"Türkiye üzerindeki baskı artıyor"

İngiltere'de yayımlanan 'Financial Times' gazetesi, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşma yapılması yönünde Türkiye üzerindeki baskının giderek arttığını iddia etti. Haberde, Türkiye'nin görüşmelerden çekilmesinin, son yıllarda eline geçirdiği büyük şansı kaybetmesi olarak yorumlanıyor.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.02.2009 - 08:44

Türkiye'nin IMF ile anlaşma süreci ve bu sürecin uzaması dünyada da dikkat çekiyor. IMF ile anlaşması için Türkiye üzerindeki baskıların yoğunlaştığı, gecikmenin Türkiye'nin kırılganlığını artırdığı öne sürülüyor. Financial Times gazetesi, "Gecikme, Türkiye'yi küresel bir bozulmaya veya kendi ekonomisindeki sorun sinyallerine kırılgan yapıyor. Analistler, Türkiye'nin 2009 yılında 15-30 milyar dolarlık bir finansman açığı ile karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor ve daha derin bir resesyonu veya liranın değer kaybını önlemek amacıyla IMF parasına ihtiyacı olacağını söylüyorlar" diye yazdı.

Bu arada, "IMF programı çapası olmadan Türkiye, enflasyonu ve faiz oranlarını kesin bir biçimde tek haneliye indirmek için ender bir şansı kaçırabilir" yorumunu yapan gazeteye konuşan Goldman Sachs ekonomisti Ahmet Akarlı da, "Hükümetin kredisi tükeniyor. İnsanlar, panikte değil, ancak olanları iki ay öncesine göre çok daha yakından izliyorlar" dedi.

Ekonomi gazetesi Financial Times, Türkiye muhabiri Delphine Strauss imzalı, "IMF ile bir anlaşmanın sağlanması için Türkiye üzerindeki baskılar yoğunlaşıyor" başlıklı haber analizinde, "Analistler, Türk hükümetinin, Uluslararası Para Fonu ile görüşmelerden çekilmesi halinde yatırımcılar arasında inandırıcılığını kaybetme ve kronik enflasyon ve borçlanma maliyetlerini azaltmak için yıllardan sonra ortaya çıkan en iyi şansı kaçırma riskinin olduğunu söylüyorlar" diye yazdı.

İki hafta önce yeni bir finansman paketi üzerinde anlaşmaya varılmadan Ankara'dan ayrılan IMF heyetinin henüz geri dönmeye davet edilmediğine işaret eden gazete, bakanların büyük görüş ayrılıkları çözülmeden görüşmelerin başlamayacağını açık bir biçimde dile getirdiklerini kaydetti.

İngiliz gazetesi, aylarca yatırımcıların, Türkiye'nin en az 20 milyar dolarlık IMF finansmanını sağlayacağını hesaba aldıklarını belirtirken de şimdi birçok yatırımcının da Türkiye'nin IMF ile olmadan da işlerini yürütebileceğıni söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın popüler olmayan sıkı mali politikasını öngören bir anlaşmaya angaje olup olmayacağını sorguladıklarını da yazdı.

 

"Hükümetin kredisi tükeniyor"

Gazeteye konuşan Goldman Sachs ekonomisti Ahmet Akarlı da "Hükümetin kredisi tükeniyor. İnsanlar, panikte değildir ancak olanları iki ay öncesine göre çok daha yakından izliyorlar" dedi.

Financial Times de, IMF'nin, GSYİH'nın bu yıl yüzde 1.5 gerileyeceği tahmininde bulunduğunda Türkiye'nin kamu borcunun bu yıl artacağını kabul ettiğini belirterek ancak sonraki yıllarda bütçeyi restore etmek için IMF'nin mali kurallarını ve belediyelerin harcamaları üzerinde kontrollerin sıkılaştırılmasını istediğine dikkat çekti.

 

"Türkiye, Doğu Avrupa'ya göre krize daha iyi dayandı"

Başbakan Erdoğan'ın ise, yerel seçimler öncesi moral bozucu bir büyüme görünümü ve zor tedavileri ilan etmeye isteksizliğinin anlaşılır olduğunu belirtirken Türkiye'nin ayrıca şimdiye kadar Doğu Avrupa ülkelerine göre krize çok daha iyi dayandığı görüşünü dile getirdi.

Aynı görüşü paylaşan Barclays Capital'dan Christian Keller de "Piyasada Türkiye'nin sorunlu bir bölgede çok daha iyi dayandığı hissiyatı var" derken Daiwa Securities'ten Chris Scicluna da Türkiye'nin, "sert müzakere taktikleri"nin göreli olarak güçlü pozisyonu yansıttığını söyledi.

 

"Daha derin resesyonun engellenmesi için IMF'nin parasına ihtiyaç var"

Financial Times de, gecikmenin şaşırtıcı bir biçimde varlık fiyatları veya lira üzerinde fazla bir etkisi olmadığına dikkat çekerken de bunu yatırımcıların hala seçimlerin sonrası bir anlaşmanın olmasını beklemesine bağladı. Gazete şöyle devam etti:
"Ancak gecikme, Türkiye'yi küresel bir bozulma veya kendi ekonomisindeki sorun sinyallerine kırılgan yapıyor. Analistler, 2009 yılında 15-30 milyar dolarlık bir finansman açığı ile karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor ve daha derin bir resesyonu veya liranın değer kaybını önlemek amacıyla IMF parasına ihtiyacı olacağını söylüyorlar."

Ahmet Akarlı da, hükümetin bir güven çöküşünün ardından sadece baskı ile bir anlaşmayı imzalaması halinde IMF'nin daha katı kuralları empoze edebileceğini düşündüğünü ifade etti ancak Türkiye'nin dış yardımı olmadan 2009 yılını "idareimaslahat edebileceği"ni sandığını da söyledi.

 

"Kamu maliyesi kriz öncesi bozulmuştu"

Christian Keller de hükümetin mali disiplin sözlerinin giderek daha az inandırıcı olduğunu öne sürerek kamu maliyesinin kriz öncesi bozulduğunu savundu. Bu arada, Merrill Lynich'den Türker Hamzaoğlu da "Hükümet, ihtiyatlı mali politikalarını uygulamakta isteksiz olduğu gibi algılanacak" dedi.

İngiliz gazetesi de "IMF programı çapası olmadan Türkiye, enflasyonu ve faiz oranlarını kesin bir biçimde tek haneliye indirmek için ender bir şansı da kaçırabilir. Enflasyon halen liranın düşüşüne rağmen geriliyor. Merkez Bankası Kasım'dan bu yana faiz oranlarında rekor yüzde 13'lük bir indirim yaptı."

Keller de yeni indirimlerin sıkı mali politika ve IMF anlaşmasına bağlı olduğunu vurgularken de "Bu, reel faiz oranlarını düşürmek için on yılda bir ortaya çıkan bir şanstır. Politikacıları ikna etme yolu bu olmalıdır" şeklinde konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler