Hollanda müzesinde Osmanlı’dan kalanlar
Geçtiğimiz günlerde yolum, yaşadığım Rotterdam’ın yanı başındaki Brielle şehrine ve buradaki Tarih Müzesi’ne düştüğünde, ilginç bir sürprizle karşılaşacağımı bilmiyordum.
Hollanda’da kasaba kavramı bulunmuyor. Ya şehir ya da köydür genellikle yerleşim yerleri. Brielle minik bir şehir ve nüfusu 14 bin civarında. Genellikle 16 ve 17. yüzyıldan kalma yapıların hayat verdiği şehir, önemli bir tarihe de tanıklık ediyor. ortaçağda Hollanda bölgesinin beşinci büyük şehri olan Brielle, eski bir korunaklı şehir ve Güney Hollanda’nın en ünlü hac bölgesidir. 17. yüzyıldan kalma Brielle kalesi, ulusal bir anıttır ve Hollanda’nın en iyi korunmuş savunma yapılarından biridir. Burası 80 yıl savaşlarında ilk bağımsızlığını kazanan şehir ünvanına da sahip.
İşte bu şirin kentteki Tarih Müzesi’ne her zaman gitmek istemişimdir ve nihayet yolumu düşürüp müzeyi gezmeyi başardım. Müzedeki madalyon, gravür gibi bazı eserlerin Osmanlı döneminden olması ilgimi çekti.
DİN SAVAŞLARI
Avrupa’da ortaçağ ve yeniçağ tarihi din savaşlarıyla doludur. Kuzey Avrupa’da Protestanlarla Katolikler arasındaki savaşlar uzun yıllar sürmüş, binlerce insan yaşamını yitirmişti. Hollandalılar ile İspanyollar arasında 1568 yılında başlayan uzun savaş, bunlardan en bilinenidir. Daha önceki bir yazımda Hollanda’nın kurucusu ve bu uzun savaşta kilit rol oynayan Willem van Oranje’nin bir Fransız Katolik tarafından öldürüldüğünden söz etmiştim. Lideri öldürülen Hollandalılar, Avrupa’daki güçlü İspanyol ordusuna karşı savaşmaktadırlar ve durumları oldukça umutsuzdur. Savaşı lehlerine çevirebilmek için ittifak arayışına girerler.
Osmanlı İmparatorluğu’na büyükelçi atanması ve Osmanlı limanlarında Hollanda gemilerine tanınan ticaret serbestliği, Hollanda’ya bir avantaj getirir. Savaşın sonraki 20 yılında zorlanan İspanyollar, barış teklifi önermek durumunda kalır. Tam 80 yıl sonra, 1648 yılında Münster Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla Hollanda’nın bağımsızlığı kabul edilir.
MADALYONDAKİ MESAJ
O yıllarda Osmanlı yeniçerilerinin nasıl göründüğü, kılık kıyafetleri bilinmiyordu. Malum internet, cep telefonları, sosyal medya gibi araçlar olmadığından ancak Hollandalı ressamların çizdiği bazı gravürler ipuçları veriyordu. Hollanda’nın bağımsızlığı için savaşan askerler, kılık kıyafetlerini, gravürlerdeki Osmanlı askerlerine benzer biçimde düzenlemeye başlarlar. Pala bıyıklar, kafalarında yeniçeri ağalarının giydiğine benzer sarıklar, kaftanlar ve boyunlarında hilal biçimindeki madalyonlar olan bazı gravürleri bu müzede görmek olası.
O yıllardaki isyancı Hollanda askerlerinin boyunlarına astıkları hilal biçimindeki madalyonlarda, Hollandaca olarak “Liever Turks dan Paus” yani “Türkü papaya tercih ederim” yazılıydı. Müzede bu madalyonlardan bazıları da sergileniyor.
Bu bilgiler, 1574 yılında Leiden şehrindeki İspanyol kuşatmasını yazan, o yılların iki tarihçisinin yazılarında ve yakalanan bir isyancının boynunda bu madalyonun olduğunu yazan bir mektupta yer alıyor.
Yolu Hollanda’ya düşenlerin, Rotterdam’a 35 kilometre uzaklıktaki bu minik balıkçı şehrini ve müzeyi ziyaret etmesini öneririm.
İNANÇLARI SARSILDI
Aradan tam beş asır geçti ve din uğruna birbirini öldüren Avrupa ülkelerinde artık farklı rüzgârlar esiyor. Hollanda’da kiliseler, cemaatleri olmadığı için arka arkaya kapanıyor, binaları satışa çıkarılıyor. Hollanda halkının yarıdan fazlası artık inançları olmadığını açıkça belirtirken kalanın çok önemlice bölümü, artık kiliseye gitmediğini söylüyor. Avrupa’da Estonya ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte Hollanda, ateist oranının en yüksek olduğu ülke. Hiç kimsenin artık din için savaşmaya niyeti yok buralarda...
m.e.alkanlar@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?