Yine komplo kafası

Kobani’de IŞİD saldırılarına karşı HDP’nin çağrısıyla başlayıp hükümetin sıkıyönetim dönemi uygulamalarına başvurduğu olaylar, AKP ile HDP’nin arasını çözüm sürecini de etkileyebilecek düzeyde bozdu. AKP’de eylemlilikler için “Uluslararası toplum gözünde, Türkiye’yi ve hükümeti IŞİD yanlısı gösterme planı” değerlendirmeleri yapıldı.

Kobani protestoları AKP’deki Gezi ve 17-25 Aralık operasyonlarına ilişkin bakışın yeniden gündeme gelmesine neden oldu. AKP içinde, olaylara ilişkin ilk değerlendirmelerde, şu başlıklar öne çıktı:

Dünyaya oynanıyor: Bu eylemliliklerle, uluslararası topluma iki mesaj veriliyor. En önemli mesaj hükümeti IŞİD yanlısı olarak göstermek. Dünyaya IŞİD’e karşı Kobani’de Kürtlerin direndiği ancak Türkiye’nin hem IŞİD’i geriye doğru desteklediği hem de Kobani’deki saldırılarına göz yumduğu görüntüsü verilmek isteniyor. İkinci mesajda da sokağa çıkma yasağına varan sokak eylemleri ile hükümetin yönetemez hale geldiği söylenmek isteniyor. HDP eylem çağrısını sürdürerek hükümeti daha sert politikalarına itmek istiyor.

Gezi ve 17 Aralık gibi: Bütün bunlarla Gezi ve 17 Aralık’ta olduğu gibi Türkiye’de bir meşruiyet sorunu varmış gibi gösterilmek isteniyor. HDP yüzde 100 olmasa da çok büyük bir oranda bu oyunun içinde. HDP’den bir süredir gelmekte olan ‘Kobani düşerse çözüm süreci biter’ açıklamaları da bu oyunun önceden planlandığının kanıtı.

Çözümü HDP bozuyor: Biz, başından beri çözüm sürecinin ruhuna ve amaçlarına uygun davranıyoruz. Hala çözüm süreci çok önemlidir. Ama HDP çözümü bozmak isteyenlerle birlikte hükümete yönelik planın içindeki tutumunu sürdürürse buna asla göz yumulmaz. Çözüm sürecini sürdürmenin bedeli hükümete yönelik darbe girişimlerine izin vermek olamaz.