YGS'de şifre skandalı!

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın kamuoyuna ilan edilen kopyasında tespit edilen şifre üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in tüm adayların kitapçıklarını görünür hale getirmesi, yeni ve daha basit bir şifreyi ortaya çıkardı. Soru kitapçıklarını basan METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altun açıklama yaptı.

YGS'de şifre skandalı!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.04.2011 - 07:14

Ortaya çıkan yeni şifreye göre, matematik testinde şıklar arasında en yüksek sayının sağındaki şık her zaman doğru yanıt oluyor. Kural, uygulandığında 40 matematik sorusundan 30’un üzerinde doğru yanıt çıkarılabiliyor.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in ikili kopyanın önüne geçmek için ‘adaya özel kitapçık’ uygulaması, sistemi arapsaçına çevirdi. Basına dağıtılan YGS kitapçığında tespit edilen şifrelemenin ardından basının karşısına çıkarak, “Şifre olarak bahsedilen durum hiçbir adayın soru kitapçığı için geçerli değildir” açıklaması yaptı ve tüm kitapçıkları kamuoyuna açtı.

Kitapçıklar yayımlanır yayımlanmaz, Türkiye’nin dört bir yanından, bilgisayar uzmanları, veliler ve üniversite adayları harıl harıl şifre çözmeye çalıştı. Amerika gibi başka ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlar bile kendilerini Türkiye’nin gündemine kaptırarak, ÖSYM’nin sistemine girip, şifre arayışına girdi. Ancak dün akşam itibariyle henüz Bursa gemlik ilçesindeki salonlardaki kitapçıklar görünebildiği halde, birden fazla şifre tespit edildi.

Radikal gazetesindeki habere göre, bir okurun uyarısıyla matematik testinde yapılan inceleme sonucunda, seçeneklerin basın kopyasındaki temel sıralama korunarak yerleştirildiğini tespit edildi. Buna göre en basit ifadeyle seçenekler arasındaki en büyük rakamsal değerin sağındaki şık işaretlendiğinde 30’a yakın soruda doğru sonuca ulaşılıyor. Ayrıca soruların küçükten büyüğe dizilimi yeniden düzenlendiğinde 30’un üzerinde soruyu doğru yapmak mümkün. İşte birkaç örnek.

Soru 15: x.(10!) çarpımı bir pozitif tam sayının karesi olduğuna göre, x’in alabileceği en küçük değer kaçtır?

a) 21 b) 7 c) 5 d) 10 e) 14

Şıklarda en yüksek sayı 21. 21’in sağında b) şıkkı var, b şıkkı doğru yanıt oluyor.

En yüksek rakamın sağındaki şıkkın doğru olması kuralı 11250.36833 no’lu kitapçıkta da uygulanabiliyor. Radikal’in editörleri dün akşam saatlerinde, çok kısa sürede bu formülü uygulayarak, 20’nin üzerinde soruya doğru yanıt vermeyi başardılar.
 

Sınavda şaibe kalkacak

ÖSYM bu şifrelemeyi kasıtlı yapmamış bile olsa, tespit edilen bu şifreli kitapçığın sahibi olan aday, gerçekten başarılı bile olsa, üzerinde bir şaibe kalacak ve mağdur olacak. Demir’in bu öğrencilerin karşı karşıya kalacağı mağduriyeti nasıl gideceği de merak ediliyor.

“Donanım haber” isimli bir forum sayfasında ise yayınlanan bazı kitapçıklarda “Çembersel modlama” isimli bir algoritma türünün kullanıldığı iddia edildi ve buna ilişkin örneklere yer verildi. Bu yöntemle doğru cevabı bulma oranının yüzde 80’e ulaşılabildiği öne sürüldü.
 

Çiçek: Endişe edecek bir şey yok

Türkiye’nin Da Vinci şifresi olma yolunda ilerleyen skandalla ilgili şimdilik kesin olan sınırlı sayıda şeyin oluşturduğu tablo ise şu:

Skandalın 3. gününde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ÖSYM’ye güveninin tam olduğunu söyleyerek adaylara güven telkin etti. Ardından dün hükümet adına Cemil Çiçek, “Endişe edecek bir şey yok” açıklaması yaptı.

12 Haziran genel seçimlerine sayısı gün kala, tüm muhalefet partileri, adaylar ve aileleriyle birlikte milyonlarca kişiyi ilgilendiren konuyu gündemden düşürmemeye kararlı. Konuyla ilgili TBMM’ye soru önergesi yağdı.

Savcılık ve Emniyet birimleri inceleme başlattı. YGS ile ilgili iddiaları, KPSS’deki kopya iddialarını da inceleyen ekip inceliyor. TÜBİTAK’ın da aralarında olduğu özel bir heyet soruları incelemeye aldı. Önemli not: KPSS’deki soruların çalınması iddiası ÖSYM’nin mevcut yönetiminde deprem etkisi yaratmıştı. 2 milyon adayı aylarca şüphe içinde kıvrandıran KPSS skandalıyla ilgili ‘soruşturma’ 9 aydır sonuçlanamadı.

YGS ile ilgili skandalda da 4. gününde olayları protesto eden gençler gözaltına alındı. Matbaa basıldı. ‘Daha iyi güvenlik’ için bu yıl ‘kişiye özel’ soru kitapçıkları hazırlanmıştı. YGS ile ilgili şifre şüphesi çözülemeden bu şüphelere bir yenisi eklendi: Ya soru kitapçıklarıyla birlikte biri veya birileri cevaplarını da verdiyse?
 

 

TÜBİTAK'tan açıklama

TÜBİTAK, YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili inceleme yapmasına ilişkin Kuruma herhangi bir talebin gelmediğini bildirdi. TÜBİTAK yetkilileri, ''TÜBİTAK'tan şifrelemenin doğru olup olmadığı yönünde araştırma yapılmasının istendiğine'' ilişkin bir takım haberlerin basında yer aldığına işaret ettiler. Yetkililer, bugüne kadar iddialara ilişkin ne ÖSYM'den ne de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan TÜBİTAK'a bu yönde bir talep gelmediğini belirttiler.
 

 

"Türkiye korku imparatorluğu haline geldi"

Geçen yıl ağustos ayında yapılan KPSS’deki kopya skandalının ortaya çıkmasının ardından görevinden ayrılan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YGS’deki şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, “Türkiye, korku imparatorluğu haline geldi. Ben de 8 aydır korkumdan konuşamadım” dedi. Yarımağan'ın bu açıklamasını Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 'yakışıksız' olarak değerlendirdi.

ESKİ ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Giriş Sınavı’ndaki (YGS) şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, “Türkiye korku imparatorluğu haline geldi. Ben de görevden ayrıldıktan sonra aylarca konuşmaya çekindim ve korktum” dedi.

KPSS Eğitim Bilimleri Testi’nde ortaya çıkan kopya skandalının ardından ÖSYM Başkanlığı’ndan ayrılan ve 8 aydır basına açıklama yapmayan eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YGS’deki son iddialarla ilgili de bir kaç gün sessiz kaldı.

 

Yarımağan, dün, şunları söyledi:

“Neden hiçbir üniversiteden, uzmanlardan çıt çıkmıyor, hiçbir bilim adamı görüş belirtemiyor? En dinamik beyinler konuşamıyor, ses çıkaramıyor. Tartışılmıyor. Bu ülkemiz adına çok olumsuz bir durum.


Adayları etkiler

1 milyon 700 bin farklı kitapçık türetmek, öncelikle adayın başarısını olumsuz etkiler. Sorular mantıklı sırada gelmeli. Belli konuya konsantre olmuşken, bir anda başka bir sorunun önüne gelmesi, adayı olumsuz etkiler. Sayısal testlerde sorular sıralı, sözel testlerde de mantıklı sıralanmalı. Bilgisayarın yapacağı rastgele sıralama olmaz. Biz eskiden şıkları ya büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralardık. Sırasız hiç yapmadık.

Test uzmanlarımız şıkların yerini eşitlik ilkesi gereği hiç değiştirmezlerdi. O sorunun doğru şıkkı hep aynı oluyordu, ama soruların yeri 10 farklı türdeki soru kitapçığında farklı yerlerde oluyordu. İşte şimdi böyle değiştirirlerse şifre ortaya çıkar. Bunun farkındalar mıydı bilmiyorum. Eğer sadece basına dağıtılan böyleyse sorun yok, ama adayların kitaplarında da varsa o zaman sorun çıkar.
 

Tamamen fantezi

Master kopyadan basına özel kitapçık üretmek yerine, master kopyanın kendisini basına verselerdi hiçbir sorun çıkmazdı. Şıklarda doğruların yerini koruyup, yanlışların yerini değiştirmek tamamen fantezi. Gerekçesi yok. Gereksiz bir fırtına koptu.”
 

Bakan Çubukçu: Açıklaması yakışıksız

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, eski başkan Yarımağan'ın açıklamalarını şu sözlerle değerlendirdi: Eski başkanın açıklamaları çok vahim ve yakışıksız. Bu olaydan siyasi sonuç çıkarmak insafsızlık...

Çubukçu, ayrıca YGS'de şifreleme veya birilerinin kayrılmasının sözkonusu olmadığını da söyledi. ''Çocuklar adil bir sınava girdiklerine güvensinler'' diyen Çubukçu, bu konuda aileleri de öğrencileri de ikna edeceklerini belirtti.

 

''Mancup olabilirler"

Bu konuda açıklama yapanların da görüş bildirenlerin de çok dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Çubukçu, söz konusu iddialarda bulunanların, ''çok mahcup olacakları, utanacakları bir sonuçla da karşı karşıya kalabileceklerini'' söyledi. Bu tür kurumların üzerine büyük bir titizlikle yaklaştıklarını, bundan bir siyasi sonuç elde etmeyi ummadıklarını belirten Çubukçu, bu konudan siyasi bir menfaat elde etme amacında olanlarla da aynı çizgide siyaset yapmadıklarını vurguladı.

Yarımağan'ın açıklamalarını ''çok vahim'' bulduğunu ifade eden Çubukçu, yakın bir tarihte Yarımağan'ın başkanlığı döneminde ciddi bir skandal yaşandığını anımsatarak, ''Her şeyden önce bunların cevabını kamuoyuna vermeden, kendini bu açıdan temize çekmeden bu açıklamaları yapması, yerli yerinde değil'' dedi.

Seçim takvimi içinde olduklarını ve YGS ile ilgili konuda siyasi bir sonuç umulduğunu anlatan Çubukçu, ancak bu sonucun çıkmayacağını, herkesin bu kurumun güvenirliğini saygınlığını korumaya özen göstermesi gerektiğini söyledi.

 

Yarımağan'dan Çubukçu'ya jet yanıt

Yarımağan'ın Çubukçu'ya yanıtı ise gecikmedi. Yarımağan, açıklamaları için 'yakışıksız' diyen Bakan Çubukçu'ya ''Ben sadece gerçekleri söyledim'' yanıtını verdi.

 

METEKSAN Genel Müdürü'nden açıklama

METEKSAN Matbaacılık ve A.Ş. Genel Müdürü Bilal Altın, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndaki (YGS) şifreleme iddialarına ilişkin ''Soru kitapçıkları hazırlanırken matbaadaki kapalı dönemde, rastgele sıralardan oluşmuş soru kitapçığı metinleri, rastgele cevaplardan oluşmuş cevap anahtarları oluşturulup her bir adayla ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla dışarıdan birisinin herhangi bir soru kitapçığı numarasını, soru kitapçığının içindeki soruların hangi sırayla geleceğini, cevap anahtarının ne olacağını bilmesi söz konusu değildir'' dedi.

Altın, YGS'deki şifreleme iddialarıyla ilgili METEKSAN'da basın toplantısı düzenledi.
METEKSAN Matbaacılık A.Ş'nin ÖSYM'nin yürütmekte olduğu sınavların sorularını basan ve organizasyonunu yapan yüklenici şirket olduğunu söyleyen Altın, son günlerde basında çıkan bir takım iddialar ve söylentiler üzerine bu açıklamayı yapmayı zaruri gördüklerini ifade etti. YGS sorularının METEKSAN matbaasında basıldığını belirten Altın, bu konuyla ilgili aydınlatmak ve gerekli bilgileri vermek üzere basın toplantısını düzenlediğini söyledi. Altın, sınav sorularının Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından hazırlandığını ve METEKSAN'ın ''yüksek güvenlikli'' binasında, bu konuyla ilgili personelin matbaanın içinde kaldığı ve dış dünyayla bütün iletişimlerinin soyutlandığı, yasaklandığı bir binada yapıldığını anlattı.

Soruları matbaaya getiren ÖSYM personelinin de kendileriyle birlikte bu yüksek güvenlikli binada kaldıklarını vurgulayan Altın, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla soruları bilen, hazırlayan kişilerden dışarıda kimse yoktur, kimse kalmıyor. Bu sene ilk defa kişiye özel soru kitapçığı ve cevap kağıdıyla dijital ortamda bu soru kitapçıklarını basıp sınavı uyguladık. Bu prosedürün nasıl işlediği konusunda da bilgi vermek istiyorum; Sorular ÖSYM'den bizim 'kapalı dönem' diye adlandırdığımız dönemde binaya geldikten sonra ilgili arkadaşlar ve ÖSYM'den gelen arkadaşlarla beraber bütün sorular ve cevapları, seçenekleri, dijital ortama aktarılmaktadır. Bu sene bu iş için ÖSYM'den 14 görevli arkadaş gelmiştir.

Dolayısıyla bütün sorular dijital ortama bizim 'kapalı dönem' diye adlandırdığımız bölgede aktarılmış ve soru kitapçıkları hazırlanmıştır. Soru kitapçıkları hazırlanırken kapalı dönemde yine rastgele sıralardan oluşmuş soru kitapçığı metinleri, rastgele cevaplardan oluşmuş cevap anahtarları oluşturulup her bir adayla ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla dışarıdan birisinin herhangi bir soru kitapçığı numarasını, soru kitapçığının içindeki soruların hangi sırayla geleceğini, cevap anahtarının ne olacağını bilmesi söz konusu değildir.

Biz bütün bu düzenlemeleri ÖSYM'den gelen arkadaşlarla beraber, daha önceden belirlenmiş bir algoritmayla oluşturulduktan sonra soru kitapçıkları dijital makinalarda basılıp ciltlenir ve daha sonra cevap kağıtlarıyla eşlenerek, paketlenerek ilgili merkezlere gönderilir. Dolayısıyla gönderilen soru kitapçığının hangi adaya gideceği, hangi adayın hangi sırada soruları göreceği ve cevap anahtarının ne olacağını, sınav bitip kapalı dönemde çalışanlar dışarı çıkıncaya kadar hiç kimse bilmemektedir. Dolayısıyla iddialarda sözü geçen bir takım şifreleme işlemlerinin yapılıp dışarıya dağıtılması, daha önceden bunun hazırlanması mümkün değildir.''

 

''Biz herkes için bir cevap anahtarı oluşturmak zorundayız"

Bilal Altın, ''1 milyon 700 bin farklı soru kitapçığı var mıdır derken, biz bunu rast gele dağıtıyoruz. Sonuçta iki tanesi eşit çıkarsa bu 1 milyon 700 bin kişiye farklı soru kitapçığı üretilmemiş mi demek olacak. Ben size şunu sorayım, Milli Piyango'da arka arkaya iki tane aynı numaranın arka arkaya iki ayrı çekilişte büyük ikramiye çıkma ihtimali nedir? O kadar ihtimal var'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''ÖSYM Başkanı 'İki kişiye aynı kitapçık gelmediğini söyledi'' sözleri üzerine, Altın ''Evet doğrudur, biz bunu iddia ediyoruz. Bu doğrudur. Ama bunun aykırı olduğunu düşünen varsa, ispat etmek için eğer ÖSYM izin verirse 1 milyon 700 bin kitapçığın hepsini basabilirsiniz'' dedi.

Cevap anahtarı sayısına ilişkin soruya Altın, ''Biz herkes için bir cevap anahtarı oluşturmak zorundayız, çünkü herkesin soru kitapçığı farklı. Bunun teknik detayları var. Bu teknik detayları eğer isterseniz, bunu ben oluşturmadığım için bir şey söyleyemem, ÖSYM teknik algoritmasının nasıl olduğunu soru kitapçıklarının nasıl hazırlandığını, cevap anahtarının nasıl hazırlandığını size söyler. Bunun kararını vermek onların işi, bizim işimiz değil'' yanıtını verdi.

Kapalı dönemde matbaada yaklaşık 100 kişinin çalıştığını belirten Altın, her sınavda ayrı bir algoritmanın kullanılmadığını, ''algoritmanın tek, soruların ve seçeneklerinin farklı olduğunu'' anlattı. Bundan önce yapılan Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı ile YGS'nin hiçbir farkı olmadığını ifade eden Altın, her iki sınavın da aynı algoritma ile aynı şekilde üretilen kitapçıkları olduğunu söyledi.

