Farklı ve tartışmalı bir Noel

Farklı ve tartışmalı bir Noel

14.12.2025 05:00:00
Güncellenme:
Erdinç Utku
Takip Et:
Farklı ve tartışmalı bir Noel

Brüksel’de Noel hazırlıkları daha kasım ayından başlar.

Brüksel’de Noel hazırlıkları daha kasım ayından başlar. Tüm Avrupa kentleri gibi şehre çam ağaçlı, ışıklı, süslü püslü bir Noel havası hâkim olur. Eski kent merkezindeki ünlü Grand-Place’deki Noel ağacı bu yıl yalnızca “süslenmiş bir çam” değil, kentin ortasına kurulmuş dev bir sanat objesi gibi duruyor. Dalları arasında klasik kırmızı toplar yerine metal siluetler, masalsı figürler ve kolektif hafızayı çağrıştıran semboller sallanıyor. Tasarımcı Jean-Paul Lespagnard’ın elinden çıkan bu yorum, ağacı LED şeritlerle ışık enstalasyonuna dönüştürmüş. Bir bakıyorsun modern bir heykel, bir bakıyorsun büyülü bir tiyatro dekoru. Bu ağaç, Brüksel’in Noel ruhunu “daha parlak” değil, “daha katmanlı” hale getiriyor. Şehrin ortasında durup sadece ışıldamakla yetinmiyor, bakana bir hikâye de anlatıyor.

Noel ışıklarının gözümüzü kamaştırması, Grand-Place’deki sanatsal Noel ağacı ya da muhteşem ışık-müzik şovu bile kentteki dilencileri, soğuk havalarda sokakta yaşam savaşı veren evsizleri görmezden gelmemize yetmiyor. Gözlerin görmese de yürek hissediyor, vicdanın evsizleri ya da dilencileri es geçemiyor.

Image

YÜZÜ OLMAYAN FİGÜRLER

Brüksel’in epeydir laikçe “Kış Eğlenceleri” diye adlandırdığı Noel kutlamalarına bu yıl evsizlere dikkat çeken “yüzsüz” doğum sahnesi damga vurdu. Grand-Place’e kurulan sahne, kentin vicdanını iyice görünür kıldı. Kimileri “Bu sanat değil, distopya!” diye homurdanırken kimileri de “Nihayet Noel’i dekorla değil, gerçeklikle ilişkilendiren bir yorum” diye savundu. Kısacası yüzü olmayan figürler, yüzü olan herkesi rahatsız etti. Yeni sahne, geleneksel ahşap heykeller yerine, geri dönüşümlü kumaşla kaplı yüzsüz figürlerden oluşuyor. Yani Meryem, Yusuf, İsa gibi karakterlerin yüzleri yok. Yerine bej‑kahverengi patchwork kumaşlarla oluşturulmuş “evrensel” yüzeyler konulmuş. Tasarımcısı Victoria-Maria Geyer’e göre amaç, farklı ten renklerini, çeşitliliği yansıtmak! “Herkes kendisini bu sahnede tanıyabilsin” diyor sanatçı. Yani klasik Avrupa betimlemesinden uzak, daha kapsayıcı bir yorum.

Sosyal medyada kıyamet koptu: “Resident Evil (Ölümcül Deney) filmleri mi çekiliyor burada?” diyen de oldu, “Zombiler Noel’i bastı!” diye ortalığı ayağa kaldıran da. Frankofon liberal parti (MR) lideri Georges-Louis Bouchez, figürleri “zombi” ilan etti. Derken sürrealizmin başkenti Brüksel’e yakışır bir yanıt yine bir din adamından geldi. Brüksel Merkez Kiliseleri’nin ruhani lideri (dekanı) Peder Benoît Lobet, “Bouchez zombilere benzetmiş ama bu bile amacımıza hizmet ediyor. Bu şehirde yaklaşık 9 bin kişi sokakta yatıyor, çocuklar da dahil. Biz onların görünmezliğini göstermek istedik” diye açıkladı durumu.

Sanatçı Victoria-Maria Geyer de “Yüz yoksa eksik olanı izleyici tamamlar” diyor zaten. Aslında yüzü çizemeyen sanatçı değil, görmezden gelen bizmişiz…

‘SANAT TATLIM!’ 

Ama yüzsüzlük herkes için aynı anlamı taşımıyor. Çocuk, “Anne bu neden yüzsüz?” diye soruyor, anne “Sanat tatlım” deyip konuyu geçiştiriyor. Brükselliler ise ikiye bölünmüş durumda: “Geleneklerimizle oynuyorlar!” diye karşı çıkanlar ve “Keşke geleneklerde biraz vicdan da olsaydı” diye destek olanlar.

Yüzsüz figürler ise tüm bu tartışmaların ortasında sessizce durmaya devam ediyor. Işık gösterisi arasında bir an onlarla göz göze geliyorsun ya da gelemediğini fark ediyorsun. İşte o gelmediğin anda bir şey oluyor: Kendi yüzün onların yerine geçiyor.

Belki de bu yüzden bu yıl Brüksel’de Noel daha gerçek, daha hüzünlü, daha insani. Çünkü yüzsüz figürler şunu anımsatıyor: Yüzü olmayanlar gerçekten onlar mı, yoksa görmezden gelmeye alıştıklarımız mı?

Yanıtı Noel ışıklarında değil herkes kendi iç ışığında arayacak artık.