Vefanın balesi...

ÇEV Sanat ailesine dokuz yaşında katılan, “Genç Yetenekler” projesi kapsamında beş yıldır Almanya’da Hannover Hochschule für Musik’te Roland Krüger’de eğitimini sürdüren Cem Esen, geçen günlerde yaptığı bir paylaşımla projenin sıkı takipçisi bizlere ve müzikseverlere heyecan verdi.

Hem de içimizdeki hassas derin bir yere dokunarak: Emeğin kıymetine, vefanın önemine... Cem Esen, yaratım sürecinde olduğu bir bestenin ilk bölümlerini yayımlayarak eserini ÇEV Sanat’ın kurucusu Berrin Yoleri’ne armağan ettiğini söyledi, yine kendisinden esinlendiğini de ekleyerek. İnsan hem sanat hem de insanlık adına sevinç duyuyor.

ÇEV Sanat’ın destek olduğu sanatçılara maddi olanak sağlamakla kalmadığını, sanatçının bazen her şeyden çok ihtiyaç duyduğu o manevi desteği de verdiğini biliyoruz. Özellikle Berrin Yoleri’nin tüm genç yetenekleri bir aile gibi sarıp sarmalaması toplumumuz adına da bir kazanç. Verilen emeğin sevginin sanatçıya ilham olması da yine bizim iyiliğimiz, Türk müziğine yeni bir beste eklenirken, yeni bir besteci kazandığımızı görüyor, en başta da insanlık yolculuğumuza bir ilham daha katmış oluyoruz, emek-vefa olarak.

Gazetemize verdiği demeçte Yoleri’nin tüm genç yetenekler için verdiği emeğin kıymetine vurgu yapan Esen, “Kendisinin biz gençleri motive ederek desteklemesi, sevgi dolu yaklaşımı, karakteri, geleceğe dair verdiği fikirler, önerdiği planlamalar benim için çok ilham verici” diyor. Bale süiti faklı koreografiler içeren birbirinden bağımsız yedi bölümden (Prelüd, Scherzo, Ay Işığı, Intermezzo, Marş, Küçük Pavan, Final) oluşuyor.

Bazı bölümlerin hikâyesi de var. Eserin bir diğer misyonu da bale performansı olmadan, bir senfonik süit olarak da seslendirilebilmesi, çünkü bu parçadaki prensip, beden dilinin müziğe değil, müziğin beden diline dönüşmesi.

BÜYÜK SÜRPRİZ...

Eserin esin perisi Berrin Yoleri ise gazetemize verdiği demeçte duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Cem’in eserine esin kaynağı olmak beni ne kadar mutlu etti anlatamam; benim için büyük sürpriz oldu.

Hayatımda alabileceğim en anlamlı hediye oldu ve gerçekten çok duygulandım. Dokuz yaşından beri beste yapan Cem’in ileride hepimizin gurur duyacağı ülkemizin önemli bestecilerinden biri olacağına yürekten inanıyorum.

Eserin tamamlanmasını büyük bir heyecanla bekliyorum. ÇEV Sanat Genç Yetenekler Projesi’nin destekçisi QNB Finansbank’ın katkılarıyla ileride senfoni ve bale eşliğinde konserini organize edebilmeyi çok isterim. Bunu izlemek benim için çok büyük mutluluk olacak. Teşekkürler sevgili Cem Esen”.

Bugüne değin onlarca besteye imza atan Esen’in “Trajik Lietler”, “Akşam Güneşi Lietleri” gibi Türkçe lietlerini de içeren iki albümü var. Sanatsal üslubu koruyarak, detaycı ve evrensel bir müzik dili yaratabilmeyi hedefliyor.

Amacı bir Türk bestecisi olarak, yazdığı müziğin bir gün dünya çapında evrensel bir değer kazanması, ülkemiz için de sanatsal açıdan katkı sağlayacak noktaları doldurabilmesi. Cem Esen, 19 Mayıs’ta internet üzerinden düzenlenen 17. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali “Net” Açılış Konseri’nde, kendi eseri Ballade Op. 17 (Dünya Prömiyeri) ile yer aldı.