Açılım komisyonunda geri vites: İktidar ‘önce silah bırakma’ dedi, yasal düzenlemede frene bastı

Açılım komisyonunda geri vites: İktidar ‘önce silah bırakma’ dedi, yasal düzenlemede frene bastı

26.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Merve Kılıç
Takip Et:
Açılım komisyonunda geri vites: İktidar ‘önce silah bırakma’ dedi, yasal düzenlemede frene bastı

Açılım süreci kapsamında TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi 2 ay uzatıldı. Ancak komisyonda AKP ve MHP’den gelen “önce silah bırakma”, “toplumsal rıza test edilecek” ve “üniter yapı pazarlık konusu olamaz” çıkışları, Cumhur İttifakı’nın sürece ilişkin geri vitese geçtiği yorumlarını güçlendirdi.

TBMM’de açılım süreci kapsamında çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi 2 ay daha uzatıldı. Komisyonun 20’nci toplantısında oybirliğiyle alınan karar, teknik olarak çalışmaların süreceğini gösterse de toplantıda kullanılan dil, sürecin siyasi yönüne ilişkin önemli sinyaller verdi. Toplantıda yapılan sunumlar ve milletvekillerinin değerlendirmeleri, özellikle “ortak rapordan sonra yasal düzenleme” beklentisinin zayıfladığını; buna karşılık “önce silah bırakmanın takibi” vurgusunun öne çıktığını ortaya koydu. Komisyona sunulan analizde Prof. Dr. Havva Kök Arslan, komisyonun temel önceliğinin “yeni bir anayasa yazımından ziyade silah bırakma sürecinin Meclis zemininde ve millet adına takibi” olarak tanımlanmasının, çalışmanın özgün yönünü oluşturduğunu belirtti. Arslan, çözüm sürecinin güvenlik bürokrasisinin dar alanından çıkarılarak TBMM çatısı altına taşınmasının, farklı siyasi aktörler tarafından bir “meşruiyet kazanımı” olarak değerlendirildiğini kaydetti. Bu tespit, komisyondaki siyasi dilin neden “anayasa”, “haklar” ve “yasal düzenleme” başlıklarından uzak tutulduğunu da ortaya koydu.

AKP: ‘BAĞLAYICI İRADE YOK, TOPLUMSAL RIZA TEST EDİLECEK’

Sunumların ardından söz alan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, komisyonda yapılan çalışmanın toplantılarda dile getirilen görüşlerin ortak bir derlemesi olduğunu vurguladı. Buradan mutlak bir sonuç ya da bağlayıcı bir irade çıkarılmasının doğru olmayacağını söyleyen Zorlu, terör örgütünün yurt içi ve yurt dışındaki tüm unsurlarıyla silah bırakmasının vazgeçilmez ön koşul olduğunu ifade etti. Zorlu’nun “hazırlanacak raporun yazım ve uygulama sürecinde milletin vicdanının esas alınacağı” ve bu sürecin “toplumsal rıza üretip üretmediğinin bir kez daha test edileceği” yönündeki sözleri, kulislerde sürecin geleceğine dair kritik bir mesaj olarak okundu. Zorlu ayrıca kavram tartışmasına da net bir çizgi çekti:

“Savaş devletler arasında olur. Terör örgütüyle barış değil, mücadele ve ortadan kaldırma hedefi olur” diyerek, DEM Parti’nin kullandığı dilin dışına çıkılması gerektiğini ima etti.

MHP: ‘PAZARLIK YOK’ ÇİZGİSİ KALINLAŞTIRILDI

Komisyonda söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, üniter yapı, toprak bütünlüğü ve anayasal ilkelerin hiçbir siyasi pazarlığın konusu olamayacağını vurguladı. Bu çıkış, MHP’nin süreçte tartışmaya kapalı alanları yeniden ve daha sert biçimde tarif ettiğini gösterdi.

AKP İÇİNDEN DEM’E AÇIK UYARI

AKP Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler’in sözleri ise komisyondaki bir diğer dikkat çekici başlık oldu. Böhürler, kamuoyunun hangi konuların tartışmaya kapalı olduğu konusunda netlik beklediğini belirterek, raporda soyut kavramlara fazla yer verilmesinin sürece zarar verebileceği uyarısında bulundu. Nihai hedefin açık biçimde tanımlanması gerektiğini söyleyen Böhürler, silah bırakma meselesinin daha net bir dille yazılmasını istedi. Bu çıkış, kulislerde DEM Parti’ye dönük “sınırları zorlamayın” mesajı olarak yorumlandı.

‘SİLAH BIRAKMA OLMAZSA SÜREÇ ASKIYA ALINIR’

Komisyonun kuruluş aşamasında ortak raporun ardından yasal düzenleme sürecine geçileceği konuşulurken, DEM Parti cephesinden gelen “önce yasa, sonra silah bırakma” yönündeki açıklamalar; umut hakkı, affa dair talepler, anadil ve anayasal vatandaşlık/türklük tanımı gibi başlıklar kamuoyunda ciddi tepki yarattı. Bu tablo karşısında Cumhur İttifakı kulislerinde geri vites değerlendirmeleri öne çıkmaya başladı. AKP kaynakları, artan seçmen tepkisi nedeniyle sürecin “taşıma kapasitesinin” zorlandığını, bu nedenle dilin bilinçli biçimde “bağlayıcılık yok”, “toplumsal rıza”, “önce silah bırakma” eksenine çekildiğini ifade ediyor. Kulislerde Zorlu’nun “toplumsal rıza test edilecek” sözlerinin, sürecin bitirilmesi için siyasi gerekçelendirme zemini olarak da kullanılabileceği yorumları yapılıyor. Böhürler’in açıklamaları ise DEM Parti’nin taleplerinin rapor metninin dışına itilerek, alanın daraltılacağına işaret ediyor.

İlgili Konular: #AKP #MHP