Basına verilen soru kitapçığının hiçbir adaya verilmediğini ifade eden Altın, ''Bunu çok iddialı söylüyoruz. Böyle bir şey olmamıştır. Basına verilen soru kitapçığını, görme özürlü adayların soru kitapçığından farklılaştırmak için, sadece seçeneklerin üzerinde manipülasyon yapılmıştır, aynı soru kitapçığı olmasın diye. Çünkü biz master soru kitapçığının hiçbir yerde kullanılmadığını söylüyorsak görme özürlü adaylar için kullanılan bir soru kitapçığını da master olarak veremezdik. Dolayısıyla üzerinde, seçeneklerde oynadık ama oynarken özellikle matematik sorularında, rakamsal sorularda seçenekleri kaydırarak belli bir yere getirmek zaten mümkündür. Bunun teorisini oluşturabilirsiniz'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Seçeneklerle oynadık dediniz. Sadece yanlış seçeneklerle mi oynadınız?'' sorusuna Altın, sadece yanlış seçeneklerin yerlerinin değiştirildiğini söyledi. Altın, ''Doğru seçeneklerle neden oynanmadığı'' sorusu üzerine, ''Soru kitapçıkları ve seçenekleri oluşturulurken ayrı bir algoritması var. Bu algoritmaya bağlı kalarak yapıldı ve öyle bir şey ortaya çıktı. Yani özellikle doğru seçenekleri aynı koyalım, diğerlerini değiştirelim, şifre oluşturalım diye bir şey hiç aklımıza gelmedi'' dedi.
 

''Bu uygulamanın kafa karıştırdığını düşünmüyorum"

''Sizce bu uygulama kafa karışıklığına yol açtı mı?'' sorusu üzerine Altın, ''Ben bu uygulamanın kafa karıştırdığını düşünmüyorum ama bu sonuçları çıkarmanın kafa karıştırdığını düşünüyorum. Bu sonuçları çıkartmanın hiçbir bilimsel geçerliliği yok. Bütün bu iddiaları bilimsel olarak açıklasın birisi. Desin ki, 'Bu yöntem yanlıştır, bu yöntemi şöyle yapmak gerekir.' ÖSYM de buna karar versin. Biz yapmayız, biz çok meraklı değiliz bunu böyle yapmaya. ÖSYM bizden ne talep ederse biz onu yapmaya çalışıyoruz'' dedi.

Bir soru üzerine Altın şöyle konuştu:

''Böyle bir şeyin (basına verilen master kitapçığın) oluşturulması bizim hiç aklımızda yoktu. Yani 'böyle master oluşturalım ve bunları basına verelim' diye bizim önceden bir hazırlığımız yoktu fakat sonradan böyle bir talep gelince biz bunu böyle yapmayı düşündük, böyle uygun gördük ama böyle bir sonuç doğuracağını hiç düşünmedik.'' Altın, ''Ana sorular oluşturulduktan sonra basına verilen kitapçığın sınavdan bir gün önce hazırlandığını'' söyledi.

''Basına verilen kitapçıkta, cevap anahtarı değişmesin ama seçeneklerin yeri değişsin önerisi ÖSYM'den mi geldi'' sorusuna Altın, ''Hayır. Öyle bir şey gelmedi. Bu bizim takdirimiz. Biz öyle yaptık. Bunun arkasında bir suçlu aranıyorsa onu biz yaptık. Bunun gerekçesi son derece basit. Belli kuralları uygulamak için yapılmış bir gerekçe. Yoksa şifre oluşsun, ortalığı gerelim, insanları huzursuz edelim diye bir amacımız yoktu'' yanıtını verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma kapsamında kaç örnek soru kitapçığı aldığı sorusu üzerine Altın bu konuda bilgileri bulunmadığını, şu anda soru kitapçıklarının kendilerinde olmadığını belirtti.

''Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının sizdeki incelemesinin boyutu neydi?'' sorusuna Altın, ''Bazı sorular soruldu. Biz onlara cevap verdik ve basına verilen soru kitapçığının pdf formatındaki dosyasını elektronik ortamda verdik, o kadar'' karşılığını verdi. Altın, bir ''ifade almanın'' söz konusu olmadığını söyledi. Altın, matbaada kapalı dönemin ne zaman başladığı konusundaki bilgiyi güvenlik gerekçesiyle açıklayamayacağını ifade etti. Bu yıl ilk kez soru kitapçıklarının dijital olarak basıldığını, her adaya özgü soru kitapçığının hazırlanması için matbaada dijital ortama aktarıldığını anlatan Altın, ''Daha önce hiçbir zaman biz dijital ortama aktarmadık. Sorular bize nasıl geliyorsa o şekilde basıp onlara teslim ettik'' dedi.

