Kadının yalnızlığına, yok sayılmışlığına ağıt!

Canan Al, Kimim Ben? (Kora Yayın) adlı, imgeleriyle dizelerden dizelere kadının yalnızlığına, itilmişliğine, yok sayılmışlığına bir ağıt niteliğindeki bu uzun ve tek parça şiir kitabında birçok coğrafyada “öteki” kılınmış kadını, içinde büyüttüğü ve kitabına da adını verdiği varoluşsal “Kimim ben” sorusu çevresinde irdeliyor. Fakat sorudan çok, bir sorgulama biçimi olarak nitelenebilecek şiirinde Al; başta Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık inancı olmak üzere tüm İbrahimî dinlerin ortak atası İbrahim Peygamber üzerinden bütün bir insanlıkla yüzleşiyor ve okuyucuyu da yüzleşmeye davet ediyor.

Kadının yalnızlığına, yok sayılmışlığına ağıt!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.03.2023 - 00:01

Üç roman ve bir şiir dosyasından sonra, kendine ve herkese, kadın özelinde insana ilişkin bu büyük soruyla tekrar şiire dönüyor Canan Al, Kimim Ben’le (Kora Yayın). Birçok coğrafyada “öteki” kılınmış kadını, içinde büyüttüğü varoluşsal bir soruyla, getirip okuyucunun önüne bırakıyor bu uzun ve tek parça şiirinde. Ama bu bir sorudan çok, sorgulamaya benziyor:

“Söyle İbrahim/ Kimliğime hangi haritanın sınırı çizildi/ Bunca insanca duruşum varken/ Kabullenilmeyişim neden/ Hangi sancının doğumunda/ Yüzüm kaderimi doğurdu da/ Atamın günahıyla vücudum hırpalandı”

GENÇLERİN DÜNYASINA ADANMIŞ BİR ÖĞRETMEN VE YAZAR

Canan Al, Sosyal Bilgiler öğretmeni olmadan önce, kendini gençlerin dünyasına adamış bir yazar. İlk romanı Kendi Dilinde Ağlamak (Etki Yayınları), gençlerin üniversite hazırlık sürecindeki korku ve kaygılarının, aşk ve umutlarının müfredatı niteliğindeydi adeta.

Berfin Bahar, Koridor, İzdiham Sanat, Deliler Teknesi, Dar Sokak, E Hali gibi edebiyat dergilerinde yazan; şiirleri, hikâyeleri yayımlanan Al’ın, kimi şiirleri de Bulgarca ve Farsçaya çevrildi.

2010’da Cemal Süreya Şiir Yarışması’nda Biraz Daha Işık adlı dosyasıyla “Başarı Ödülü”ne değer görülen Al, öğretmenlik kariyerini, üzerine kurduğu sosyal bilimlerle büyük merakı olan cinayet dedektifliği, aşk, cinayet, politika, dinsel çatışmalar, terör eylemleri sarmalında gelişen ikinci romanı Araf’ta (Kora Yayın) buluşturdu. Coğrafyanın çizdiği kaderin eğitim, sanat ve edebiyatla değiştirilebileceğine inanıyordu çünkü.

FELSEFE DİSİPLİNİYLE SORULAN AĞIR SORU

Edebiyatta gerçekçilik çizgisinde yürümeye devam etti. Üçüncü romanı Aşka Doğru (Kora Yayın) da bu çizginin bir ürünü, yaşanmışlıklarının bir kurgusu olarak geldi. Bu romanında psikoloji bilimine olan eğilimini, yine polisiye kurgu içinde besleyip büyüttü. Her insanın ayrı bir dünya olduğunu, bir insanın değişmesinin bile tüm insanların değişimini etkileyebileceğini anlattı.

Canan Al, Kimim Ben’de işte bu insanlık bilgisiyle soruyor o ağır soruyu ve bir felsefe disipliniyle. Sonra kâh ağır başlı bir bilge kâh öfkeli ve hırçın bir çocuk gibi peşine düşüyor o sorunun şiir boyunca.

Başta Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam inancı olmak üzere tüm İbrahimi dinlerin ortak atası İbrahim Peygamber üzerinden bütün bir insanlıkla yüzleşiyor, yüzleştiriyor okuyucuyu, bu “karşı destan”da. İmgeleri, dizelerden dizelere, kadının yalnızlığına, itilmişliğine, yok sayılmışlığına bir ağıt biçiminde ilerliyor.

EPİK ŞİİR GELENEĞİYLE ÇAĞDAŞ ŞİİRİN BİRLEŞİMİ

Roman ve hikâyelerinde güçlenen anlatısı, bu kez şiirin sınırları içinde sınanıyor ve bu sınavdan alnının akıyla çıkıyor. Şiirde hikâye anlatmanın zorluğunu epik şiir geleneğiyle çağdaş şiirin olanaklarını birleştirerek aşıyor ve okuru geniş bir kültür coğrafyasında dolaştırıyor bir yangın yerinde dolaştırır gibi:

“Adı kanla anılan şehirlerden/ Yıldızsız kentlerden/ Işığı sönmüş güneşten/ Çocuksuz memleketlerden

Kadınsız erkeklerden/ Daha neler nelerden…”

Canan Al, üç büyük inancın önderi Hz. İbrahim’in karşısında, yüzyılların ezilmişliğinin hesabını soruyor doğuran, büyüten, üreten kadın olmanın onuruyla. Okuyucunun elinden tutup kadim kültür coğrafyasında gezdiriyor, yaya ve yalınayak. Yaya, çünkü kadim; yalınayak, çünkü acı veren dikenlerle dolu bir coğrafya!

TOPLUMSAL EŞİTLİK VE KARDEŞLİK MÜCADELESİ

Yalın, açık bir şiir diliyle, insanın binlerce yıllık serüveninin ana duraklarında, o serüvenin belli başlı mekânlarında dolaşıyoruz Canan Al ile; o kaybettiği ya da hiç sahip olmadığı bir değeri arıyor. Biz de fark ediyoruz bunu, ama cesaretimiz var mı o soruyla yüzleşmeye?

Kendinde bu cesareti bulan okuyucu, kadim Doğu kültürünün dokusunda kadının ve “canan”ın tevekküle batmış hüznünden, kendini sorumlu sayacağı toplumsal eşitliğin ve kardeşlik mücadelesinin enerjisini üretiyor “Kimim ben?” sorusuyla:

“Kimim ben İbrahim/ Bu topraklar neden kabullenmiyor bedenimi/ Sınırlarını çektikleri haritalarda/ Neden bir yerim yok benim/ Oysa benim de elim insanca/ Ve incitecek yanlarımı kırdırıp geldim/ Anlaşılmayan yanım ne/ Yoksa dilimden mi anlamıyorlar/ Duruşumu görselerdi/ Bilirlerdi beni İbrahim/ Yaratığın, kim olduğunu anlarlardı”

 

Kimim Ben? / Canan Al / Kora Yayın / 64 s. / 2023.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler