"Yolsuzluklar nasıl yapılıyormuş, röntgenini çektik"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Trabzon'da yaptığı konuşmada ''Başbakan diyor ki 'teğet geçti'. Daha geçen gün iki önemli iş adamı borçların altında kaldılar ve intihar ettiler. Ekonomi teğet geçti diyor ama kurşun teğet geçmedi. Kurşun canını aldı insanların'' dedi. Baykal Deniz Feneri konusuna da değindi ve "Türkiye'de yolsuzluklar nasıl yapılıyormuş, röntgenini çektik" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.12.2008 - 14:20

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Trabzon'un Atapark mevkisinde yapılacak olan Trabzon Belediyesi hizmet binası ile alışveriş merkezinin temel atma törenine katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Baykal, yaklaşan yerel seçimlere değindi. Deniz Baykal, ''Bana öyle geliyor ki bu seçim sadece bir yerel seçim olmayacak. Bu seçim belki de bir genel seçim haline dönüşecek'' dedi.

Baykal, böyle bir tehlikeyi herkesin hesaba katması gerektiğini ifade ederek, ''Sandık tekin değildir. Sandığı bir kere ortaya koydun mu, 'Efendim ben şunun için sandığı koydum, bunun için sandığı koydum' dersin ama o sandık nereye varacak, kimse hesabını yapamaz. Bana öyle geliyor ki bu sandık bu defa, sadece yerel yönetimi değil, belki de Ankara'daki hükümeti de yenileyecek'' diye konuştu.

Türkiye'de kriz ortamı nedeniyle en hızlı çalışan teşkilatın icra daireleri olduğunu ifade eden Baykal, ''İcra dairelerinin depoları doldu. Bankaların el koyduğu araçları ve icra marifetiyle elde ettiği malları koyacak yer bulamaz hale geldi. Fındık 6.00 YTL diyorlardı, 2.00 YTL'nin de altına düştü. Bu seçimde bütün bunları da dikkate alacaksınız. Devletin borcunu 220 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkardılar. Yıllık açık 50 milyar dolar'' dedi.

Çiftçinin, esnafın, gencin, emeklinin, memurun durumunun düzelmediğini belirten Baykal, ''Resmi enflasyon yüzde 10. Emekliye yüzde 2-4. Devletin elindeki, avucundakini de sattılar. 80 yıllık Cumhuriyet'in kazanımı kuruluşları sattılar, borcu da katladılar. Milleti de batırdılar, devleti de çıkmaza soktular. Başbakan diyor ki 'teğet geçti'. Daha geçen gün iki önemli iş adamı borçların altında kaldılar ve intihar ettiler. Ekonomi teğet geçti diyor ama kurşun teğet geçmedi. Kurşun canını aldı insanların'' diye konuştu.

''Bir Deniz Feneri çıktı, Türkiye'de yolsuzluklar nasıl yapılıyormuş, röntgenini çektik'' diyen Baykal, şöyle devam etti:
''Almanya'da Müslüman vatandaşlardan fitresini, zekatını topluyorlar, Türkiye'de televizyon kurdurup kendi propagandalarını yapıyorlar. Yani bunu yapan teşkilata devlet toplanıyor, Mehmetçik Vakfı'na tanınmayan vergi avantajı sağlıyor. Bunlara halka yararlı teşkilat diyor. Bu işte kuryelik yapan kişiyi alıyor, radyo televizyon kuruluşlarının başındaki en önemli yerin başına getiriyor. Sonra da bizim ne ilgimiz var diyorlar. Bu milletin aklı fikri yok mu, gerçeği görmüyor mu? Oy kullanırken Deniz Feneri'ne, hırsızlığa, yolsuzluğa, devletin borçlarına hayır demek için oy kullanın. Hepsi bir, birleşmiş. İnşallah ona göre oy kullanırsanız seçim sonucunda sadece belediye başkanı seçmiş olmazsınız. Belki bir bakarsınız Türkiye'de iktidar bile değişir. Milletin gücü her şeye yeter. Millet her şeye muktedirdir. Siz yaparsınız.''

Baykal, Başbakan'ın seçime girerken iki iddiasının bulunduğunu belirterek ''Bir İzmir'i bir de Trabzon'u alalım dedi. Trabzon bu seçimin flaş kenti. Başbakan şahsen iddia sahibi. Ben İzmir'den geldim. İzmirliler diyor ki 'o kadar istiyorsan gel de al'. Derslerini verecekler. Ege'de bu ders verilecek de Karadenizli'den de bir ders istiyoruz. Karadeniz'den de Trabzon'dan da bir ders istiyoruz. Bakalım el mi yaman bey mi yaman? Bakalım Başbakan'ın söylediği mi Trabzonlu'nun söylediği mi, istediği mi'' dedi.

