TGS, tutuklu gazeteciler için kampanya başlattı

Türkiye Gazeteciler Sendikası, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'yla Türkiye'de cezaevinde bulunan tüm gazetecilerin serbest bırakılması için uluslararası kampanya başlattı.

TGS, tutuklu gazeteciler için kampanya başlattı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.05.2010 - 11:36

Türk-İş Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında cezaevindeki gazetecilere özgürlük kampanyasıyla ilgili Gazeteci Örgütleri Platformu G-9 Dönem Sözcüsü Doğan Tılıç, kampanyanın sendika önderliğinde yürütülmesine karşın G-9 platformunun da desteklediğini bildirdi. Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun Türkiye'de yaptığı toplantıda Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğünün ele alındığını söyleyen TGS Başkanı Ercan İpekçi, gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı da yapıldığını anımsattı. Yarından sonra İspanya'da Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun benzer bir çağrı yaparak Türkiye'deki gazetecilerin serbest bırakılması için bir uluslararası kampanya gerçekleştirileceğini anlattı.

"Türkiye'de gerçek anlamda  basın ve ifade özgürlüğü yok, 46 gazeteci hapiste"

TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu ile düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğü olmadığını belirterek, Türk cezaevlerinde 46 gazeteci ve basın çalışanının bulunduğuna dikkat çekti. İpekçi, cezaevlerinde bulunan gazetecilerin hüküm giymeden tutuklu olarak yargılandıklarını vurgulayarak, 15 gazeteci ve basın çalışanının ortalama 6 ay cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini ve haklarında hapis istemiyle açılan davalarda tutuksuz olarak yargılamalarının sürdüğünü dile getirdi.

İpekçi, tutuklamaların Türk ceza hukukunda kanayan yaraya dönüştüğüne dikkat çekerek, tutukluluğun cezalandırma yerine geçtiğini kaydetti. İpekçi sözlerine şöyle devam etti:

"Tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde aynı mekanda, aynı şartlarda bulundurulmaları ağır bir insan hakları ihlalidir. Tutuklamalar vasıtasıyla erken gelen yanlış adalet, geç gelen adaletle telafi edilmesi mümkün olmayan ağır sonuçlar doğurmaktadır. Gazeteciler hakkında açılmış davaların çoğu gizliliğin ihlali, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve terör örgütü propagandası yapmak savlarıyla açılıyor. Ceza mevzuatı, içine mayın yerleştirilmiş diktatöryel eğilimleri barındıran maddeleriyle, 21. yüzyıla uygun olmayan bir kanundur."
 

"Yazma, konuşma, eleştirme, yorum yapma diyen kanunlar Demokles'in Kılıcı gibi"

İpekçi, Basın Kanunun "basın özgürdür" maddesi ile haber kaynağının gizliliğine yönelik düzenlemeleriyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde gazetecinin bilgi ve belgeye ulaşabilme hakkının güvencesi olarak görülmektedir. Ancak gazetecilerin bu hakkı kullanarak elde ettiği bilgi ve belgelerin, kendisinin bizzat suç işlediğinin kanıtı olarak kabul edilmesi ve gazetecinin sanık ya da şüpheli sayılması durumunda, haber kaynağının gizliliğinden söz edilemeyeceği gibi basın özgürlüğü de ortadan kalkmaktadır. Bu ve diğer maddeler kanunlarda olduğu sürece, Türkiye'de gerçek anlamda basın ve ifade özgürlüğünden söz edilemez. Bu ortamda, hükümetin "uygulamayı görelim" yaklaşımının sonucu sansür ve otosansürdür."

İpekçi, gazeteciye "yazma, konuşma, eleştirme, yorum yapma" diyen ve Demokles'in kılıcı gibi medyanın tepesinde asılı duran kanun hükümleriyle Türkiye'nin görevini iyi yaptığı için gazetecileri cezalandıran bir ülke haline geldiğini dile getirdi.
 

