Yılmaz Şipal'i yitirdik

Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarlarından Yılmaz Şipal tedavi gördüğü Bahçelieler Medicana Hastanesi'nde kalp yetmezliği nedeniyle dün akşam yaşamını yitirdi. Şipal, bugün ikindi namazında Topkapı Merkez Efendi Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Yenikozlu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Yılmaz Şipal'i yitirdik
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.06.2013 - 10:57

1933 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Şipal, Cumhuriyet Gazetesi’nde uzun yıllar personel şefliğinin yanı sıra, köşe yazarlığı görevini yürütmüştü. Yılmaz Şipal, Mesleğe 1956 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde idareci olarak başladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başarı Ödüller yarışmasında Fıkra ve Yorum dalında üçüncülük ödülü almıştı. “Çalışanların Soruları Sorunları” adlı kitabı yayımlandı. Yılmaz Şipal, Basın Şeref Kartı, Burhan Felek Hizmet Ödülü sahibiydi.

Yılmaz Şipal, yakalandığı hastalık nedeniyle 0cak 2007’de yaşama veda eden, basın camiasında çok sevilen Basın İlan Kurumu eski şube şeflerinden Kumru Şipal ile evliydi.

TGC başsağlığı mesajı yayınladı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, 2007 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı sahibi Yılmaz Şipal, 22 Haziran 2013 Cumartesi günü vefat etti. Yılmaz Şipal’in cenazesi 23 Haziran 2013 Pazar günü (bugün) Merkezefendi Camisi'nde (Topkapı) kılınacak ikindi namazının ardından Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Yılmaz Şipal’in ölümüyle ilgili yayınladığı mesajda “Değerli üyemiz, Burhan Felek Hizmet Ödülü sahibi Yılmaz Şipal’i kaybettik. Yılmaz Şipal’i sevgi ve saygıyla anarken; ailesine ve topluluğumuza başsağlığı diliyoruz” dedi.

Kumru Şipal’in ölümünün ardından İlhan Selçuk’un Cumhuriyet Gazetesi’ndeki Pencere köşesindeki çıkan 09.01.2007 tarihli aşağıya aldığımız yazısı sadece Kumru değil Yılmaz Şipal’i de sevgiyle kucaklıyor.

 

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Yolumuz Açık...

Birazcık şiir seven 'Annabell Lee 'yi bilmesin, mümkün mü?..

Edgar Allen Poe 'nun ünlü dizelerini Melih Cevdet Anday güzelim Türkçenin olağanüstü şiirselliğine sadelikle aşılamış:

"Senelerce senelerce evveldi

Bir deniz ülkesinde

Yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz

İsmi Annabell Lee

Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten

Sevmekten başka beni

O çocuk ben çocuk, memleketimiz

O deniz ülkesiydi,

Sevdalı değil karasevdalıydık

Ben ve Annabell Lee

Göklerde uçan melekler bile

Kıskanırdı bizi."

*

Peki, ben bu dizeleri köşeme nereden ve neden aktardım?..

Yazarımız Yılmaz Şipal, "Çalışanların Soruları/Sorunları" köşesine pazartesi günü "Yolun Açık Olsun..." başlığı altında şöyle girmişti:

"50 yılını benimle paylaşan sevgili eşim Kumru ŞİPAL sonsuzluğa yolculuğa çıktı. Bu kaçınılmaz yolculukta arkadaşlık etmesi için en sevdiği şiiri ona armağan ediyorum.

Güle güle sevgili Kumru. Yolun açık olsun..."

Yılmaz'ın köşesinde 'Annabell Lee' bu gerekçeyle yayımlandı...

*

Denebilir ki:

"Çalışanların Soruları/Sorunları" köşesinde Annabell Lee'nin ne işi var?..

İşi olmaz olur mu!..

Aşk, "Çalışanların Soruları/Sorunları" nda başta gelir; emeğin her alın teri damlasında güneşin ışığı kırılır, yedi renge dönüşür, hayalin Newton Çarkı dönmeye başlar, renkler birbirine karışınca beyazlaşır, insan şaşırır, gözleri kamaşır, kamaşınca da:

"Ay gelip ışır, hayalin erişir

Güzelim Annabell Lee

Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar

Güzelim Annabell Lee"

*

Dostum Yılmaz Şipal'le sevgilisi Kumru'nun soylu aşklarının çok uzun yıllardan beri tanığıyım; hayır günlük yaşamda yakından alışverişim yoktu; ama, yaşanan öylesine bir sevdaydı ki uzaktan bile duyumsanmaması olanaksızdı....

Zamanla, mekânla, ülkeyle, tarihle, Türkiye'yle, Atatürk 'le, Aydınlanma'yla, Devrim'le, Cumhuriyet'le Romeo Julyet 'le, Kerem ile Aslı 'yla, dostlukla, kardeşlikle inceden inceye örülmüş duyguların her gün iki insanın sofrasında buluşması inanılır gibi değildi...

"Sevdadan yana kim olursa olsun,

yaşça başça ileri

Geçemezdi onları,

Ne yedi kat gökteki melekler

Ne deniz dibi cinleri"

*

Bizim Cumhuriyet bir fikir gazetesidir...

Yapının orta direği fikir, ama, ne fikir!..

Dünyanın son kez altüst oluşunda gazeteye 'çalışanlar' sahip çıktılar...

Yılmaz Şipal'in köşe başlığındaki gibi onların "Soruları/Sorunları" bitmez tükenmez; ama, parasal egemenlik dünyasında başardılar...

Başardık...

Gizemi ne bunun?..

İnsan!..

Yılmaz Şipal gazetede en kıdemlilerden...

1950'lerde Cumhuriyet'e girmiş...

Benden kıdemli...

Bu uzun yolculukta hiç fire vermeden, günden güne daha çok insanlaşarak yürümek, Cumhuriyet'le alışverişin çıkarsızlığında erdemini korurken aşkını da duyumsayarak yaşamak için gerçek adam olmalı...

Yılmaz hem insan..

Hem adam..

Son yazısının başlığı:

"Yolun Açık Olsun..."
Cumhuriyetçiler birbirlerini uğurlayarak sonsuza dek yaşayacaklar...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler