'Yılmadık, bıkmadık, direndik ve kazandık'

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve DİSK'in diğer yöneticileriyle Kemal Türkler'in kızı Nilgün Soydan ve torunu Ece Soydan'ın katıldığı anma töreninde, mezar başında saygı duruşunda bulunularak, karanfiller bırakıldı. Türkler'in kızı Nilgün Soydan, burada babasına hitaben yaptığı konuşmada, ''1 Mayıs 2010'da işçi kardeşlerin Taksim'i 1 Mayıs alanı olarak aldılar. 1 Mayıs birlik, dayanışma, mücadele gününü, 1 Mayıs bayramına dönüştürerek kutladılar. Bu nedenle ailece de çok mutluyuz'' dedi. Senelerdir bugünü beklediklerini belirten Soydan, daha önce babasının kabrine gelirken siyah giyindiğine ama bugün güzel bir haber vereceği için çiçekli bir gömlek giyip geldiğine dikkati çekti. Soydan, ''Senin de 1 Mayıs'ın kutlu olsun babacığım. Bizi duyduğundan, gördüğünden eminim. Ruhun bir kez daha şad olsun'' dedi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Kemal Türkler için mütevazı bir tören yaptıklarını belirterek, ''Genel Başkanımıza 1977'de son kez konuştuğu kürsüden 1 Mayıs alanından 500 bini aşkın arkadaşımızın selamını getirdim. Onun mutluluğu içinde huzuruna geliyoruz, onun coşkusu içerisinde seninle buluşuyoruz. Taksim'de de bana arkadaşlarım 'Kemal Türkler'e selam götürün' demişti. O selamı şimdi sevgili başkanıma iletiyorum'' diye konuştu. 1977'de yaşamını yitirenlere karşı görevlerini yaptıklarını düşündüğünü belirten Çelebi, ''Taksim Alanı'nda yüz binlerle 1 Mayıs'ı kutluyor olmamız önemli bir aşama ama esas borcumuz tamamlanmadı. 1977 katliamında yaşamını yitirenlerin gerçek faillerinin ortaya çıkartılması mücadelesi bizim önümüzde duruyor. Bizim öncelikli sorunumuzun bu olduğunu görüyorum ve bunun aşılması gerektiğini düşünüyorum'' şeklinde konuştu. Her yaştan insanın doldurduğu Taksim Meydanı'nda bayraklar ve marşlarla taleplerin birlikte haykırıldığını anlatan Çelebi, ''Buradan yeniden bir umut doğduğunu bir kez daha size müjdelemek için geliyorum, huzurunuzda onun için bulunuyorum. O müjde de sınıf mücadelesi yeniden moral değerlerine kavuştu. Yeniden işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı ortak mücadelenin ne anlama geldiğini bir kez daha 1 Mayıs'ta Taksim'de haykırdılar'' dedi.

Çelebi, şunları kaydetti: ''1 Mayıs, yalnız bir gün değil, biz orada taleplerimizi haykırdık. Şimdi bu taleplerimizi büyütmek için 2 Mayıstan itibaren işçi sınıfına yönelik saldırılar karşısında sendikal hak ve özgürlükler konusundaki taleplerimizi daha da geliştireceğiz. Örgütlü toplumun hangi mücadeleyi elde edeceğinin en güzel kanıtı 1 Mayıs Alanı'nın yeniden geri alınmasıdır. Uzun bir mücadele sonucu bu alanı teslim aldık, yılmadık, bıkmadık, direndik ve kazandık. Sonuçta Taksim Alanı'nı bir kez daha geri aldık. Onun mutluluğunu bir kez daha huzurunuzda paylaşmak adına buradayız. Bir kez daha huzurunuzda saygıyla eğiliyorum.''
 

'8 yıldır neredeydin?'

Anma töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelebi, bir gazetecinin ''Başbakan Erdoğan'ın 1 Mayıs alanını işçilere kendisinin verdiğini ifade ettiğini'' hatırlatması üzerine şöyle konuştu: ''Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'de 1 Mayıs alanının nasıl alındığını, nasıl bu noktaya gelindiğini, tüm işçi sınıfı ve Türkiye halkı, bizi izleyenler, bu süreci takip edenler, hepsi biliyor. Dolayısıyla her şey herkesin gözü önünde cereyan etti. Bir kez daha buradan açıklıkla söylüyorum. Mücadele ettik, direndik ve kazandık. Bu yalnız bizim değil, bu mücadeleye katkı veren, destek veren cop yiyen, tazyikli suya ve gaz bombalarına maruz kalan, yılmadan direnen, sokak ortalarında, sokak arkasında, önünde kim varsa onların ortak mücadelesi sonucu elde edilmiştir. O zaman Başbakan şunun cevabının vermek durumundadır; 8 yıldır neredeydin? Böyle bir güzelliği niye yaşatmadın niye bu kadar zulüm çektirdin, o zaman bütün bu yapılanların sorumlusu kendisidir. Yaşanan yaşatılanların sorumluluğunu üstlenmeli. Güzel olursa 'ben yaptım' kötü olursa 'sınav verecekler, bir daha bakacağız' defterini açanlar da onlardı. İşçi sınıfımız çok iyi sınav vermiştir. Bütün olumsuzluklara rağmen sabrının sonuna kadar mücadelesini sürdürmüştür. Ve sonunda kazanmıştır. Sonunda da oradaki iradeyi yerine getirmekle iktidar sorumludur.''

'Meydanın ismi '1 Mayıs Taksim Alanı' olsun'

Çelebi, Taksim'i dolduran kalabalığın bir talebinin de Taksim Meydanı'nın isminin ''1 Mayıs Taksim alanı'' olarak değiştirilmesi olduğunu ifade ederek, bu konuda Büyükşehir Belediyesine ve Belediye Meclisine görev düştüğünü kaydetti. Çelebi ''Tabii ki Taksim çok simgeleşmiş bir alan adının bir tek 1 Mayıs Taksim alanı olarak değiştirilmesini istiyoruz. Bunu oradaki 500 binler irade olarak koydular, bütün toplumun talebi bu'' dedi. Toplumun ikinci talebinin ise 1977 katliamının faillerinin ortaya çıkartılması olduğunu belirten Çelebi, ''Sayın Başbakan öncelikle onu ortaya çıkartırsa onlarla uğraşırsa daha iyi olur. Yoksa yeniden bir gerilim sürecini başlatmasının bu ülkeye yararı yok. Gerilimden beslenmenin de kimseye faydası yok'' dedi.
 

'Hadi canım sen de'

Çelebi, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu'nun, ''bir sonraki 1 Mayıs'ta beraber hareket etmeyeceklerini'' ima ettiğinin hatırlatılarak, bunun kendisinin şaşırtıp şaşırtmadığının sorulması üzerine ''Hiç şaşırtmadı. Sayın Uslu'nun hiç bir açıklaması beni şaşırtmıyor. Ben bir tek cümleyle ona cevap vereyim. 'Hadi canım sen de' derim'' şeklinde konuştu.
Çelebi, Uslu'nun Taksim'in hükümetin isteğiyle verildiğini söylediğinin hatırlatılması üzerine ''(Hadi canım sen de) diyorum o kadar'' ifadelerini kullandı. Bir başka soru üzerine yaşanan olumsuzluklar ve yapılan anti-propagandaya rağmen 1 Mayıs'ta Taksim'de müthiş bir buluşma olduğunu, Taksim'in dolduğunu kaydeden Çelebi, oradaki huzurun tüm Türkiye'ye yansıdığına işaret etti. Ufak tefek sorunların yaşandığını, bunları doğru bulmadıklarını belirten Çelebi, kutlamaları altı konfederasyon olarak bitirmek istediklerini ancak bazı uygulamalarda aksaklıklar olduğunu dile getirdi.
 

'Kumlu'ya saldırıyı doğru bulmuyorum'

Taksim'deki 1 Mayıs kutlamalarında Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'ya yönelik saldırıyı da değerlendiren Çelebi, ''30-35 kişinin yaptığı bir uygulama, her şey araştırılıyor. Kimlikleri çıkartılıyor. Onların kimin üyeleri olduğu da belli. Bunu tasvip etmemiz mümkün değil'' dedi. Zaman zaman böyle olaylar yaşandığına, 2 Nisanda Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel'e de tepki gösterildiğine işaret eden Çelebi, ''Bunu bir sendikanın üzerine yıkmak doğru değil, tamamen bireysel bir uygulamadır. Doğru bulmuyoruz. Onu yapanlar aynı gün, aynı saati düşünmüşlerdir, oysa biz yalnız bir günü değil, önümüzdeki mücadele günlerini düşünüyoruz'' şeklinde konuştu. Törenin ardından DİSK yöneticileri ve üyeleri, Zincirlikuyu Mezarlığı'na geçerek, eski genel başkanlar Abdullah Baştürk ve Kemal Nebioğlu'nun kabirlerine de ziyaretlerde bulundu.