Yarsuvat ve ekibinden manifesto gibi açıklama

Galatasaray eski başkanı Duygun Yarsuvat, düzenlediği basın toplantısında TFF başkanlığı için adaylığını açıklarken Yarsuvat ve ekibi manifesto niteliğinde bir açıklama yayınladı.

Yarsuvat ve ekibinden manifesto gibi açıklama
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.06.2015 - 16:51

futbolsadecefutboldur.com'da yayınlanan açıklamada şu detaylara yer verildi

FUTBOL…

• Sadece bir oyun değil ise,

• Ne şekilde kazanıldığının bir önemi yok ise,

• Kulüpler arasında atılan nefret tohumlarının size dokunmadıkça büyümesinde bir sakınca yok ise,

 Bu çiftlikte yaşamaya devam edebilirsiniz.

ANCAK;

• Futbol hepimizin sevdiği çok güzel bir oyun ise,

• Rakip takım taraftarı düşmanımız değil ise,

• Farklı takımı tuttuğunuz, aynı evde yaşadığınız kardeşiniz ile aynı statta maç seyredememek size de anlamsız geliyor ise,

FUTBOL SEVGİ, SAYGI VE BARIŞ İLE YÖNETİLMELİDİR.

PASSOLİG

• Eğer taraftarın statlarda olmaması ve Avrupa’da 8.700 taraftar ortalaması ile son sırada olmak önemli değil ise

• Eğer amaç; kitlesel bir hareketi engellemek,

• Üçüncü bir göz ile taraftarı sindirmek,

• Ya da futbol taraftarını banka müşterisine çevirmek ise,

 Bu dayatma devam etmelidir.

ANCAK amaç;

• Taraftarın birlikte maç seyredebilmesi,

• Futbolda şiddeti önlemek,

• Haksız cezaların önüne geçmek,

• Kısaca herşey futbolu futbol yapan taraftar için ise,

 BU UYGULAMA ARTIK DEĞİŞMELİDİR.

 KULÜPLER BİRLİĞİ YASA TASARISI VE SÜPER LİG A.Ş…

• Eğer ki, “endüstriyel futbol” ifadesindeki “futbol” bile size fazla geliyor ve sadece endüstri istiyorsanız,

• Topu santraya dikmek yerine statlara baca dikmeyi tercih ediyorsanız,

• Artan gelirlerin, borcu nasıl arttırdığını sorgulamıyorsanız,

• Futbol şirketleri bilfiil iflas halindeyken, daha da şirketleşme istiyorsanız,

• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Anayasa’ya, Türk Ticaret Kanunu’na ve Dernekler Kanunu’na aykırı olsun ama “bizim” olsun diyorsanız;

Kulüpler Birliği Yasa Tasarısı ve Süper Lig A.Ş derhal Kanunlaşmalı ve yürürlüğe girmelidir.

ANCAK amaç;

• Futbolda kurumsallaşma ve istikrarın sağlanması,

• Hisse senedinin yükselmesinden ziyade takımın yükselmesi,

• Ve hukuka uygun demokratik bir yapının derhal kurulması ise,

ÖLÜ DOĞAN SÜPER LİG A.Ş, KULÜPLER BİRLİĞİ YASA TASARISI VE BENZERİ HUKUKA AYKIRI TÜM UYGULAMALAR FUTBOL HAFIZASINDAN SİLİNMELİDİR.

ÖZERK FEDERASYON…

• Eğer futbolla siyaseti bir bütün olarak görüyorsanız,

• Futbol sizin için bir araç ise,

• Özel sektörün hızla futboldan uzaklaşması ve sermaye odaklarının futbolu finanse etmesi sizi rahatsız etmiyorsa,

• Bu finansmanla ve belediye kulüpleriyle hızla siyasallaşıyorsanız,

Lütfen devam ediniz.

ANCAK;

• İcazetsiz,

• Siyasetsiz,

• Bağımsız ve demokratik,

• Özgür ve özerk

 Bir futbol anlayışının egemen olmasını istiyorsanız

BU DÜZEN ARTIK DEĞİŞMELİDİR.

SEÇİMLER…

• Seçim, yönetmek için bir araç değil amaç ise,

• 15 güne sığdırılan seçim süreci ile delegeler üzerine oynanan oyunlar adalet duygunuzu incitmiyor ise,

• Seçimden önce çeşitli grup ve birlikler tarafından yapılan açıklamalar ile adeta aday olmanın bile imkansız hale gelmesi sizi rahatsız etmiyor ise,

• Ve delege listesinin açıklanmasından en geç 1 (yazıyla bir) gün içerisinde adaylığınızı açıklamak zorundaysanız,

• Sizin için aslolan seçilmek değil atanmak ise,

Görevden alınıncaya kadar lütfen o koltuktan kalkmayınız.

ANCAK;

• Demokrasi anlayışını içselleştirmişseniz,

• Seçimin bir amaç değil araç olduğunu düşünüyorsanız,

• Size göre bu sadece bir hizmet yarışı ise,

• Ve her çıkan aday demokrasi anlayışınızı kuvvetlendiriyor diye düşünüp,

• Demokrasiden korkmuyorsanız,

LÜTFEN SEÇİM YAPINIZ.