"Son Anayasa değişikliği basın ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarını kaldırmıyor"

İpekçi, Anayasa'da yapılan son değişiklerin basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları kaldırmadığının altını çizerek, ifade ve basın özgürlüğünün basın için özel bir özgürlük olmadığını da vurguladı. Güneydoğu Anadolu'da çalışan gazetecilerin de bölgenin zorluklarında dolayı yaşadığı zorlukları anımsatan İpekçi, bölgede yayımlanan bir çok gazete ve dergi hakkında toplatma ve kapatma kararları verildiğini kaydetti. Toplatma ve kapatma kararlarına dayanak oluşturan hükümlerin Anayasa'da yer aldığını ifade eden İpekçi, basın özgürlüğü önündeki engellerin başında Anayasa'nın geldiğini belirtti. İpekçi, Terörle Mücadele Kanununun ifade özgürlüğü önündeki en büyük engellerden biri olarak, basın yayın organlarını cezalandıran bir kanuna dönüştüğünü dile getirerek, gazetecilere yönelik baskı, fiziki saldırı ve tehditlerin giderek artması ile 2009 yılında bir gazetecinin öldürülmesi olayları başta olmak üzere, çok sayıda yayın organının toplatılması ve kapatılması, internet sitelerine erişimin engellenmesi, radyo ve televizyon kuruluşları hakkında çeşitli yaptırımlar uygulanması nedeniyle geleceğin daha da kötüleşeceğine yönelik endişelerinin arttığını bildirdi. İpekçi, cezaevlerindeki tüm tutuklu gazetecilerin derhal salıverilmesini, ilgili yasalarda köklü değişiklik yapılması içinde Hükümeti ve parlamentoyu derhal harekete geçmeye çağırdı.
 

"Sorunlar büyüdü ve kampanya zorunluluk oldu"

TGS, cezaevlerinde bulunan ve tahliye olduktan sonra yargılanmaları tutuksuz devam eden gazetecileri şöyle açıkladı:

"Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Emcet Olcaytu, Deniz Yıldırım, Ufuk Akkaya, Vedat Kurşun, Füsun Erdoğan, İbrahim Çiçek, Sedat Şenoğlu, Bayram Namaz, Ziya Ulusoy, Hasan Coşar, Erdal Güler, Ahmet Birsin, Ali Buluş, Mehmet Karaaslan, Faysal Tunç, Behdin Tunç, Barış Açıkel, Erol Zavar, Hatice Duman, Mahmut Tutal, Mustafa Gök, Metin Bulut, Bayram Parlak, Eda Ünalan, Müge Molvalı, Suzan Zengin, Şafak Gümüşsoy, Çağdaş Küçükbattal, Tuncay Mat, Gülşen Bozan, Murad Akıncılar, İsmail Eskin, Kenan Karavil, Şeyhmus Bilgin, Seyithan Akyüz, Gençağa Karafazlı, Sabri Adanır, Dilek Keskin, Hatice Özhan, Bedri Adanır, Şahin Baydağı, Abdulbesir Yapıcı, Erdal Süsem, İlhan Selçuk, Vedat Yenerer, Güler Kömürcü, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat, Hayati Özcan, Nadiye Gürbüz, Sonnur Sağlamer, Abdurrahman Gök, İhsan Silmiş, Aylin Duruoğlu, Mehmet Yeşiltepe, Hacı Orman, İsminaz Ergün, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Neriman Aydın, Hacı Boğatekin, Şamil Tayyar, Cevheri Güven ve Sevda Turaçlar."

TGS Başkanı Ercan İpekçi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay'ın da aralarında bulunduğu G-9 Gazeteci Platformu Üyesi birliklerin temsilcileri de basın toplantısında hazır bulundu. Bu kampanyanın neden daha önce yapılmadığıyla ilgili bir soru üzerine İpekçi, daha önce basın açıklamalarıyla bu konuları defalarca gündeme getirdiğini ancak artık basın açıklamasıyla dikkat çekemeyecek kadar sorunların büyüdüğünü belirterek, bu kampanyayı başlatmak zorunda kaldıklarını söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler