Vitrindeki Albümler

BABA ZULA ‘DERİN DERİN’ (GLİTTER BEAT)

Yılmadan deneyen, çalışan, üreten itaatsiz topluluk Baba Zula, yeni albümü “Derin Derin” ile huzurlarınızda, hem de yeni bir kadroyla... Telli sazlar, gitar ve vokalde Murat Ertel, bilumum vurmalılarda Levent Akman baki; ut, bansuri ve vokalde Periklis Tsoukalas, darbukada Ümit Adakale var. Murat’ın ailesi de katkıda bulunmuş çalışmaya: ikişer parçada eşi Esma Ertel nefes ve zılgıt sesi, çocukları Eren ile Arel kurt ve kartal sesi, vurmalı sesler çıkarmış. Bir parçada da basçı Bill MacBeath eşlik ediyor. 

Baba Zula en son 2014 yılında çıkardıkları “34 Oto Sanayi”de içerik olarak Gezi olaylarına odaklanmış, müzikal olarak oryantal soundları, oyun havası ve göbek dansı ritimlerini hayli öne çıkarmıştı. Topluluğun 22. yılındaki onuncu albümü “Derin Derin” ise hayli farklı.  

Saykodelik bir çalışma “Derin Derin”. Kraut-Rock ve Dub etkileri daha belirgin. Kültürel katmanları açısında daha mozaikli. Topluluğun tarihinde ilk kez bir kadın solist yok. Burada kullanılan elektro saz ve bariton elektro ut Murat ve Periklis tarafından tasarlanmış. Aşık kültürüne vurgu yapan albüm kapağı Mengü Ertel’in çalışmalarından faydalanarak tasarlanmış. Topluluğun logosunu ve albüm adını hattat Ethem Çalışkan yorumlamış. 

BURCU TATLISES ‘UZAKLAR’ (ADA MÜZİK)

İbrahim Tatlıses’in akrabası değil. Öncelikle yetenekli bir şarkı sözü yazarı Burcu Tatlıses, ama sanılmaya besteciliği ve şarkıcılığı da yabana atılacak cinsten.  

Onu ilk kez pop şarkıcılarının yanında ya da bazı dizilerle birlikte tanıyanlar 2015 yılında farklı yönlerine tanıklık edecekti. Yaşından büyük sözleriyle dikkati çeken, zamanından evvel olgunlaşmış etkisi yaratan bir kadındı Burcu. Erken ustalaşmış bir havası vardı. Tüm bu güzellemeleri fazlasıyla hak ettiğini ilk albümü “Güzel Kokuyorum” adlı çalışmada ortaya sermişti. 

Selanikli bir aileden. Tahsili gıda mühendisliği üzerine, bir de şiir kitabı var. İkinci albümü “Uzaklar” ilkinin devamı. Tek fark yapımcı koltuğunda (aynı zamanda bazı düzenlemeleri de yapan) Pinhani’den tanıdığımız Selim Aydın’ın oturması.

Yazdığı, söylediği şarkıların alabildiğine serbest bir aritmetiği, bağımsız bir coğrafyası var. Zaten anlattığı her şey öz malı. Kentli bir kadının efkâr dolu, kırılgan ve sevgi dolu hikayeleri bunlar. Her bir sözcük ve satır ince elenip sık dokunmuş. Şarkılar birbirleriyle bütünlük içinde. 

İnce ruhların tercümanı Burcu. Yeni kuşaklarda Bülent Ortaçgil ile Birsen Tezer’in muadili az diyenlere hararetle tavsiye edilir...