Altın, ''Şifre koymak sadece belli soruların seçeneklerini karıştırarak, belli bir sıraya sokarak, insanlara veya belli bir gruba çıkar sağlamak amacıyla yapılmış bir şey değildir. Böyle bir şey yoktur ve hiç kimsenin aklının ucundan geçmemiştir. Bu tip iddiaları eğer bilimsel gerçeklere dayandıramıyorsak 1 milyon 700 bin kişinin ailelerini, kamuoyunu, herkesin dikkatini buraya çekerek ortalığı bulandırmaya gerek yok'' diye konuştu.

''Basına verilen kitapçığı sisteme yükleyip adaylardan herhangi birine gidip gitmediği karşılaştırmasını yapmak mümkün mü, teknik olarak böyle bir imkan var mı?'' sorusuna Altın, ''Teknik olarak vardır ama bu aylarca sürebilir çünkü 1 milyon 700 bin soru kitapçığının her biri 10 megabite civarında yer tutar. Toplam 17 terabite civarındaki bir bilgiyi tek tek 'bu bunun aynısı mı' diye kontrol etmek mümkün değil. Bu aylarca sürebilir. İsteyen varsa bunu yapabilir. Bence hiçbir mahsuru yok'' dedi. Altın, matbaanın böyle bir çalışma başlatmadığını sözlerine ekledi.

Master soru kitapçığı da internette

ÖSYM, kapalı dönem içinde hazırlanarak sınava giren 1 milyon 692 bin 345 adaya verilen soru kitapçıklarının oluşturulmasına esas teşkil eden ''master soru kitapçığını'' internet sayfasında yayınladı. Merkez, ayrıca görsel mukayese örneklerine de yer verdi.

ÖSYM'nin internet sitesindeki duyuruda, basında ''YGS'de Gizli Şifre' başlığı ile 2 Nisan Cumartesi gününden bu yana yer alan ''gereksiz, kurumu yıpratıcı, adaylarda sınava yönelik tereddüt oluşturma gayreti içindeki'' tartışmaların bitmesini sağlayacağı inancıyla, ÖSYM tarafından kapalı dönem içinde hazırlanarak, sınava giren 1 milyon 692 bin 345 adaya verilen soru kitapçıklarının oluşturulmasına esas teşkil eden Master Soru Kitapçığının ÖSYM'nin internet sayfasından kamuoyunun erişimine açıldığı bildirildi.

Görsel mukayese örneklerinin de yayınlandığı sitede, soru kitapçığındaki soruların, basına 29 Mart 2011 günü verilen kitapçıktaki sorular ve herhangi bir adayın soru kitapçığında yer alan sorularla mukayese edildiğinde şu sonuçlara ulaşıldığı kaydedildi:
''Master soru kitapçığında cevap seçenekleri küçükten büyüğe ya da benzeri bir düzen içinde yer almaktadır.
Basına verilen soru kitapçığı, master soru kitapçığından basit olarak türetilmiş bir kitapçıktır. Bu kitapçıktaki soruların doğru cevap seçenekleri master kitapçıkta da aynı yerinde bulunmaktadır. Master soru kitapçığındaki doğru cevaplar ile basına verilen soru kitapçığındaki doğru cevaplar aynı seçenekte yer almaktadır.
Adaylara verilen soru kitapçıklarında ise doğru cevabın da yeri değiştirildiğinden, 'şifre' olarak ima edilen yol izlendiğinde doğru cevaba ulaşılamamaktadır.''

Basına verilen soru kitapçığının sınava giren hiçbir adaya verilmediğine işaret edilen duyuruda, şöyle devam edildi:
''27 Mart 2011 günü sınava giren adaylara verilen tüm soru kitapçıklarının internet üzerinden kamuoyunun bilgisine açılma işlemi devam etmektedir. Bugüne kadar 500 bine yakın adayın soru kitapçığı ÖSYM'nin internet sayfasından yayımlanmıştır. Bu kadar soru kitapçığı arasından henüz basına verilen soru kitapçığı ile çakışan herhangi kitapçık tespit edilmemiştir. Bir basın kuruluşunun 2. şifre olarak duyurduğu adayın soru kitapçığı ve cevap kâğıdı incelendiğinde adayı öne çıkaracak herhangi bir unsur tespit edilmemiştir.
Her zaman belirtildiği gibi adayların ve kamuoyunun, ÖSYM'nin internet adresinden duyurduğu bilgilere itibar etmeleri yerinde olacaktır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler