Güç, bağımlı yapan bir ‘uyuşturucu’!
Baden-Württemberg Eyaleti’nin bir başbakanı vardı, adı Günther Oettinger. Çevresini dinlemeyip aklına esene tek başına karar veren bu başbakan 2010’da, seçimlerden önce görevini bırakmak zorunda kalmıştı.
Hitler’in yargıçlarından Filbinger’i ulu orta övmesi de hatalarından en büyüğüydü. Yerine geçen Stefan Mappus ise ondan daha da geçimsiz biri çıkmıştı. Dev enerji kuruluşu EnBW’yi değerinin çok üzerinde bir ödemeyle (4.7 milyar Avro) devletleştirmesi ve bunu yaparken meclisin onayını almaması Mappus’u da kısa sürede çevresine yabancılaştırmıştı. Bu alışverişe aracılık eden danışmanı ve eski sınıf arkadaşı Dirk Notheis’ın satıştan 1 milyon Avro komisyon kazandığı da ortaya çıkmıştı. Meclis araştırma komisyonu, onlarca tarihi ağacın lüks yapılar uğruna kesilmesine karşı çıkan insanlara gaz ve su sıkan, 400’ünü yaralayan polislere verilen emrin Mappus’tan geldiği iddialarını, ortaya çıkan gizli e-postalarla kanıtlayınca eyalet başbakanı 10 ay sonra iktidardan inmek zorunda kalmıştı.
KİME ‘GÜÇLÜ’ DENİR?
Güçlü, erdemli biri midir Aristo’nun dediği gibi, yoksa Makyavel’in iddia ettiği gibi güçlü sadece bir çıkarcı mıdır? Özellikle politikada doruğa ulaşan ve gücünü erdemini yitirmeden yıllar boyu koruyan bir politikacıya dünya tarihinde pek rastlayamayız. Geride bırakmış olduğumuz 20. yüzyıla baktığımızda toplumların sayısız diktatör veya diktatör kopyası yarattığını görürüz. Hitler, Stalin, Mussolini, Mao, Franko, Videla, Pinochet, Kaddafi, Saddam Hüseyin, Beşar Esad gibi halkın kendilerine verdiği gücü halkına karşı kullanan bu acımasız güçlüler yüz milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştur! Firavunlar, kayzerler, derebeyleri, diktatörler dün de vardı, bugün de var.
Güçlerini sadece kendi çıkarlarına kullanır, kısa sürede yakın çevresinden uzaklaşır, her türlü öneriye kulaklarını tıkarlar. Onlar bambaşka bir dünyada yaşayan, bambaşka insanlardır! Hatalarını görmezler. Düşmemek için doruğa çılgınlar gibi sarılırlar. Devrildiklerinde yanmış topraklar bırakırlar arkalarında.
Güç göz kamaştırır. Ülküsü ve çıkarı uğruna onu mutlaka ele geçirmek isteyen kişi duygusuz, ruhsuz, sert ve hilekâr olmak zorundadır. Sonsuz güç çılgınlığı çok sınırsızdır! Doruktaki bu insanlar günün birinde tepetaklak devrildiklerinde, boş bir çuval gibi bir kenara atıldıklarında aşırı gururlarının kurbanı olduklarını kavrayamazlar. Tatlı bir zehir olan güç onların tüm duygularını yitirtmiştir. Güncel bir örneğini son haftalarda Ukranya’da yaşıyoruz. Rusya’da tüm önemli kararlarda “tek adam” sayılan Başkan Vladimir Putin, “Ben yaptım oldu”, diye yola çıkmış. O bir kumarı göze almış!
Güç bağımlı yapan bir “uyuşturucu”dur. Bir kez alışan onun sadece güzel yanlarını görür, gerçeklerden uzakta başka bir dünyada yaşar, kendini mutlu hisseder. Uyuşturucu bağımlısının kendini düştüğü bataktan kurtarması çok zordur!
mail@ahmet-arpad.de
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası