Ufuk Uras'tan olay Ephraim Elrom paylaşımı: Tepkiler üzerine sosyal medyadan çekildiğini açıkladı

Eski milletvekili ve akademisyen Ufuk Uras, Twitter hesabındaki paylaşımda 68 kuşağı devrimci gençlik hareketinin önderlerinden Mahir Çayan ve yoldaşlarına yaptığı göndermenin büyük tepki çekmesi üzerine sosyal medyadan "çekilme" kararı aldı.

İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom'un 1971’de öldürülmesine dair Twitter hesabından paylaşımda bulunan Uras, Elrom'un annesi, babası, kızkardeşinin Nazi kamplarında öldürüldüğünü belirtti.

Paylaşımının devamında ise Nazi Almanyası'nda Yahudilerin gettolara ve toplama kamplarına naklinden sorumlu Otto Adolf Eichman'ın yakalanış tarihini hatırlatan Uras, Elrom'un öldürülmesinin de aynı tarihte olduğuna dikkat çekti.

Uras'ın paylaşımı şöyle:

"İsrail başkonsolosu Elrom'un annesi, babası, kızkardeşi Nazi kamplarında öldürülüyor. Ailesinin katili Eisman'ı Güney Amerika'da, 22 Mayıs'ta yakalayıp İsrail'e getiriyor ve yargılanmasını sağlıyor. Elrom'un İstanbul'da öldürüldüğü tarih de aynı gün, çok tuhaf bir zamanlama"

Uras'ın Mahir Çayan ve yoldaşları tarafından kurulan THKP-C'nin ilk eylemi olarak nitelenen olay üzerinden Eichman'la kurmaya çalıştığı bağlantı tartışma konusu oldu. Sosyal medyada özellikle sosyalist solda büyük tepkiye neden olan Uras, daha sonra yaptığı açıklamada "İfade ve tartışma özgürlüğü karşısında tehdit dili kabul edilemez. Yanlışlarımızı azaltıp doğrularımızı çoğaltmaya çalışıyoruz, kimseyi rencide etmek gibi bir amaç olamaz" diyerek sosyal medyadan çekildiğini duyurdu.

2019 yılında adını Sol Parti olarak değiştiren Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nde bir dönem genel başkanlık görevinde bulunan Uras, 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu sürecinde “Yetmez ama evet” sloganıyla yapılan kampanyanın başını çeken isimlerden biri olarak öne çıkıyordu.

17 Mayıs 1971’de dönemin İsrail Başkonsolosu Ephraim Elrom, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir, Mahir Çayan, Necmi Demir, Oktay Etiman ve Ziya Yılmaz'ın kurucusu olduğu Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C) tarafından kaçırılmıştı. Mahir Çayan ve yoldaşları, Elrom’un serbest bırakılması karşılığında hapiste bulunan devrimcilerin serbest bırakılmasını talep etmişti. İstekleri yerine getirilmemesi üzerine Elrom 22 Mayıs 1971’de öldürülmüştü.