Cumhuriyetçiler Kurultayı yola devam ediyor

Cumhuriyetçiler Kurultayı yola devam ediyor

17.12.2025 10:47:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
Cumhuriyetçiler Kurultayı yola devam ediyor

Cumhuriyetçiler Kurultayı, "Karanlığa doğru doludizgin bir gidişin ortasındayız. Bu karanlık gecenin sonu yakındır. Ancak şafağın sökmesi kendiliğinden değil, hepimizin emeğiyle gerçekleşecektir" diyerek 2026'daki kurultay için çağrıda bulundu.

 

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin (THTM) çağrısıyla 23 Kasım'da Ankara'da toplanan Cumhuriyetçiler Kurultayı'ndan 2026'da yapılacak kurultay için çağrı yapıldı.

Açıklamada "2026 yılı Cumhuriyetçiler Kurultayı, ülkemizin Kurtuluş Programının, toplumsal önem derecesi yüksek bir dizi başka başlıkta olgunlaştırılacağı bir süreç olacak. Bu süreci, sadece daha fazla sayıda cumhuriyetçi kurum ve aydının değil, emekçi halk kitlelerinin de katılımına açmaya kararlıyız. Kurultay’ın Haziran ayında toplanmasından önce çok sayıda yerleşimde, birçok kritik başlıkta halk toplantılarında bir araya geleceğiz. Kurultay’a çoğalarak, güçlenerek yürüyeceğiz. Cumhuriyetçilerin Birliğini etkili bir toplumsal ve siyasal güce kavuşturacak olan bu süreç, ülkemizin gerçek ve acil gereksinimlerine adım adım müdahale anlamına da gelmelidir, gelecektir..." denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle: 

"Cumhuriyetçiler Kurultayı yola devam ediyor

Cumhuriyetçilerin Birliğine halkımızla birlikte oluşturacağımız bir kurtuluş programıyla yürüyeceğiz. Barış ve demokrasi demagojileri altında Cumhuriyetin resmen yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Bütün Cumhuriyetçileri 2026 Cumhuriyetçiler Kurultayına omuz vermeye çağırıyoruz. Yaklaşan felaketi durdurmanın yolu Cumhuriyetçilerin ilkeli, devrimci, bir emekçi Cumhuriyetini hedefleyen birliğinden geçecek.

Mayıs 2025’te toplanan Cumhuriyetçiler Kurultayı’nı “Cumhuriyetçilerin Birliği” yönünde bir adım olarak gördüğümüzü ilan etmiştik.

O günden bu yana çalışmalarımızı sürdürdük ve 23 Kasım’da “Kurtuluş Programı” konulu ilk Çalıştayımızı gerçekleştirdik. Danışma Kurulumuz 23 Kasım Çalıştayında öncelikle Cumhuriyetçilerin Birliğine giden yolda belirli bir anlayış ortaklığına ulaşmanın zorunlu olduğu, ama zorunlu olduğu ölçüde kolay olmadığını düşündüğümüz başlıkları ele aldı. Farklı geleneklerden gelen, farklı ideolojilere, kurumsallıklara ve duyarlılıklara sahip cumhuriyetçiler olarak, hedeflediğimiz emekçi Cumhuriyetinin ilkeleri, bizim açımızdan Kürt meselesi, ulusal savunma ve dış politika başlıkları, ülkemizin ekonomik kaynak ve olanakları, düzen siyasetiyle ilişki çerçevesi ve cumhuriyetçi bir halk hareketinin temel özellikleri başlıklarında olgun, yapıcı ve anlamlı bir üretim gerçekleştirdik.

2026 yılı Cumhuriyetçiler Kurultayı, ülkemizin Kurtuluş Programının, toplumsal önem derecesi yüksek bir dizi başka başlıkta olgunlaştırılacağı bir süreç olacak. Bu süreci, sadece daha fazla sayıda cumhuriyetçi kurum ve aydının değil, emekçi halk kitlelerinin de katılımına açmaya kararlıyız. Kurultay’ın Haziran ayında toplanmasından önce çok sayıda yerleşimde, birçok kritik başlıkta halk toplantılarında bir araya geleceğiz. Kurultay’a çoğalarak, güçlenerek yürüyeceğiz. Cumhuriyetçilerin Birliğini etkili bir toplumsal ve siyasal güce kavuşturacak olan bu süreç, ülkemizin gerçek ve acil gereksinimlerine adım adım müdahale anlamına da gelmelidir, gelecektir…

23 Kasım Çalıştayı önümüzdeki Kurultay’da tamamlanacak bir bütünün yapı taşlarından biridir, ama şimdiden belirli ürünler de vermiştir. Bu ürünleri en yakın zamanda açıklamalar biçiminde kamuoyuyla paylaşacak, tartışmaya açacağız. Bütün cumhuriyetçilerin katkısını, emeklerini bizimle birleştirmelerini diliyoruz. Bu dilek, aynı zamanda bir görev çağrısıdır.

Türkiye, Cumhuriyetin kazanımlarının tahrip edildiği bunca zamandan sonra, artık Cumhuriyet’in alenen cenazesinin kaldırılmak istendiği bir kavşaktadır. “Terörsüz Türkiye” sloganıyla yürütülen sürecin bu anlama geldiği açıktır. Barış, demokrasi, birlik, terörün sonlanması gibi sloganlar, amaçlanan felaketin süslü ambalajlarından başka bir şey değildir.

Gerek sürecin paydaşları gerekse arkalarındaki, kendini gizlemeye gerek duymayacak kadar pervasızlaşan emperyalizm niyetlerini çoktandır ortaya dökmektedir. Demokratikleşme adına Türkiye’nin dokuları gevşetilmek, ülkemizin siyasal ve kurumsal yapısı kimlikler temelinde dağıtılmak, bu çözülüş Ortadoğu’ya yönelik yayılmacı hayallerle örtülmek, Anayasa bunların doğrultusunda değiştirilmek isteniyor…

Görülmemiş ölçüde yoksullaşan, yarına umutlanmak bir yana, bugünkü açlığını bastırmaktan bile uzak düşen emekçi halkımızı böyle idare edebileceklerini zannedecek kadar ülke gerçeğinden kopmuş durumdalar.

Bizim Cumhuriyet Devrimimiz emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşının ayrılmaz parçasıdır. Bu savaş ve devrim, aynı zamanda yurttaş değil tebaa isteyen saltanatın ve hilafetin de karşısında konumlanmıştır. Bu dönüşüme ayak direyen gerici güçlerle mücadele edilmiştir. Bu mücadeleler öğretim birliği, ulusal sanayileşme, kadınların eşitliği, ülke egemenliğini güvenceye alan uluslararası sözleşmeler gibi bir dizi adımla ayrılmaz bir bütün oluşturur. Geldiğimiz noktada gerici siyasi iktidar ve ortakları bu bütünü hükümsüz ilan etmeye kararlı görünüyor. Bu doğrultuda toplumsal meşruiyetten yoksun adımlar atmaktan, gizli kapaklı işler çevirmekten kaçınmıyorlar. “Düzen muhalefeti” dediğimiz kesimlerin ise bu saldırıyı göğüslemeye ne niyetleri, ne güçleri var…

Karanlığa doğru doludizgin bir gidişin ortasındayız. Ama asla umutsuz değiliz. Tersine gerici egemen güçlerin yönetme yeteneklerinin kaybolmaya yüz tuttuğunu, halkımızın öfkesinin biriktiğini görüyoruz. Bu karanlık gecenin sonu yakındır. Ancak şafağın sökmesi kendiliğinden değil, hepimizin emeğiyle gerçekleşecektir.

Cumhuriyetçiler Kurultayı Danışma Kurulu"

İlgili Haberler