NBA Finalleri: Küçük ayaklar ve büyük adımlar

NBA'de bir normal sezon vardır, bir playoff'lar vardır, bir de “gerçek sezon” vardır yani “NBA Finalleri.” Golden State Warriors ve Boston Celtics adlarını NBA Finalleri'ne yazdırdıklarında üç aşağı beş yukarı herkes Golden State'in elini kolunu sallaya sallaya şampiyonluğa yürüyeceğini düşünüyordu. Bu kalabalığın içinde ben de vardım. Boston Celtics seride şu an 2-1 önde. 

Aslında Boston Celtics'in bu serideki en büyük başarısı olası şampiyon olması değildir. Celtics'in en zor sınavı aslnıda bu seride ilk maçı kazanmasıydı. Çünkü tam bir test maçıydı ve kaybetseydi seri farklı şekilde sirayet edecekti. Şu anda seri tamamen ezberlerden uzak ne olabileceği belirsiz vaziyet aldı. Buna “NBA'i özel kılan şey zaten budur” diyebilirsiniz veya başka benzer söylemler. Ama şunun altını çizmek lazım; NBA'de hatta dünyadfa tüm takım sporlarında takımların ve camiaların “kazanma kültürü”ne sahip olup olmaması gerçekten belirleyici bir element. Çünkü Celtics buraların takımı, bunu kabul etmek gerekir.

Bu iki takımın NBA Finali'ne geliş şekli çok benzer değil. Golden State, bence gerçekten çok zorlanmadan tabir-i caizse elini kolunu sallaya sallaya NBA Finali'ne yürüdü. Gerçek manada sınanmadı. Kaybettikleri maçlara bakmak gerekirse bu playoff'larda biraz Golden State'in kendi düşük performansı yüzünden kaybedildiğini söyleyebiliriz. Arada oluşan sakatlıklar ve geri dönüşler. 

Boston Celtics'in bu sezon hikayesi ve senaryosu tamamen farklı. Sezonu bir kenara koyalım; sırf bu playoff'larda neredeyse görmedikleri şey, başlarına gelmeyen şey kalmadı. Çok ciddi “nükleer güç”lere sahip takımları eleye eleye geldiler buralara. Sırf ilk turda eledikleri Kevin Durant'lı Brooklyn Nets. Nets, bu sezon kötü bir yıl geçirmiş olabilir, takım mühendisliği ve oynadığı oyun da kötü olabilir ama kağıt üzerinde zayıf bir takım olduğunu iddia edebilir misiniz? Nets, Celtics'i eleseydi kimin için yılın süprizi olacaktı? Kimse için o yüzden birbirimizi kandırmayalım. Ligin belki de en önemli oyuncusu ve geçtiğimiz yılın şampiyonu Giannis Antetokounmpo'lu Milwaukee Bucks'ı durdurdular. 

Boston'ın Miami serisi ise başlı başına bir hikaye zaten. Öne geçtiler, geriye düştüler, 7inci maça kadar uzadı seri. Boston Celtics'in bu sezon ligin en iyi savunma takımlarından biri olduğunu söylememiz gerekiyor ama en az kendileri kadar savunmada direnç koyabilen Miami'nin normal ritmini asla vermediler. Yani Boston savunması Kevin Durant'ı yedikten sonra, Giannis'i yuttuktan sonra geriye sadece Miami kalıyordu ki Miami'yi de her ne kadar seri yedinci maça kadar gitmiş olsa da Boston'ın oyunsal anlamda ağır basan taraf olduğunu söylememiz gerekiyor. 

Zaten Boston'ın Golden State serisinden ilk maçı almasını bu yüzden takdir etmek gerekiyor ve altını çizmek gerekiyor. Çünkü oyunsal olarak maça el koyamadılar ve maç aslında bir bakıma Golden State'in istediği şekilde gidiyor gibi görünüyordu ama bunun içinden de bir şekilde çıkmaya başladılar. 

Boston'ın bu sezon en önemli özelliğinin inanılmaz temkinli oynuyor olması. Her an maçı kaybedeceklermişçesine oynuyorlar bu onları daha az risk almaya ve daha tedbirli oynamaya zorluyor. Golden State ise son 10 yıldır şöyle bir kimliği var maç içinde; “ya işte biraz takılalım, nasıl osla üçüncü çeyrekte çözeriz” İşte Boston Celtics bunu çok iyi değerlendirdi ve eline aldığı maçı Golden State'e vermedi. 

Bu iki takım oyunsal anlamda tamamen alakasız takımlar. Golden State, hız ve ritim üzerinden üretken ve verimli olabilen bir takım. Yani çarpım tablosu gibi. Birbirleriyle hızlıca çarpılırlarsa bir anda sonucun artış kat sayısı değişiyor ve tuhaf istatistikler ortaya çıkıyor. Boston ise biraz daha toplama ve çıkarma tablosu gibi. Hata payı daha düşük, yüksek patlama içeren istatiskler ortaya çıkarmayan ama bir şekilde sonuca, hatta doğru sonuca ulaşan bir oyun stili var. Boston'ın oyununun en önemli özelliliği Golden State gibi hızlı ve tempolu oynamaya alışık takımların oyun ritimlerini bozabiliyorlar. Bunu savunma anlamında başardıkları gibi geri dönüşünde hücumda bitirici olabiliyorlar bir şekilde. Bugün Boston Celtics şampiyon olsa kimin MVP yani En Değerli Oyuncu olacağı bile belli değil. Bu aslında Celtics'in oyununu çok iyi tanımlayabilir. 

Boston ilk maçı alarak çok büyük bir adımb atmış oldu seride. Keza bunu bugün çok net görebiliyoruz. Seride 2-1 öne geçti. Dördüncü maçı aldığı an 3-1 öne geçecek ki bu serinin bir anlamda kapısının kapanmaya başladığını işareti olur. Golden State'in ne yapıp edip dördüncü maçı alacağını düşünüyorum. Ama dördüncü maçı Golden State alırsa seri 2-2'ye gelecek ve çok büyük ihtimalle beşinci maçı alan takım 6ıncı maçla birlikte şampiyon olacaktır. Bu serinin yedinci maça gideceğini düşnümüyorum. Seri 2-2'ye geldiği takdirde beşinci maçı alacak takım bir bakıma şampiyonluğa uzanacaktır. Çünkü bu tür serilerde bir maç, bir ayak aslında serinin gidişatı için belirleyici çok büyük bir adıma haline gelebiliyor. Tıpkı serinin ilk maçı gibi.