Türk'ten 'Kürt açılımı' değerlendirmesi

Avrupa Parlamentosu TBMM Karma Parlamenter Komisyonu Başkanı Helene Flautre ile Yeşiller Partisi Milletvekili Ali Yurttagül, Türk'ü TBMM'deki makamında ziyaret etti.

Basına kapalı olan görüşmenin ardından Türk ve Flautre, gazetecilere açıklama yaptı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, görüşmede, Türkiye'deki süreci, atılması gereken adımları, barışçıl süreç için neler gerektiğini ve sürece nasıl baktıklarını ifade ettiklerini söyledi.
 

Tercüme hatasını düzeltin

Helene Flautre ise Türkiye'de tartışılan ve olumlu bir gelişme olan demokratik açılım politikasını konuştuklarını, DTP'nin açılıma verdiği desteğin kendilerini sevindirdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Türkiye'nin çoğulcu demokratik toplum yapısı konusundaki söylemlerini olumlu karşıladıklarını, ancak bunun gerçekleşmesi için sağlam bir sürece ihtiyaç bulunduğunu belirten Flautre, ''Bu konuda ümitliyim. DTP'de de aynı kararlığı gördüm'' dedi.

Flautre, konuşmasında, Ahmet Türk için, ''Beni en fazla kaygılandıran olay, meslektaşımın önümüzdeki günlerde tutuklanma tehlikesidir'' dedi. Ahmet Türk, konuşmanın ardından, tercüme hatası yapıldığını belirterek, cümleyi, ''Tutuklanma değil, zorla mahkemeye götürülme'' şeklinde düzeltti.
 

''Ortak aklın ortaya çıkması önemli"

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a gönderdiği mektupla ilgili soru üzerine, ortak aklın ortaya çıkmasının herkes için çok önemli olduğunu söyledi.
Türk, şöyle devam etti:
''Birbirimizi eleştirebiliriz ama siyaset üstü bir süreçte, bugünkü süreçte, herkesin ortak aklı ortaya koyacak noktada buluşması gerekir. Bu fırsatlar önümüze 100 yılda bir gelir. Bu fırsatların değerlendirilmesi konusunda; siyasetçilere, sivil toplum örgütlerine, demokrasiyi, barışı önemseyenlere, herkese önemli görevler düşüyor. Bilgi ve birikimimizi, daha demokratik Türkiye için yöneltmeliyiz. Kolay olmadığını biliyoruz ama umutla bakmalıyız. Birbirimizi kucaklayacak mantığın ortaya çıkması gibi zorunluluğumuz var. İnanıyorum ki herkes, yeniden düşünecek, sürecin en doğru şekilde, demokratik sürece evrilmesi konusunda bütün çaba ve birikimlerini ortaya koyacak.''