Yeşillerden HES protestosu

Türkiye Genç Yeşilleri'nce 17-24 Temmuz tarihleri arasında Şavşat'ta organize edilen ''Sürdürülebilirlik ve Yeşil Ekonomi Yaz Kampı'' kapsamında ilçede bulunan 23 ülkeden 70'e yakın gencin de katıldığı protesto eylemi, Belediye Düğün Salonu önünden başladı. Buradan pankartlar açıp Şavşat Meydanı'na kadar yürüyen gruptakiler, meydanda kısa süre oturma eylemi yaptı.

Grup adına basın açıklaması yapan Esra Özkan, kamp sayesinde 23 ülkeden 70'in üzerinde yabancı gençle Artvin yöresindeki eşsiz doğal güzellikleri görme, ''sürdürülebilirlik'', ''ticaret'', ''yeşil yeni düzen'' ve ''çevre'' konularında seminerler düzenleme fırsatı bulduklarını söyledi.

Avrupa'dan, Kafkaslar'dan ve Asya'dan gelen arkadaşlarının doğaya hayran kaldığını, Artvin halkının sıcakkanlılığından etkilendiklerini belirten Özkan, konukseverliklerinden dolayı yöre halkına teşekkür etti.

Yörenin, uluslararası çevre koruma ve sürdürülebilirlik kanunlarına uymayan bazı projeler nedeniyle ciddi sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlar yaşamasından dolayı, yaz kampı için Şavşat'ı seçtiklerini anlatan Özkan, şunları söyledi:

''Süre giden HES inşaatları nedeniyle bölge ciddi tehdit altında. Dereler artık özgürce akamayacak, çünkü HES'ler bunun önünde engel. HES'lerin enerji üretme amacıyla inşa edildiğinin söylendiğini biliyoruz. Ancak derelere ait olan sular, tünellere hapsedilerek biyolojik çeşitlilik ve tüm canlı hayat öldürülüyor. Suyunu kaybeden ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ölüyor. Kamp boyunca uzmanlar tarafından verilen seminerlerde öğrendik ki, sadece Artvin'de değil, Türkiye'nin her yerinde bu projeler yürütülüyor. Biliyoruz ki bölgenin ve Türkiye'nin tamamında, yerel halk çevresel ve sosyal yıkımı engellemek, sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için büyük bir özveriyle mücadele ediyor. Bu anlamda, kampın katılımcılarına konuyu tüm ayrıntılarıyla açıklayan Derelerin Kardeşliği Platformu'na teşekkür ediyoruz.''

''Halk her yerde isyanda"

HES'lere halkın her yerde tepki gösterdiğini dile getiren Özkan, şöyle devam etti:
''Türkiye Genç Yeşilleri ve Avrupa Genç Yeşilleri Federasyonu olarak diyoruz ki, halk her yerde isyanda. Ama Karadenizlilerin direnişi, tüm Türkiye'ye örnek olması açısından diğerlerinden ayrılıyor. Buradaki yıkımın ne kadar büyük olduğunu ve Karadeniz'in neden isyanda olduğunu daha iyi anladık. Yenilenebilir enerji olarak sunulan HES'lerin, nasıl da katil projelere dönüşebildiğini gören yabancı arkadaşlarımız, bu güzel doğaya yapılanlara inanamadı. Hele enerjisinin yüzde 24'ü enerji nakil hatlarında kaybolan ülkemizde, bu katliamın sadece yüzde 2'lik bir enerji payı için yapıldığını duyduklarında, kulaklarına inanamadı. Onlar da HES'lerin elektrik üretmek için değil, küresel iklim değişikliğiyle birlikte azalan su kaynaklarına sahip olmaya çalışan açgözlü şirketlerin derelerimize el koyması için yapıldığında, bizimle hemfikir oldu.''

Elektrik üretmek için HES'lere ihtiyaç olmadığını savunan Özkan, ''Rüzgarımız var, güneşimiz var, termal enerji olanaklarımız var. Avrupa'da rüzgar enerjisi potansiyelinde 2. sıradayız. Ama Avrupa ülkeleri arasında enerji üretmek için rüzgardan yararlanan sonuncu ülkeyiz ve hala yenilenebilir enerji şirketlerine sürekli sorunlar çıkartılıyor, çalışmaları engelleniyor. Gerekli yasalar bir türlü meclisten geçmiyor. Buna karşın HES'ler için gerekli düzenlemeler hemen yapılıyor, yapılan hukuksuzluklar görmezden geliniyor, halk yerine şirketlerin tarafı tutuluyor'' dedi.

Doğanın, insanın istediği gibi kullanabileceği bir araç olmadığını vurgulayan Özkan, şunları kaydetti:

''Bizler dahil doğadaki her şeyin birbirine bağlı olduğunu düşünen gençler olarak, HES'lerin gün gelince bizim de sonumuz olacağını haykırıyoruz. Sular hepimizin. Hatta bizden önce, tek yaşam kaynakları bu dereler olan ağaçların, bitkilerin ve hayvanların. Farklı ülkelerden gelen 'Yeşil Gençler' olarak, bizler de yeşil Karadeniz'in HES'lerle karartılmasına isyan ediyoruz. İsyandaki Karadeniz halkına tüm kalbimizle destek veriyoruz.''