Saviç ve Batagov'un bir anda sakatlanması, maç öncesi endişe yarattı. Merakla beklenen Baniyya ve Okay'ın performansıydı. Ama asıl değerlendirilmesi gereken savunma blokunun uyumsuzluğuydu. Çok pozisyon hatası yaptılar. Özellikle ikinci yarı Alanya'nın 73. dakikada attığı gole kadar inanılmaz pozisyonlar verdiler. Ancak Alanyaspor hücum oyuncuları bu pozisyonlardan yararlanamadı.
İki farklı 45 dakika izledik. İlk 45 dakikada ayağa garanti paslarla topa sahip olmasını bilen bir Trabzonspor vardı. Çok pozisyon üretemedi. Ancak güvenli bir oyun ortaya koydu. Çok pozisyon da vermedi.
Onana, "kaleci oyunu nasıl başlatır?" dersi verdi. Trabzonspor 3 pasta golü buldu. Onana'dan Mustafa'ya, Mustafa'dan Onuachu'ya...
İkinci yarı Rus ruleti ile başladı. Trabzonspor Folcarelli ile farkı ikiye çıkarabilirdi. Alanya Enes, Makuta ve Hwang Ui-jo ile daha ikinci yarının başında beraberliği yakalayabilirdi. Bu pozisyonları cömertçe harcadıla. Alanya'nın etkisi etkisi 73. dakikadaki beraberlik golüne kadar devam etti. Trabzonspor sezon başından beri vermediği pozisyonu 28 dakikada verdi. Alanya çok kolay pozisyonları atamadı. Ianis Hagi ile zor olanı yaptı. Ceza sahası dışından adeta mermi sıktı. Onana topu filede gördü.
Fatih Tekke, Alanya'nın yükselen temposunu sezdi. Erken oyuncu değişikliğine gitti. Olaigbe'nin yerine Muçi, Augusto'nun yerine Arif oyuna aldı. Arkasından Sikan ve Visça'yı oyuna sokarak Alanya'nın hızını kesmeye çalıştı. Arif ve Visça katkı yaparken, Sikan ve Muçi topu ezmekten öteye geçemedi. Keşke Visça'yı biraz daha erken oyuna alınsaydı.
Onuachu yaratıcılığını kullanarak golünü attı ama oyunun genelinde formsuzdu. Tekke, Oulai'yi neden dışarı aldı? Sarı karttan dolayı aldıysa yanlış. Oyuncu kendini korumasını bilecek. Kaldı ki Trabzonspor’un Oulai'ye çok ihtiyacı vardı.
Son bölümde Trabzonspor tempoyu yükselterek tekrar öne geçmeye çalıştı. Ancak gücü buna yetmedi.
Takımda genel olarak bir formsuzluk hakim.
Ki bu tür gel gitlerin olabileceğini Fatih Tekke söylemişti; "Genç bir takımız. Zaman zaman formsuzluk yaşayabiliriz. Böyle zamanlarda desteğe ihtiyacımız var" demişti.
Taraftarın bu durumu mutlaka göz önüne alarak takıma moral vermesi gerekir.