Yargılanan gazeteciler: Susmayız

Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Ülkemizde 100’den fazla gazeteci tutuklu ve binlerce gazeteci işsiz. Çalışan gazeteciler ise soruşturma, dava ve cezalarla boğuşuyor. Yargılanan basın mensupları, gazeteciliğin can çekiştiği kara bir dönemden geçtiklerini belirterek, “Güç odaklarının tehditleriyle, ‘yargının’ sopasıyla ve tetikçi medya ile karşılaşıyoruz. Her koşulda gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” dediler.

Yargılanan gazeteciler: Susmayız
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.01.2020 - 02:00

Tutuklanan ve işsiz kalan gazeteciler dışında mesaisini adliye koridorlarında geçiren gazeteciler ile konuştuk.

‘KORKMUYORUM’

Sözcü gazetesi muhabiri Gökmen Ulu: Gazeteciliğin can çekiştiği kara bir dönemi yaşıyoruz. Güç odaklarının tehditte bulunması ve gözdağı vermesi, yandaş yargı sopasını göstermesi, tetikçi medya veya sosyal medyadaki haysiyet cellatlarına hakaret ve iftira ettirerek saldırtması ile karşı karşıyayız. Ancak bunlar bizi yıldıramıyor. Yaptığım haberler nedeniyle çok sayıda dava açıldı. Bunlar arasında, Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan da var, kaymakam ve meşhur rantçı işadamları da var. Hepsi takipsizlik ve beraat ile sonuçlandı. Son olarak,  yine gazeteciliğin ve halkın haber alma hakkının yargılandığı Sözcü Davası kapsamında yerel mahkeme haksız ve hukuksuz bir ceza kararı verdi. Sözcü gazetesi davasında 2 yıl 1 ay hapis cezası aldım. Hapis cezaları, haber çalışmalarımı ve düşüncelerimi ifade etmemi engelleyemiyor. Nitekim haksız yere 174 gün tutsak edildiğim Silivri zulümhanesinde de susmadım. Yine susmam. Çünkü ben gazeteciyim ve hakikatin habercisi olarak doğruları söylemekten korkmam. 

‘HER KOŞULDA DEVAM EDECEĞİZ’

Evrensel gazetesi editörü Cem Şimşek: Her ne kadar rejimin hukuki, ekonomik ve siyasi tüm kuşatmalarına karşı gazetecilik faaliyetinden vazgeçmesek bile bunun bedeli olarak tekzip, tazminat ve ceza davalarıyla yüz yüze kalıyoruz. Özellikle son dönem hükümetin ekonomi politikasını eleştiren, sürdürdüğü savaş politikasının bir parçası olmayı reddeden her gazeteci davalarla yıldırılmak isteniyor. Hükümetin bu politikalarını teşhir eden tüm gazetelere karşı resmi ilanlar Basın İlan Kurumu tarafından bir sopa olarak kullanılmak isteniyor. Gazetemizin sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini yürüttüğüm döneme dair pek çok dava açıldı. Bir haber nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yargılanıyorum. Bir iktisatçının ekonomi bilimi tezlerine dayanan görüşlerinden oluşan haberimiz nedeniyle Hazine Bakanı Berat Albayrak’a hakaretle suçlandım. Hak ihlali iddialarını soruşturması gerekenler haberimizi soruşturdu. Çalışanların ise iş güvencesi yok. Her koşulda gazetecilik yapmaya devam edeceğiz.

‘DÜN KATLEDİLİYORDUK, BUGÜN TUTUKLANIYORUZ’

ETHA muhabiri İsminaz Temel: Türkiye’de özellikle muhalif çizgide gazetecilik yapmak çok daha zor. Bu en yalın haliyle iktidarın hedefinde olmak anlamına geliyor. Gözaltı, tutuklama, baskı ve tehditler yaşamınızın bir parçası oluyor. Gözaltına alındım, 2 yıl tutuklu kaldım. Hakkımda çok sayıda dava açıldı. Cumartesi Anneleri’ni takip etmek, Gazi Mahallesi’nde gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın katledilişinin yıldönümü dolayısıyla yapılan yürüyüş ve anmayı takip etmek, hakkımda açılan davaların gerekçesi. Dün gazeteciler katlediliyordu ama bugün tutuklanıyor,  gözaltına alınıyor. Bunlar olmasa bile zaten mesleğinin yapılması engelleniyor. Gazeteciler, gördüklerini yazamıyor, yayınlayamıyor. Birilerinin istediğini yayınlamaya, yazmaya zorlanıyor.

'MOTİVASYONUMUZ GERÇEKLERİN AÇIĞA ÇIKMASIDIR'

Can TV muhabiri Sezgin Kartal: 3 ay Silivri kapalı cezaevinde kaldım. Çok düşük ücretlerle mesleğimizi yapmaya çalışıyoruz. Bizler Uğur Mumcuların, Metin Göktepelerin, Musa Anter’lerin, Abdi İpekçi’lerin, Sabahattin Ali’lerin ve Hrant Dink’lerin canı pahasına bu günlere taşıdığı değeri sürdürmek durumundayız. Gazetecilik, birilerinin hoşuna gitmese de gerçekleri etraflıca açığa çıkarmaktır. Biz gazetecilerin karşılaştığı her türlü baskı, yaptığımız haberlerin etki gücünden kaynaklıdır. Bu etki bizlere güç veriyor. Temel motivasyonumuz koşulların her geçen gün zorlaşmasına rağmen, görülmesi istenilmeyen gerçekleri açığa çıkarmaktır. 

‘AVUKAT BULAMIYORUZ’

Gaziantep Güncel gazetesi muhabiri Murat Güreş: 25 yıldır Gaziantap’te gazetecilik yapıyorum. Yargılanmadığım tek bir sene bile olmadı. Özellikle 2007’den sonra hakkımda 35 dava ve soruşturma açıldı. Tutuklandım, tazminat cezaları aldım. Anadoluda çalışan gazetecilere yapılan baskılarda pek görünmüyor. Avukat bulamayan gazeteciler var. En güvenilir kurumun meteoroloji olduğu ülkemizde maalesef, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nden bahsetmek güç. 

12 BİN GAZETECİYE DAVA AÇILDI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS),  PEN Türkiye Merkezi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Türkiye Yayıncılar Birliği, Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle İstanbul’da yaptıkları “İşsizlik ve Sansürün Kıskacında Gazetecilik” toplantısında, işsiz kalan gazeteci sayısının 11 bin 157’ye ulaştığı, 2003-2018 yılları arasında 12 bin gazeteciye dava açıldığı açıklandı. Sektörün yüzde 95’inin iktidarın kontrolünde manipülasyon ve propaganda aygıtı olarak kullanıldığı, yüzde 5’inin ise Basın İlan Kurumu tarafından kesilen cezalarla devre dışı bırakılmaya çalışıldığına dikkat çekildi. Ayrıca, son beş yılda basın kartı iptal edilen gazeteci sayısının 3 bin 804 olduğu, 91 gazetecinin cezaevinde tutuklu olduğu belirtildi.



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon