Merhaba
Asla Vazgeçme - Ekrem İmamoğlu’nun Yolculuğu kitabıyla Mustafa Balbay ve Amerika’da Demokrasi kitabıyla Alexis de Tocqueville kapağımızda.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı 2019 ve 2024’te üç kez kazandı. Her seferinde, “Daha fazlasını yapabilirim” mesajını verdi. 2023’te Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişimin önünü açan kişi olarak “Türkiye’yi de değiştireceğiz” diye haykırdı.
Sırada cumhurbaşkanlığı vardı. Bu hedefe yürürken 23 Mart 2025’te tutuklandı. İmamoğlu önüne her engel konduğunda şöyle haykırdı: “Asla vazgeçmeyeceğim!” Bu söz aynı zamanda tüm Türkiye’ye idi.
Tutuklanmasına giden yolla, cumhurbaşkanı adaylığına giden yol Silivri’de kesişti. Esareti göze alarak, cesareti örgütledi. Türkiye ayağa kalktı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dipten gelen dalgayı uzun soluklu, iktidar hedefli bir yürüyüşe çevirdi.
Silivri’de beş yıl hapis yatan Mustafa Balbay, Ekrem İmamoğlu’nu üç kez ziyaret etti. Mücadelesini kendi ağzından dinledi, yazdı. İmamoğlu’nun siyasal yaşamını macera romanı, belgesel, biyografi tadında kaleme aldı.
Mustafa Balbay’ın, Asla Vazgeçme - Ekrem İmamoğlu’nun Yolculuğu (Halk Kitabevi) adlı kitabında, pes etmeyi hafızasından silmiş, kararlı bir insanı daha yakından tanıyacaksınız. Silivri duvarlarına bakınca ufku gören bir liderin uzun yolculuğuna eşlik edeceksiniz. Umut Yorulmaz’ın söyleşisi...
Felsefi ve sosyolojik çözümlemeleri aynı yapıtta bir araya getiren Alexis de Tocqueville, sadece siyasal bir gözlemci değil, aynı zamanda bir sosyolog ve bir tarih filozofudur.
Amerika’da Demokrasi (Çeviren: Seçkin Sertdemir Özdemir, İletişim) adlı yapıtı, modern demokrasinin toplumsal, kültürel ve siyasal etkilerini derinden inceleyen ilk aydınlardan biri olarak karşımıza çıktığı ve Batı toplumlarının günümüze kadarki evrimi üzerine yazılmış kehanet niteliğinde bir kitaptır.
Bugün hâlâ şaşırtıcı derecede modern kalmayı başaran bir yapıttır ve demokrasinin nereden geldiğini, özgürlük ile eşitlik kavramlarını sürekli tartışmaktan vazgeçersek nereye doğru yol alabileceğini kavramamız açısından son derece önemli bir incelemedir.
Yapıtın 1835 tarihli ilk cildinde Tocqueville, sistemin siyasal mekanizmalarını çözümler. 1840 tarihli ikinci ciltte ise Amerikan demokrasisinin daha çok sosyal boyutuyla ilgilenir.
1789 Devrimi sırasında büyük badireler atlatmış hatta bazı bireyleri giyotine gönderilmekten kıl payı kurtulmuş soylu bir aileden gelmesine karşın demokrasiye bu kadar ilgi duyması ve tüm insanlığın kaçınılmaz akıbeti olarak görmesi de ne kadar özgün bir dünya görüşü olduğunu gösterir.
Bununla birlikte Tocqueville kesinlikle safdil bir demokrasi tutkunu değildir, zira eşitlikçi bir toplum anlayışına dayanan demokrasinin olası aşırılıklarının da farkındadır ve bu sisteminde diğerleri gibi belirli riskler içerdiğini de özellikle vurgular. Bunların başında da “demokratik bireycilik” ve “çoğunluğun zorbalığı” gelir ki yapıtının önemli bir bölümünü bu kavramlara ayırmıştır. Ferda Fidan’ın yazısı...
- Gültekin Emre (Nilay Özer, Yüzü Kelebeklerle Örtülü, Everest),
- Öner Yağcı (“İnsanlığın yarısı kadının güzelliğini keşfe çıkan romancı: Ayla Kutlu!”),
- Feridun Andaç (“Değer üreten bir insanın yazdıkları: Bülent Eczacıbaşı!”, İşim Gücüm Budur Benim – İş İnsanının Yeni Sorumlulukları YKY / Aklımızda Bulunsun - İş İnsanları için Denemeler, YKY / Biraz Daha Düşününce - İş İnsanları için Denemeler, YKY),
- Gönül Arda (Rifat Dedeoğlu, Şaziye Karlıklı, Metin Sözen’le Söyleşi, ÇEKÜL),
- Y. Bekir Yurdakul (Altay Öktem, Renkleri Duyan Çocuk, Tudem / Betül Tarıman, Uykucu Kediler İçin Çalar Saat, Dinozor Çocuk),
- Vitrindekiler, kısa tanıtımlar, Emek Yurdakul’un hazırladığı Güncel ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor!
İyi okumalar...
Gamze Akdemir
Dolu dolu Kitap Dergi, BUGÜN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte...
Unutmayın; her gün Cumhuriyet her perşembe Cumhuriyet Kitap Dergi okunur!