 

"Bir hukuk krizi yaşanıyor son dönemde"

Son dönemde büyük sıkıntılar yaşandığını, devletin bütün temel ilkeleri ve kurallarının allak bullak olduğunu ileri süren Baykal, şunları söyledi:
''Bir hukuk krizi yaşanıyor son dönemde. Bunlar tuttular 2 binin altındaki belediyeleri kapatacağız diye kanun çıkardılar. Dedik yapmayın. Bir yere 'belediyesin' demişsen devletin sözü esastır. Senden önceki de demişse buna saygı göster. Bırak o belediye olsun. O belediyelikten çok şey kazanıyor. Dokunma onun belediyeliklerine dedik. Hayır alacağım dedi. Bundan sonra 5 bine vereceğim dersen ona saygı duyarım. Ama 2 bine belediyelik verilmişse oynama o insanların şerefiyle, onuruyla, belediyeliğiyle oynama demik. Dayatmacı ya herkese bağırıp çağırıyor ya dediğim dedik ya. Yapacağım dedi, yapma dedik, ikna edemedik, yaptı. Daha sonra hukuk mücadelesi başladı. Anayasa Mahkemesi derken Danıştay, Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Adaletsizlik, haksızlık yargıdan döndü. YSK çıktı açıkladı. Bunların belediyeliği devam ediyor, onlar da başkan seçecek, kimse bunlarla oynamasın" dedi.

Baykal, Başbakan'ın bu aşamada ''bu memlekette iki tane mi Anayasa Mahkemesi var'' dediğini söyleyen Baykal, şunları kaydetti:
''Anayasa Mahkemesi 'ben kararı öyle değil böyle aldım' diye açıklamalar yapmaya başladı. Başbakan'ın söylediği yanlış, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yaptığı açıklama yanlış. Türkiye'de ne oldu birdenbire? Devletin en saygın, en önemli, en güvenilir, zirvedeki, temeldeki büyük hukuk kurumları birbirine ters düşmeye, birbirine itiraz etmeye, birbiriyle çelişmeye başladılar. Devlette uyum esas. Devlette organlar birbirine destek olacak, birbirine güç katacak. Milleti böldünüz, o diye bu diye ayırdınız, yok etnik kimlikti, yok mezhepti, yok dindardı değildi, ondadandı, bundandı, bendendi diye milleti böldünüz, şimdi devleti bölmeye kalktınız. Yargı organlarını birbirine düşürüyorsunuz.''

Türkiye'nin hiçbir zaman böyle bir tabloya sürüklenmediğini söyleyen  Baykal, ''Türkiye'de gelmiş geçmiş hiçbir iktidar devlet kurumlarını bu kadar birbiriyle çelişir hale sokmuş değildi. Bunlar yanlış, bu gidişe dur demek lazım. Türkiye'yi sahiplenmek, kaynaştırmak, bütünleştirmek lazım. Birbirinizi ayırmamak lazım. Herkesin inancı, mezhebi, etnik köneni kendisine. Türkiye Cumhuriyeti'nde herkes Türk milletinin parçasıdır. Kimse kimseyi dışlamaya hak sahibi değil. Kimse kimseyi suçlama hakkına sahip değil. Bu anlayışları değiştirelim'' diye konuştu.
 

"Şimdi toparlanmaya ihtiyacı var"

Baykal, son 6 yılda Türkiye'nin büyük sıkıntılara girmeye başladığını söylerek, şöyle dedi:
''Şimdi toparlanmaya ihtiyaç var. Yüzde 47 oy aldılar. Ne oldu? Seçimden bu yana 1.5 yıl geçti. 1.5 yıl içinde o seçimin Türkiye için yararlı bir sonuç verdiğini görebiliyor musunuz? Kendileri görebiliyorlar mı? Ne oldu, yüzde 47 oyu taşıyamadılar. Çok para, çok kudret bazen insanları bozuverir. Adama piyango çıkar, bir bakarsın aile birliği bozulmuştur, arkadaşlarıyla kavga etmiştir, yeni bir düzen kurmaya çalışıp becerememiştir, altında kalmıştır. Bir süre sonra, önce bir kaybolur gider, ondan sonra gelir süklüm püklüm perişan halde. Kolay iş değildir. Hele hak edip kazanmadıysan, alnının teriyle kazanmadıysan o seni sarsar, bozar. Çok para bozar. Öyle anlıyoruz ki çok oy da bazı iktidarları, ona layık olmayan, onu taşıyamayan iktidarları bozuveriyor.''

Demokraside bunların olabileceğini ifade eden Baykal, ''Şimdi yeni bir dönem geliyor. Bu yeni dönemde bunlara bir uyarı yapmak, dur demek lazım. Herkese saygı göster, öyle tepeden bakma. Padişahlara bile 'senden büyük Allah var' diye bağırırdılar'' şeklinde konuştu.

Baykal, Trabzon belediye başkan adaylarının yeniden Volkan Canalioğlu olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Baykal ve protokol üyeleri, Trabzon Belediyesi hizmet binası ile alışveriş merkezinin temelini attı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler