Skandalların ismi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin istifasını duyurmasının ardından Murat Kurum, Özhaseki’nin yerine atandı. Daha önce de o koltuğa oturan Kurum ise bakanlığı döneminde çevre katliamları ve imar barışlarıyla adını duyurdu. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, sağlık sorunlarıyla görevini bıraktığının açıklamasının ardından yerine yeniden Murat Kurum atandı. AKP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi için aday gösterdiği ancak Ekrem İmamoğlu karşısında kazanamayan Kurum, bakanlık döneminde de skandal girişimlerde bulundu. Seçim döneminde de ‘Çevre katliamlarının hesabını sandıkta sorun’ ifadelerini kullanan Kurum, birçok projeye onay verdi. Çevre katliamlarına neden olan projelerin altında imzası bulundu. Kurum 2018-2023 arasında bakanlık yaptı.

RAPORLARA YANSIDI

Raporlara göre 2010-2018 yılları arasında 106 bin 465 olan maden ruhsatı sayısı, 8 yılda 386 bine çıktı. Koza Altın, Zenit Madencilik, Tümad Madencilik ve Esan Madencilik gibi şirketler Türkiye’nin birçok noktasında özellikle altın madeni işletmeye başladı. Erzincan İliç’teki çok uluslu Anagold ve Çalık Holding tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi yaşamını yitirmişti. Madenin kapasite artışına izin veren isim ise yine Kurum olmuştu. Ayrıca yaşanan facianın ardından yayımlanan bilirkişi raporunda da Kurum’un adı verilmeden 2021’deki Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararını veren yetkililerin de asli kusurlu bulunması dikkat çekti. Öte yandan aynı madende yaşanan başka bir kazayla birlikte de siyanürlü karışım 2 saat 15 dakikalık süre boyunca Fırat Nehri’ne aktı. Fırat’ı zehirleyen şirket ise üç ay sonra yeniden faaliyete geçti. 

ÇEVRE KATLİAMLARINDAN BİLİYORUZ

Türkiye’nin gündemine oturan çevre katliamlarına onay verildiği dönemde Kurum, bakanlık koltuğunda oturuyordu. Bunların arasında Akbelen Ormanı, Aydos Ormanı, Salda Gölü, Kaz Dağları ve Cennet Koyu gibi alanlar bulunuyordu. ‘Çevrecilik’ adı altında ormanlar millet bahçesine çevrildi. Doğal sit alanı olan Cennet Koyu’nda iktidarın gözde şirketlerinden Cengiz Holding’in otel çalışması devam ederken, Akbelen Ormanı’nın da Limak Holding ve İÇTAŞ’ın kömür madeni için yok edilişi sürüyor. 

İMAR BARIŞIYLA ÖVÜNDÜ

AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’deki en büyük problemlerden biri de imar affı oldu. 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla birlikte Resmi Gazete’de yayımlanan kararla imar affı kapsamında 6 milyon konut için yapı kayıt belgesi verildi. Bu kararın ardından göreve gelen Kurum, aftan yedi milyon kişinin yararlandığını açıkladı. Riskli yapılara verilen izinlerin ardından Kurum, “İmar barışı, ‘imar barışına giren yapılar sağlamdır, riskli değildir’ anlamı taşımıyor” açıklamasını yaptı. Kurum ayrıca, “İmar affı, bizim vatandaşın devletle olan barışı” ifadesini kullandı. Verilen imar affı özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra gündeme geldi. 

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE MAĞDUR ETTİ

Kurum’un bakanlık döneminde İstanbul’un birçok noktasında kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Fetihtepe, Tokatköy ve Tozkoparan gibi mahallelerde yapılan çalışmalar, ‘rantsal dönüşüm’ olarak adlandırıldı. Sabahın erken saatlerinde çevik kuvvetle birlikte evlerinden çıkarılan yurttaşlar sokakta kaldı. Bakanlık yurttaşlara ‘ufak’ bir kira desteği verdi. Ayrıca dönüşüm kapsamında yapılacak evler için de ek ücret talep edildi. Bunun yanında TOKİ’nin “100 Bin Alt Gelir Grubu Sosyal Konut Projesi” kapsamında yurttaşlar evlerini teslim alamadı. Ek olarak 15-21 bin TL talep edilen yurttaşlar için Kurum, “Vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, bu bedeli karşılayabilir” dedi.