MİLLİ TAKIM…

• Eğer taraftara ihtiyaç duymuyorsanız,

• Milli maç yayınının sıradan bir dizi kadar izlenmemesi size rahatsızlık vermiyor ise,

• Milli maçlarda statları doldurmak için mücadele etmek sizi yormuyor,

• Milli takım forması satmak bir yana dağıtamamak bile sizi üzmüyor ise;

• futbolcuların Milli Takım forması altında ıslıklanmalarını hatta maça çıkamamalarını normal buluyorsanız,

• Avrupa’nın en genç nüfusundan futbolcu yetiştiremeyip, diğer ülke altyapılarında yetişen futbolcuları Milli Takıma kazandırmayı marifet sayıyorsanız

• FİFA Dünya sıralamasında Kongo’nun ardından 57. sırada yani ilk 100 ülke arasında olmakla gurur duyuyorsanız,

Kısaca sizin için taraftarı olmayan tek Milli Takıma sahip olmak sorun değil ise çözüme de ihtiyaç yoktur.

ANCAK;

• Ülkesini gururla temsil eden bir Milli Takım arzuluyorsanız,

• Her renge gönül veren taraftarı ay yıldız altında bir bütün olarak görmek istiyorsanız,

• Milli formayı terletmenin gurur olduğunu futbolcuya da taraftara da anlatmak gerektiğine inanıyorsanız,

• Ve gerçekte Kongo’dan daha kötüyseniz,

DERHAL DEĞİŞİNİZ.

SPORCU SAĞLIĞI…

• Futbolcuların alınır satılır olması insan oldukları gerçeğini unutturuyor ise,

• Değerlerinin düşmemesi,sakatlıklarının saklanmasına bağlı ise,

• Yapılan muayeneler usulü zorunluluk ise,

• Federasyonun görevi “geçmiş olsun” demekle sınırlı ise,

Bu kör dövüşü, biri son nefesini verene kadar devam etmelidir.

ANCAK;

• Futbolcunun sakatlandığında sırtını dayayabileceği bir sosyal güvencesi olacak ise,

• Sakatlığını saklayarak değil etkin bir şekilde tedavi olduğunda formasına kavuşabilecek ise,

• Sakat sakat oynayan futbolcu değil tamamen sağlıklı futbolcuyla övünülecek ise,

• Federasyon bünyesinde kurulacak ve tüm yurtta hizmet verecek, tüm lisanslı futbolcuların tedavisiyle bilfiil ilgilenecek Sporcu hastaneleri kurulacak ise,

 BU ANLAYIŞ DEĞİŞMELİDİR.

NAKLEN YAYIN…

• Kulüpleri temsilen girdiğiniz yayın ihalesinde yayın hakkını gerçek değerinin çok üstünde satmak size gurur veriyor ise,

• Taraftar kendi takımının maçının gollerini dahi izleyemiyor,

• Futbol programlarını, görüntü yokluğundan magazin programı olarak izletmek hoşunuza gidiyor ise,

Koltukta uyuyakalmayınız.

ANCAK;

• Gerçek değeriyle bağdaşmayan, astronomik bedelle satılan yayın hakkı futbolu sermaye odaklarına bağımlı hale getiriyor,

• Ve bu bağımlılık sizi rahatsız ediyor ise,

• Futbol programlarında sadece futbol izlemek istiyorsanız,

• Taraftar en azından takımının gollerini görebilmeli ise,

LÜTFEN YERİNİZE YATINIZ.

MALİ DİSİPLİN…

• Kurumsallaşmak, koltukta yaşlanmanıza en büyük engel ise,

• Açık ve şeffaf bir yönetim eğer içinizi gösteriyor ve sizi utandırıyor ise,

• Eğer bir futbolcunun aynı anda birden fazla sözleşmeye imza atması son derece doğal ise,

• Federasyona gönderilen sözleşme ile Kulüplerin kasalarındaki sözleşmeler farklı ise,

• Alacağı olan futbolcudan alacağı yoktur yazısı almak yönetici marifeti ise,

• Kulüpler sporu terkedip otopark, alışveriş merkezi işletme yarışına girmek zorunda bırakılmış,

• Ve Federasyonun amacı bu faaliyetleri kolaylaştırmak haline gelmiş ise,

Bu maskeli balo devam etmelidir.

ANCAK;

• Spordan elde edilen gelir çerçevesinde harcama yapılması futbolun tek doğrusu ise,

• Kimi halka açık şirket statüsünde, kimi kamu yararına dernek statüsünde olan spor kulüpleri şeffaf bir biçimde yönetilmeli,

• Ve spor kulüpleri sadece sportif faaliyetlerle ilgilenmeli ise,

• Futbolcudan alacağı yoktur yazısı almak yerine transfer yapmamak denenmeli ise,

• 600 milyon Euroluk bütçeli kulüplerle transfer yaparak mücadele edilemeyeceği bir yana, alt yapı yatırımı futbolun vazgeçilmez gerekliliği haline gelmiş ise,

LÜTFEN MASKELERİNİZİ ÇIKARTINIZ.

ADALET…

• En çok bağıran her zaman haklı ise,

• Büyük balık her daim küçük balığı yer ise,

• Bazen gözlerimizi kapatmak en doğru çözüm ise,

• Spor yargı mensubu olmak bir liyakat sorunu değil bir seçim jesti haline gelmiş ise,

Bu çark aynı yönde dönmeye devam etmelidir.

ANCAK;

• Adalet güçlünün değil haklının yanında olacak ise,

• Mesele iyi ya da kötü olmak değil adil olmak ise,

• Spor Yargısı önünde kulüplerin bütçesinin hiçbir önemi yok ise,

BU ÇARKA ARTIK ÇOMAK SOKULMALIDIR.

Bir kere olsun...

Futbolda

Barışın

Demokrasinin

Ve Sevginin kazanması için....

Bir kere olsun

Bu temiz oyunda

BERABERE KALABİLMEK İÇİN.....

Bir kere olsun

SADECE FUTBOL İÇİN....

TOPU TAÇA ATMAYIN....