Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik: ‘Bunun sonu iç çatışma’

Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik: ‘Bunun sonu iç çatışma’

18.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Merve Kılıç
Takip Et:
Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik: ‘Bunun sonu iç çatışma’

TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ın CHP’yi hedef alan “mezar başında rakı içenler” sözleri tansiyonu yükseltti. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın yanıtı üzerine Genel Kurul’da CHP ve AKP sıraları arasında sert tartışma yaşandı. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı da açılım sürecine ilişkin “Türk ile Kürdü bilinçli bir şekilde karşı karşıya getirmek isteyen karanlık bir akıl devrededir. Bunun sonu Allah korusun bir iç çatışmadır” uyarısında bulundu.

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın başkanlığında dün toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri ele alındı. Görüşmelerde grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri kürsüden değerlendirmelerde bulundu. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar, konuşmasında yıllardır barışı savunduklarını belirterek, barış kavramının bu topraklarda çoğu zaman “naiflik”le eş tutulduğunu söyledi. Sancar, çatışmasızlığın kalıcı hale gelmesi için bir “barış hukuku”na ihtiyaç olduğunu ifade ederek, bu hukukun üç temel ayağı bulunduğunu söyledi.

Bunları; çatışmasızlığı kalıcı kılacak yasal düzenlemeler, çatışmayı doğuran sorunların Kürt sorunu vurgusuyla çözümüne yönelik adımlar ve demokratikleşmeyi esas alan bütüncül düzenlemeler olarak sıraladı. Sancar, “Bu Meclis, barışın hukukunu kurarak yeni yüzyılı demokrasi, özgürlük ve eşitlik üzerine inşa etme imkanına sahiptir” dedi.

‘CHP YİNE AYNI CHP’

AKP Antalya Milletvekili İbrahim Ethem Taş, kürsüde yaptığı konuşmada savunma sanayisindeki gelişmeleri anlattıktan sonra muhalefeti hedef aldı. Taş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in savunma sanayisi testlerine yönelik eleştirilerine gönderme yaparak, “Tüm bu gelişmelere rağmen maalesef üzülerek ifade ediyorum ki CHP yine aynı CHP” dedi. Konuşmasının devamında sert ifadeler kullanan Taş, Sinop’ta yapılan savunma sanayisi testlerine ilişkin eleştiriler üzerinden CHP’yi hedef alarak şu sözleri söyledi:

“Biz kimlerin rahatsız olduğunu çok iyi biliyoruz. Kimler rahatsız biliyor musunuz? Mezar başında rakı içenler. Kimler rahatsız biliyor musunuz? Adayını açıklarken bile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı aklından çıkaramayanlar. Kimler rahatsız biliyor musunuz? Kameraları bantlayanlar, baklava kutularında avroları götürenler. Kazandıkları belediyeleri rant yuvasına çevirip konserlerle, festivallerle milletimizin parasını israf edenler rahatsız oluyor.” Bu sözler CHP sıralarından tepkiyle karşılandı.

CHP’Lİ BAŞARIR’DAN SERT YANIT

AKP’li Taş’ın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “mezarda rakı içenler” ifadesine sert tepki gösterdi. Başarır, kürsüden şu ifadeleri kullandı:

“İbrahim Ethem Taş bir sürü şey söyledin ama ‘mezarda rakı içenler’ dedin. Bak bu ülkede içen içer, içmeyen içmez.” Başarır, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bazı cumhurbaşkanlarının da kamuoyuna açık şekilde alkol kullandığını daha önce dile getirdiğini vurgulayarak, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılmasını eleştirdi.

TANSİYON YÜKSELDİ

Başarır’ın sözleri AKP sıralarında sert tepkilere yol açtı. AKP’li ve CHP’li milletvekilleri karşılıklı söz alarak birbirlerine laf attı. Genel Kurul’da kısa süreli sözlü tartışma yaşanırken, tansiyonun yükselmesi üzerine Başkanvekili Bekir Bozdağ devreye girerek milletvekillerini sükûnete davet etti. Yaşanan tartışma, bütçe görüşmelerine damga vuran anlardan biri olurken, oturum karşılıklı sataşmaların ardından devam etti.

‘SİSTEM DEĞİŞMEDEN KRİZ ÇÖZÜLEMEZ’

Genel Kurul’da kürsüye çıkan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı da ekonomik kriz tartışmalarını demokrasi ve hukuk vurgusuyla ele alarak, “Hangi ekonomik tedbiri alırsanız alın, bir ülkede demokrasi ve hukuk yok sayılıyorsa ekonomik krizi yok etmeniz mümkün değildir. Sistem değişmeden kriz çözülemez” dedi. Mevcut yönetim modelinin “siyasal azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği bir yapı” yarattığını savunan Paçacı, çözümün güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüş olduğunu söyledi.

‘HESAP VEREN YOK, DENETİM YOK’

Cumhurbaşkanlığı bütçesine yönelik eleştirilerinde Paçacı, temel ilkenin “bütçeyi kullananın hesabını vermesi” olduğunu hatırlatarak, “Ama bu ülkede artık hesap veren yoktur. Tek adam rejiminde hesap sormak yasak, sorgulamak ise suçtur” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı bütçesini “denetimsizliğin, şatafatın ve keyfiyetin bütçesi” olarak nitelendiren Paçacı, “Halk kemer sıkarken saray kemer gevşetmektedir” dedi.

‘CUMHURİYETİN KURUCU FELSEFESİNİN YOK EDİLMESİ DEMEK’

“Açılım” süreci üzerinden iktidara sert uyarılarda bulunan Paçacı terör örgütü elebaşıyla kurulan her temasın terörle mücadelede açık bir geri adım olduğunu kaydetti. Paçacı, “Terörist başını muhatap alan her girişim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısını masaya yatırmak demektir” dedi. Bu milletin, katillerle müzakere edilmesi ve devletin meşruiyetinin tartışmaya açılması için yetki vermediğini vurgulayan Paçacı, “Ama bugün görüyoruz ki cumhuriyetin temel değerleri ve devletin üniter yapısı sessiz pazarlıklara konu edilmektedir” ifadelerini kullandı. Paçacı, “İmralı süreci demek, milletin iradesinin yok sayılması demektir. İmralı süreci demek, Cumhuriyetin kurucu felsefesinin yok edilmesi demektir” diyerek uyarılarını sürdürdü.

‘MASKELER DÜŞÜYOR, DEVLETİN YAPISI TEHLİKEDE’

Paçacı, sadece siyasi iktidara değil, sivil toplum kuruluşlarına ve siyaset kurumunun tamamına seslenerek, “Maskeler düşmektedir, perde aralanmaktadır. Devletin yapısı tehlikededir, milletin birliği bozulmak istenmektedir” dedi. Sürecin son derece tehlikeli bir algıyı adım adım inşa ettiğini savunan Paçacı, bu algının Kürt kökenli yurttaşları terör örgütüyle özdeşleştiren kirli ve bölücü bir anlayışı beslediğini söyledi. Bu yaklaşımın toplumu fay hatları üzerinden böleceğini belirten Paçacı, “Türk ile Kürdü bilinçli bir şekilde karşı karşıya getirmek isteyen karanlık bir akıl devrededir. Bunun sonu Allah korusun bir iç çatışmadır” uyarısında bulundu. Paçacı, “Bu Gazi Meclis ne devletini yıktırır ne de böldürür. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ifadelerini kullandı. 

AKP’Lİ BURSALI CHP’Lİ BELEDİYELERİ HEDEF ALDI

TBMM Genel Kurulu’nda İletişim Başkanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında AKP ve CHP arasında sert sataşmalar yaşandı. Hakikati korumanın vatanı korumak olduğunu söyleyen Bursalı, şu ifadelere yer verdi: 

“Biz AKP olarak 23 yıldır sadece hizmet üretmedik. Milletimizin ruhuna, devletimizin hafızasına ve bu toprakların kaderine de mühür vurduk. Ama biz ülkemizi Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için çabalarken birileri hep engel olmaya kalktı. Kendi belediyelerinde dahi şeffaf olmayan, yolsuzluk dosyalarını kapatmak için kapı kapı dolaşıp el açan bir muhalefete evrilenlerin, ülkemiz üzerinde kirli emelleri olanların dümen suyuna giren muhalefetin, Türkiye’nin büyük yürüyüşünü ve iletişim stratejisini de anlamasını beklemiyorum. Neden mi? Çünkü bir yerlere şifreli iletişim kurmak sizin işiniz.”

AKP VE CHP ARASINDA ‘SATAŞMA’ GERİLİMİ

AKP grubunun konuşmalarını tamamlamasının ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AKP milletvekillileri Şebnem Bursalı, İbrahim Ethem Taş ve Havva Sibel Söyleme’'in konuşmalarında CHP grubuna sataştığını belirterek, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan kürsüden cevap vermek için söz talebinde bulundu.  TBMM Başkanvekili Bozdağ, Başarır’a kürsüden konuşma hakkı vermesi üzerine AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, karşı çıkarak kendisine de söz hakkı verilmesini istedi. Bozdağ ise konuşmalarda kimin sataştığının gördüğünü belirterek, Usta’ya “Ne için söz istiyorsunuz? Bir sataşma yok AKP'’e. Kimse bir sataşmadı. Herkes eleştirisini yaptı ama AKP'den sataşma var" dedi. 

‘KOKAİN ÇEKEN GAZETECİ BİZİM TARİHİMİZDE HİÇ OLMADI’

CHP’li Başarır, şöyle konuştu: 

“Sayın Şebnem Bursalı. ‘Yolsuzluk’ dediniz. 17-25 Aralık tarihinde bunu söylediniz. Ayakkabı kutularıyla sembol olmuş, birleşmiş bir partinin milletvekili olarak söylediniz. Ben bunu söylerken yerinizde olsam aynaya bakarım. Kıpkırmızı kızarmış bir ıstakoza dönerim. İbrahim Ethem Taş, bir sürü şey söyledin ama ‘mezarda rakı içenler’ dedin. Bak bu ülkede içen içer, içmeyen içmez. Bu ülkenin cumhurbaşkanları Sayın Özal, Sayın Demirel açıkça kamuoyuna açık bir şekilde alkol içtiğini söylemiştir ama şükürler olsun ki cumhurbaşkanının uçağına binen, sonra da inen, kokain çeken gazeteci bizim tarihimizde hiç olmadı. 

‘O BAHSETTİĞİNİZ KUTULAR SİZİN BAKLAVA KUTULARINIZDIR’

Başarır’ın kürsüdeki konuşmasının ardından Bozdağ, AKP Grup Başkanvekili Şahin Usta’ya söz verdi. AKP’li Şahin Usta, “Her zaman temiz dil diye konuşuyoruz ama bu kürsüye çıkıp da yine isim vererek insanların kişisel hayatlarıyla ilgili yaptıklarını buradan böyle kötüler ve lanetler şekilde konuşmak ancak CHP’ye ve Sayın Ali Mahir başarıyla yaraşır. Bir mezar başında alkol almak bu ülkenin ne geleneğinde vardır, ne göreneğinde vardır, ne de inancımızda vardır. Bu yaşanmış bir olay. Bunu söylediler diye bakıp bunu buradan meşrulaştırmaya çalışmanız kadar yanlış bir şey olamaz. O bahsettiğiniz kutular vesaireler ancak ancak sizin baklava kutularınızdır. Kayıtlarda da çıkmıştır” diye tepki gösterdi. Genel Kurul’da bir süre daha CHP’li ve AKP’li milletvekilleri tartışmaya devam etti.