Uluslararası finansal gelişmeleri yakından takip eden iş insanı Harun Çevik, 2025 yılına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerini ve 2026’ya yönelik beklentilerini paylaştı. İki yılın birbirini tamamlayan yapıda olduğunu belirterek, “2025 belirsizliklerin yönetildiği, 2026 ise daha netleşmiş bir ekonomik tablonun ortaya çıkacağı bir dönem olacak” dedi.
“RİSK İŞTAHI YÖNETİLEBİLİR HALE GELDİ”
2025’in küresel ekonomi açısından denge arayışının ve seçici toparlanmanın belirginleştiği bir yıl olduğunu belirten Harun Çevik, ilk yumuşama sinyallerinin faizlerde görüldüğünü söyleyerek şu değerlendirmede bulundu: “Yılın en belirgin dinamiği, enflasyondaki kademeli gevşeme ve bunun merkez bankası kararlarındaki yansımalarda görülüyor. 2024’te yükselen faizler 2025’te yavaş yavaş gevşeme alanı buldu. Finansman maliyetlerindeki bu rahatlama, şirketlerin nakit akışlarını ve risk iştahını daha yönetilebilir hale getirdi.”
“2025’İN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN BELİRSİZLİKLER AZALDI”
2025’in genelinde geniş tabanlı bir yükseliş yerine, sektör bazlı güçlü performansların öne çıktığını ifade eden Harun Çevik, teknoloji, yenilenebilir enerji, savunma ve yazılım şirketlerinin yatırımcıların ilgisini topladığının altını çizerek, “2025 yılı boyunca döviz piyasasında zaman zaman sert hareketler yaşansa da yılın ikinci yarısından itibaren belirsizlikler azaldı ve bandın dengelendiği bir yapının öne çıktı. Emtia piyasalarında ise küresel arz-talep dengelenmesine bağlı olarak normalleşme yaşandı. Enerji ve tarım emtialarının 2024’e kıyasla çok daha öngörülebilir bir performans sergiledi” ifadelerini kullandı.
“2026 TRENDLERİN NETLEŞTİĞİ, SERMAYE AKIMLARININ GÜÇLENDİĞİ BİR YIL OLABİLİR”
2026’ya daha umut verici bir perspektiften bakan Harun Çevik, “2026, hem makro hem de mikro düzeyde ekonomik verilerin daha net bir yön çizeceği bir dönem olacak. Birçok büyük ekonomide senkronize bir faiz indirim döngüsü görebiliriz. Bu da özellikle gelişmekte olan ülkelerde sermaye akımlarını güçlendirebilir. Ayrıca döviz piyasalarının yön açısından daha belirgin hale geleceği bir yıl olacak. 2025’teki belirsizlikler büyük ölçüde geride kalacak. Politika netliği ve fon akımları, dövizde daha istikrarlı bir trend yaratabilir” diyerek açıklamalarının şu şekilde sonlandırdı:
“2026, sermaye piyasaları için daha olumlu bir tablo sunacak. Özellikle enerji dönüşümü, ihracat ve teknoloji odaklı şirketler, yatırımcıların radarına girecek. 2026’nın emtia piyasasında daha stabil bir ortam ortaya çıkarken, özellikle altın jeopolitik risklere bağlı olarak pozitif ayrışabilir. Bu süreçte riskleri doğru okuyabilen, çeşitlendirilmiş portföyleri tercih eden yatırımcılar avantaj kazanacak. Stratejik sektörlere yönelenler için önemli fırsatlar doğabilir.”