsanlık tarihinde "uzlaşmayla yapılmış bir anayasa" bulunmadığını kaydeden Perinçek, "Bugün AKP ve PKK bir karşı devrim anayasası getiriyorlar. Aralarında anlaşmışlar, imzalar atılmış. Meclise verilen rol, Türkiye'nin bölünmesini ve AKP'nin kurduğu faşist diktayı anayasayla tasdik etmektir" dedi.

'Anayasalar ya devrim ya da karşıdevrim ürünüdür'

Bugün yoksuldan yana olanların, vatanını sevenlerin yapacakları tek işin "AKP'nin Gladyo-Mafya-Tarikat anayasasına cepheden tavır almak ve 'uzlaşma' yalanlarıyla bu bölünme anayasasının yasallaştırılmasına kesinlikle ortak olmamak. Millete başvurmak" olduğunu savunan Perinçek, şu görüşleri dile getirdi:

-Anayasa, bir devletin temel örgütlenmesini düzenler. Kısaca devleti kuran, devleti örgütleyen hukuktur.

-Bir devlet, stratejik hedefini anayasasıyla belirler. Bu açıdan anayasa, devletin milli siyasetinin ya da temel stratejisinin hukuk diline çevrilmesidir.

-Devlet, önüne koyduğu temel programa göre kendisini örgütler. Devlet, organlarının kuruluşunu temel programına göre düzenler. Yurttaşıyla ilişkilerini de stratejik programına göre belirler.

-18. Yüzyılın sonundaki büyük devrim dalgasının ilk anayasa metinleri olan Amerikan ve Fransız anayasaları, demokratik devrim programına göre yapılmıştır. İlk insan hakları bildirileri o anayasalarda yer almıştır. Yasama, yürütme ve yargının demokrasiyi kurma amacıyla örgütlenmesinin ilk örnekleri de o anayasalardır.

-Hitler ve Mussolini'nin emperyalist, gerici, ırkçı anayasaları ise, emperyalizm çağının karşı devrim anayasalarına örnektir.

'Uzlaşma yalanlarıyla bölünme anayasasına ortak olmamak'

İP Genel Başkanı Perinçek, açıklamasına, "Bugün yoksuldan yana olanların, vatanını sevenlerin yapacakları tek iş vardır: AKP'nin Gladyo-Mafya-Tarikat anayasasına cepheden tavır almak ve 'uzlaşma' yalanlarıyla bu bölünme anayasasının yasallaştırılmasına kesinlikle ortak olmamak. Millete başvurmak" çağrısıyla devam etti.
 

'Anayasaların uzlaşmayla yapıldığı cahil hurafesi'

Anayasaların sınıflar üstü olduğu, ideoloji dışı olduğu, uzlaşmayla yapıldığı görüşünün ancak cahillerin inanacağı bir hurafe olduğunu kaydeden Perinçek, "Tarihte, devrim ve karşıdevrim anayasaları vardır. Çünkü devletler devrimlerle ve karşı devrimlerle kurulur ve örgütlenirler. 'Toplum Sözleşmesi' faraziyesinin uzlaşma anayasası palavrasının kanıtı olarak kullanılması, zırcahil işidir. Rousseau'nun Toplum Sözleşmesi bir uzlaşma değil, devrim yapan halkın yeni kurulan devletle yaptığı bir sözleşme faraziyesidir. Devlet, toplumun özgürlüklerini çiğnemeye kalkarsa, halkın devleti yıkma hakkını içerir. İhtilalci bir anayasa teorisinin karşıdevrim amacıyla kullanılması ihtilalin yüksek itibarından yararlanmaya yönelik bir düzenbazlıktır" görüşünü savundu.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Uzlaşma anayasaları" denilen anayasaların tümünün emperyalist devletlerin veya işbirlikçilerinin gerici anayasaları olduğunu da belirtti. Halk düşmanı olan bu anayasaları yapanların, kaçınılmaz olarak toplumun rızasını almaya özel bir önem verdiklerini belirten Perinçek, "Bunu yaparken de halkı aldatmalarına yardımcı olarak cürüm ortakları ararlar. Bugün yapılan da odur" dedi.
 

Türkiye'nin devrim ve karşı devrim anayasaları

Türkiye'nin anayasa tarihinin de, devrim ve karşı devrim tarihi olduğunu belirten Doğu Perinçek, 1876, 1921, 1924, 1960 anayasalarının devrimlerle geldiklerini, hepsinin de zamanlarına göre, topluma hürriyet, istiklal ve çağdaşlık getirdiğini belirtirken şöyle devam etti: "Bugün AKP ve PKK bir karşıdevrim anayasası getiriyorlar. Aralarında anlaşmışlar, imzalar atılmış. 2007'de tamamlanan Cumhuriyeti yıkma eyleminin şimdi de anayasası yapılıyor. AKP'nin başında olduğu Gladyo-Mafya-Tarikat rejiminin anayasası hazırlanmıştır. Uzlaşma komisyonu masasına ancak programı olmayanlar veya AKP'nin anayasa taslağına teslim olanlar, fikirsiz olarak oturur. Meclise verilen rol, Türkiye'nin bölünmesini ve AKP'nin kurduğu faşist diktayı anayasayla tasdik etmektir. Neo-CHP ve MHP bile bile aldatılmaya koşuyorlar. Onlar da biliyor ki AKP ve PKK oyları anayasa için çoğunluğu oluşturuyor. Ayrıca CHP'de AKP'nin yedek milletvekilleri var. Daha seçim öncesinde boy göstermişlerdir. MHP ise, iki kasete teslim olmuştur."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler