Metin Lokumcu davasında polislere beraat kararını oğlu Ulaş Lokumcu değerlendirdi

Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun 2011’de ölümüne ilişkin davada önceki gün 13 polisin beraatine yönelik karar büyük tepki çekti. Artvin’in Hopa ilçesinde 2011’de dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi protestolar sırasında polisin yoğun biber gazı kullanması sonucu fenalaşan Lokumcu (55) kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Mahkeme heyeti, aile avukatlarının yeniden keşif talebini reddetmiş, davanın 14. duruşmasında aralarında dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın da olduğu polisler hakkında beraat kararı vermişti. 

‘AĞIRIMA GİTTİ’

Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu ve avukat Servan Aran söz konusu kararı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Ulaş Lokumcu, “Biz 13 yıldır hiçbir şey anlatamamışız. Mahkeme heyeti çevredeki hastanelere SGK’ye babamın sağlık durumuna ilişkin bilgi istemişti. Buralardan bir hastalığa dair belge alamadılar ancak babamın bir hastalığı varmış gibi karar aldılar. Ben babamın sağlıklı olduğunu bir türlü anlatamamışım. Resmen Hopa’ya polisin saldırması, biber gazı sıkması ve güç kullanması ‘yasaldı’ dediler” dedi. 

Lokumcu, “13 yıldır bizi mahkeme salonlarında süründürdüler. 13 yıldır yaşadığım hiçbir şey bu kadar ağrıma gitmemişti. Güçlü kalmaya çalıştım, dilim tutuldu hâkime bir şey söyleyemedim. Keşke söyleyebilseydim. Başkaları ölmesin diye mücadele ettik, sonuç alamadık. Bundan birkaç gün önce de Hopa’da çevre mücadelesi veren Reşit Kibar öldürüldü” ifadeleriyle yaşadıklarını anlattı. 

İSTİNAFA TAŞINACAK

Dava avukatlarından Aran ise şöyle konuştu: “İki yönüyle verildi bu karar. İddianame taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla açılmıştı. Mahkeme taksirle ölüme neden olma suçundan delil yetersizliği kararı verdi. Metin Lokumcu Hopa’da öldürülmüş ve bu dava Hopa’da açılmıştı. Daha sonra güvenlik gerekçesiyle davayı Trabzon’a taşıdılar. Bu dava Trabzon’da taksirle ölüme sebebiyet vermekten asli ceza mahkemesinde görülmekteyken biz görevsizlik talep ettik ve dosyanın ağır ceza mahkemesinee gönderilmesini istedik. Sanıkların olası kastla ölüme sebebiyet vermekten yargılanması gerektiğini söyledik. Mahkeme kısmen bu talebimize uygun olacak şekilde kasten yaralamanın sonucunda bir ölümün meydana gelmesi yönünde dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme heyeti davanın bu yönüyle de polisin müdahalesinin hukuka uygun olduğuna ve orantılı olduğuna karar vererek o suç yönüyle de beraat kararı verdi.” 

Aran, mahkemenin gerekçeli kararını açıklanmasının ardından dosyanın üst mahkeme olan istinaf mahkemesine taşınacağını söyledi.