Tezcan ve Bülbül pamuk üreticisinin sorunlarını dile getirdi

Zarar ettiği için Türk çiftçisinin pamuk üretimini terk ettiğini belirten Tezcan “Bu düzen değişmediği sürece Menderes ovasında tarlasını eken çiftçilerimizin yüzü gülmez. Üreticimizin sesini dinledik. Önümüzdeki dönem parlamentoda bunu ifade edeceğiz” dedi.

Koçarlı'da Ziraat Odası Başkanı Mutlu Öztürk ve oda yöneticileri ile birlikte pamuk tarlalarında incelemelerde bulunan Tezcan, "Pamuk mahsulünü toplama zamanı yaklaşıyor. Hasat zamanına geldik. Hasat zamanı yaklaşırken Menderes ovasında, Aydında Türkiye'nin en güzide pamuk üretiminin yapıldığı alanlardan birini milletvekilimiz Süleyman Bülbül ile ziyaret ettik. Koçarlı Ziraat Odası'nda oda yetkileri ile görüştük, üreticilerle görüştük. Pamuk tarlasında problemi görelim dedik. Her geçen gün pamuk üreticisinin şikayetinin azalması gerekirken her gün çeşitlenerek arttığını görüyoruz. hem Söke'de hem Koçarlı'da yaptığımız görüşmelerde, Aydın pamuk üreticisiyle yaptığımız görüşmelerde fiyatların yetersiz olması problemi devam ediyor. Primin düşük olması sorunu devam ediyor. Girdilerin yüksek olması ve zarar etme problemi devam ediyor. Üstüne üstlük bu son zamanlarda Amerikan Kırmızı Örümceği ya da Avrupa Kırmızı Örümceği diye çiftçinin adlandırdığı yeni bir zararlının ürüne dadanması ile girdi maliyetleri, ilaç maliyetleri katlanarak artmış. Çiftçinin masraflarını daha da yükseltmiş" ifadelerini kullandı.  

"TÜRK ÇİFTÇİSİ PAMUK ÜRETİMİNİ TERK EDİYOR"

Maliyetin artmasından dolayı pamuk ekiminin sürekli azaldığını ifade eden Tezcan, "Ziraat Odası Başkanımız geçen yıldan bu yana sadece Koçarlı'da 78 bin dönümden 68 bin dönüme düştü diyor. 2002 yılından bu yana pamuk üreticisi zarar ettiği için Türk çiftçisi pamuk üretimini terk ediyor. Aydın’da 2002-2004 yılında 66 bin hektar araziye pamuk ekilirken bugün 46 bin hektara ekiliyor. 20 bin hektar azalmış. Türkiye bundan daha feci bir durumda. Bütün Türkiye’de 2002 yılında 720 bin hektar alana pamuk ekilirken bugün 250 bin hektar azalmış, 470 bin hektara düşmüştür pamuk ekim alanları" diye konuştu.  

TABAN FİYAT BELİRLENSİN

Pamuk üreticilerinin sorunlarının çözümü için önerilerini sıralayan Tezcan, "Türk çiftçisi pamuk ekmiyor. Niye ekmiyor, geçen sene maliyet 4 liraydı prim 80 kuruş dediler yine çiftçi zarar etti. Primi zamanında açıklamadılar. Şimdi bu sene mazot maliyeti, elektrik maliyeti, ilaç maliyeti, gübre maliyeti arttığı için geçen sene 4 liraya mal ettikleri pamuğu aşağı yukarı 5 liraya mal edecek noktaya gelmişler. Ama prim hala açıklanmamış. Pamuk üreticisi öncelikle taban fiyatının belirlenmesini istiyor. Taban fiyat belirleyin, pamuk üreticisini piyasa koşullarına teslim etmeyin. İkincisi pamuk üreticisi maliyetlerini karşıladıktan sonra kar elde etmek istiyor ki üretimini devam ettirebilsin, seneye bir daha ekebilsin. Bu sene en az pamuk priminin 1 buçuk lira olması lazım. Böyle bir talebi var üreticimizin. Ancak hala şu ana kadar pamuk primi açıklanmış değil. Priminin bir an önce açıklanmasını bekliyor üreticimiz" dedi. 

"ÜRETİCİMİZİN SESİNİ DİNLEDİK"

Kendi üreticisine sahip çıkmayan bu düzenin değişmediği sürece çiftçinin yüzünün gülmeyeceğini vurgulayan Tezcan: "Türkiye'de pamuk üreticimiz zarar ederken, kendi çiftçimizi yoksulluğa, kıtlığa ya da pamuk üretiminden vazgeçmeye mahkum ederken, geçen sene Türkiye sadece pamuk ithalatı için 1 buçuk milyar dolar para vermiş. Ondan sonra diyoruz ki dolar 4 liradan 7.5 liraya neden çıktı? Sen Koçarlı ovasındaki kendi çiftçinin Hasan amcanın üreteceği pamuğu ürettirmeyip onu zarara mahkum edip o parayı ona vermezsen dolarla pamuk alırsan, 1 buçuk milyar dolar sadece 1 yıl içerisinde pamuğa, Fransız'ın, Yunan'ın, Amerika'nın çiftçisine 1 buçuk milyar dolar para ödersen doları tutamazsın. Doları tutamamanın sebebi kendi üreticine sahip çıkmayan bir düzendir. Bu düzen değişmediği sürece Menderes ovasında tarlasını eken çiftçilerimizin yüzü gülmez. Üreticimizin sesini dinledik. Önümüzdeki dönem parlamentoda bunu ifade edeceğiz dile getireceğiz" ifadelerini kullandı. 

"ÇİFTÇİ ÇOK ZOR DURUMDA, ÜRETİCİ PERİŞAN"

Aydın'ın ipotek vermede 2019 yılında Türkiye birincisi olduğu hatırlatan Süleyman Bülbül: "AKP 18 yıllık dönemde kendi çiftçisine sahip çıkmadı. Kendi üreticisine sahip çıkmadı. Aydın’da 2 yılık dönemde 2018'den bugüne kadar 11 bin hektara yakın tarım ekim alanı daraldı. Aydın’da çiftçi o kadar zor durumda ki Türkiye çiftçisi olduğu gibi Aydın ipotek vermede Türkiye 2019 yılında 1. sırada. Aydın ekili arazileri yüzde 22.99 oranda ipotek verilmiş durumda. Çiftçi borçlu, çiftçi çok zor durumda, çiftçi perişan. Üretici perişan. Ama hükümet, iktidar Türk çiftçisini düşünmüyor. Gidiyor Yunan çiftçisini düşünüyor, Amerikan çiftçisini düşünüyor. Gidiyor Yunan pamuğu alıyor, Amerikan pamuğu alıyor. Dün Söke Ziraat Odası'ndaydık. Mersin limanına Yunan pamuğu girdi. Neden bizim pamuğa güvenilmiyor, neden desteklenmiyoruz diyen çiftçiler vardı. Bu iktidar çiftçiye düşman, bu iktidar üreticiye düşman, bu iktidar pamuk üreticisine düşman. Yakında sandık gelecek ve çiftçi gereğini yapacak" diye konuştu. 

"ANKARAYA'YA GİTTİK ÇARE BULAMADIK"

Devletin bir an önce pamuk üreticisinin elinden tutması gerektiğinin altını çizen Koçarlı Ziraat Odası Başkanı Mutlu Öztürk: "Nereye giderseniz gidin çiftçinin sıkıntıları var. Şu anda sezon geldi. Şunu soruyoruz genel olarak bize bir taban fiyat açıklaması yapın, incirde yaptıkları gibi, Siz devlet olarak bakanlık olarak bu pamuğa 5 lira taban fiyat verip, birliklerde bu pamuğu alırsanız üreticiyi rahatlatırsınız. Bunlar yapılırsa çiftçi pamuk ekmeye devam eder. Çiftçi pamuğu bırakırsa inanın pamuğa bir daha geri dönmez, bu durum diğer ekilen ürünlere de çeşitli şekilde zarar verir. Bu yüzden sizlerin aracılığı ile devletin bizi duymasını, pamuk üreticisinin bir an önce elinden tutmasını istiyoruz. Geçen yıl Ankara'ya gittik çare bulamadık. Umarım bu yıl değerlendirilir" dedi.

"GİRDİLER ÇOK PAHALI"

Pamuk üretimi için gerekli tüm ekipmanlarının olmasına rağmen para kazanamadığını belirten Süreyya Çıblak: "Benim bu pamuğun tohumunun toprağa konmasından, ara işçiliğinden, fabrikaya götürünceye kadar her teşkilattım var, her şeyim var. Özellikle şunu söylüyorum, ben kazanamazsam hiç kimse kazanamaz. Traktörüm var, dizme makinem var, büyük pamuk toplama makinem var. Ben kazanamazsam kimse kazanamaz. Ve ben kazanamıyorum. Çünkü gübre, ilaç ve mazot gibi girdiler çok pahalı" diye konuştu.