Evrencan Gündüz: Yeni enstrüman müziğimi besledi

Türkiye’nin en çok dinlenen müzisyenleri arasında yer alan isimler, son yıllarda “meydan okuma” serisi Red Bull 60 Seconds ile hem farklı bir deneyime imza atıyor hem de yeni müzik aletleriyle tanışıyor. Sanatçıların müzikal yeteneklerine odaklanan proje kapsamında başarılı müzisyenler alışık olmadıkları yerel müzik aletleriyle 60 saniyelik bir performans ortaya koyuyor. Biz de 2023 yılında bu proje kapsamında daha önce hiç çalmadıkları enstrümanlarla tanışan Evrencan Gündüz, Paptırcem, Nova Norda ve KÖFN grubundan Bilge Kağan Etil ile söyleşi yaptık. Öte yandan müzisyenlerin performanslarını Red Bull'un sitesinden ve sosyal medya hesaplarından izleyebilirsiniz.

İlk olarak geçen yıl Red Bull 60 Seconds projesinin de ilk konuğu olan Evrencan Gündüz’le söyleşilerimize başlıyoruz. Kendine has bir tarzı olan Gündüz, ilk kez eline aldığı tambur ile zamana karşı yarışmış ve 60 saniyelik solo bir performans göstermişti. 1996 doğumlu müzisyenle hem projeyi hem 2023’ü hem de yeni yıldan beklentilerini konuştuk.

Sizin için hem duygusal hem kariyer anlamında nasıl bir yıl oldu 2023?

2023 benim için zorlukları geride bıraktığım bir yıl oldu aslında. 2023'e çok heyecan sevgi dolu ve yeni üretimler yapma hevesiyle girmiştim ama tabii ki ülkemizde yaşanan felaketler ve coğrafyamızın etrafında bulunan iki tane savaş ve bunun yaydığı enerjiden tabii ki etkilendim ama her zaman müzisyenliğimin ötesinde sanatçı misyonunu koruyarak elimden geleni yapmaya çalıştığım bir seneydi. İstediklerimi tam olarak yapamadım ama yine de yeni yıl için ümidimi kaybetmedim, daha çok kendimi bireysel olarak korumaya alıp güzellikleri yaymaya çalıştığım bir sene oldu. Zor bir sene oldu ama çok şey öğretti.

'TANBURİ CEMİL'İ TANIDIM'

Red Bull 60 Seconds serisine tambur çalarak katıldınız. Sizi daha önce hiç kullanmadığınız bir enstrümanla buluşturan bu projeyi duyduğunuzda neler hissettiniz?

Projeyi duyduğumda öncelikle hiç çalmadığım bir enstrümanı çalacağım ve yeni bir enstrümanın bakış açısını deneyimleyeceğim için çok heyecanlıydım. Çünkü yeni bir enstrüman tanımanın yeni melodiler, yeni ezgiler duymak ve daha önce beslendiğim bir kaynaktan bir şeyler almak olduğunu bildiğim için, bunun müzisyenliğimi beslediğini de düşündüğüm için çok heyecanlandım ve benim için büyük bir “challenge” oldu.

İlk defa bu enstrümanı deneyimlemek sizin için nasıl bir anlam taşıdı? Sizin gibi daha önce hiç tambur deneyimlememiş kişilere neler söylemek istersiniz?

Benim gibi daha önce hiç deneyimlemediği bir enstrümanı deneyimleyen kişiler de eminim hayatlarında bu coğrafyaya dair çok şey öğrenme ve tanıma fırsatına erişmişlerdir. Örneğin Tanburi Cemil Bey'i hiç bilmiyordum, yıllar önce Türk müziğinin aslında bir rock yıldızıymış. Tanburi Cemil'i tanıdığıma ve onun yıllar önce belki de şu an bile kimsenin onun kadar iyi çalamadığı nağmelerini ve ezgilerini duyunca çok etkilendim ve işte sanat böyle bir şey dedim. Bundan uzun seneler önce yaptığı şeyler, taş plaklara yaptığı kayıtlar gün geliyor bir insanı şaşırtan ve etkileyen şeyler oluyor. İşte müziğin ne kadar ölümsüz olduğunu yeni bir enstrüman öğrenirken tekrar pekiştirmiş oldum.

‘2023’Ü ATLATABİLDİĞİM İÇİN İYİ HİSSEDİYORUM’

Bu projede olduğu gibi siz de kendinize meydan okuma (challenge) yaratıyor musunuz? En son hangi meydan okumayı başarıyla atlattınız?

2023'ü sağlıklı ve akli dengemi koruyarak atlatabildiğim için çok iyi hissediyorum açıkçası. 2023'ü atlatabilmek benim için çok büyük bir challenge’tı.

Bu deneyimin ardından tamburla olan ilişkiniz nasıl şekillendi? Bu deneyimden sonra o enstrümanla ilişkiniz devam etti mi?

Bu deneyimden sonra ilişkim devam etmedi ama Red Bull 60 Seconds ile yaptığım şarkının ezgisini ve melodisini aşırı beğendim. Şu an şarkıya karşı aşırı heyecanlı hissediyorum ve belki bundan sonra bir besteye dönüşür ya da buna benzer bir eser yapacağım konusunda kararlıyım.

Hayatınızın hangi döneminde hangi enstrümanlarla tanıştınız ve günümüze kadar çalmaya devam ettiniz?

Lise yıllarımda babam sayesinde elektro gitarla tanıştım. Babamın bana aldığı üzerinde Evrencan yazan elektro gitar ister istemez bu enstrümanı çalmam konusunda beni teşvik etti ve aslında tatlı da bir sorumluluk yarattı. Ben de bu sorumluluğu üzerimde bir baskı gibi hissetmeden aslında gerçekten çok severek çaldım ve çok severek bu sorumluluğu aldım ve hala şu zamanda ana enstrümanım olan elektro gitarı zevkle çalmaktayım.

Ürettiğiniz parçalarda size daha çok ne veya kimler ilham oluyor?

Parçalarımda bana ilham olan kişiler öncelerinde kariyerimde dinlediğim Afro-Amerikan müzisyenler çoğunlukla. Aynı zamanda Erkin Koray, Cem Karaca, Barış Manço ve Moğollar gibi bu Batı müziğini Türk ezgileri ile buluşturan ve bunların sentezini yapan analog çağın müzisyenleri tabii ki. Fakat son zamanlarda Afrikalılar ve Arapların kendi kültürleri ile birleştirerek çölde yaptıkları blues müziklerine hayran kalıyorum ve bu müziklerdeki garip ritim algıları beni pozitif anlamda ilhamlandırıyor. Coğrafyamın bana verdiği müzik hazinelerini taşıyarak ve bunları dönüştürerek yeni eserler yapmama teşvik ediyor kesinlikle.

2024 HEDEFLERİ...

2024 için kendinize hedefler koydunuz mu?

2024 için hedefim bu ayın ortasında başlayacak olan “Evrencan ve Uzaylılar” Türkiye turnesini tamamlamak, Anadolu Funk tarzındaki yeni müziklerinizi insanlara sunmak, bol bol üretmek ve en önemlisi bol bol dünyaya hizmet etmek. Bu güzel hizmetlerle müzisyenliğimin ve adımın daha çok duyulmasına niyet ediyorum.