Edward Craig’ten ‘Felsefe: Çok Kısa Bir Başlangıç’

VARLIKLA, BİLGİYLE, EYLEMLE İLGİLİ ENGİN DÜŞÜNME!

Edward Craig’in Felsefe: Çok Kısa Bir Başlangıç adlı incelemesi İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınevi tarafından Türk okuyucularla buluştu.

Önde gelen felsefecilerimizden Betül Çotuksöken’in önsözüyle yayımlanan kitapta şu ifadeleri kullanıyor Çotuksöken:

“Felsefenin serüveni durumlar arasında duruşlar oluşturan, geliştiren insana, özneye, kişiye tanıklık ediyor. Craig de işte bu tanıklıklara tanıklık eden bir filozof-felsefe tarihçisi; kısacık bir girişte ‘varlık’la, ‘bilgi’yle, ‘eylem’le ilgili engin ‘düşünme’ denizlerine yelken açmak asıl başarı olsa gerek. Edward Craig de bunu gerçekten başarıyor.”

Felsefenin tüm temel sorularını bulabildiğimiz kitapta, Craig yalnız Batı’yla sınırlı kalmıyor, “Doğu bilgeliği”ne de yer veriyor. Baş döndürücü bir hızla dönüştüğümüz ve kendimizi aradığımız bu çağda, “kendimiz” dediğimizin ne olduğunu Doğu bilgeliğinin merkezinde de ele alıyor.

Kral Milinda’nın At Arabası üzerinden Platon’un, Hint rahip Nagasena’nın hatta Freud’un insanın kendini bilme sürecinde nasıl da aynı sayfalarda dolaştığını görebiliyoruz -Craig keşke Yunus Emre’yi de katabilseydi bu felsefi şölene-.

TÜM TEMEL SORUNLAR ELE ALINIYOR

Edward Craig felsefeye ve tarihine bütüncül bir bakış sunduğu kitabında geçmişten insanlığın ayrı uçlara savrulduğu günümüze doğru ilerliyor ve bir akış içerisinde tüm temel sorunları ele alıyor.

Felsefenin soru sorma ve sorun çözme becerisini ustaca sergileye Craig felsefeye dahil olan bu iki tutumdan yalnızca birini seçmeyip ikisine de yer veriyor.

Son olarak Craig’in şu sözlerine de kulak vermeli: “Felsefenin size hepten yabancı diyarlarda olmadığını aklınızdan çıkarmayın: Bir bakıma filozofsunuz zaten… Lütfen yavaşça okuyun. Okumakta olduğunuz, çok uzun bir konu hakkında çok kısa bir kitap. İçine çok şey sığdırmaya çalıştım.”