Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Biz 'yapılamaz, mümkün değil' denilen projelerin hepsini tek tek hayata geçirdik, daha iyilerini de yapmaya devam ediyoruz. Bizim derdimiz ülkemizin aydınlık yarınlarıdır. Hedefimizde enerjide dışa bağımlılığını bitirmiş, yenilenebilir enerji devrimine imza atmış, sürdürülebilir madencilikte değer zincirini oluşturmuş güçlü bir Türkiye vardır" dedi.
Türkiye'nin 2024 yılında altın dahil maden ithalatının yaklaşık 32 milyar dolar olduğunu belirten Bayraktar, "Bu alandaki dışa bağımlılığımızı düşürmek için, maden üretimimizi her geçen yıl artırıyoruz. 22 yıl önce Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde bugünkü fiyatlarla 117 milyar TL olan madencilik sektörünün hacmini 2024 yılında 529 milyar TL’ye; maden ihracatımızı da aynı dönemde 7 kat artırarak 6 milyar dolara çıkardık" dedi.
"HİÇ KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN BU KAYNAĞI MİLLİ MENFAATLERİMİZE EN UYGUN ŞEKİLDE, DEVLET ELİYLE İŞLETECEK"
Türkiye'nin borda dünya rezervinin büyük bir kısmına sahip olduğunu kaydeden Bayraktar, şöyle konuştu:
"Bor madeninde, 2024 yılında 2,5 milyon ton satışla 1,3 milyar dolarlık gelir elde ederek rekor kırdık. İnşallah 2025 yılını da benzer seviyelerde kapatacağız. Nadir toprak elementleri modern teknolojilerin ve yeşil dönüşümün temel unsurlarından biridir. Enerji dönüşümünün hızlandığı, dijitalleşmenin vazgeçilmez bir hale geldiği dünyada, nadir toprak elementlerine sahip olmak, yalnızca bir maden zenginliği değil; ülkelerin en önemli stratejik güç alanlarından biri hâline gelmiştir. Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri, gelişmiş uzay ve savunma teknolojileri gibi birçok alandaki ilerlemeler nadir toprak elementlerine olan ihtiyacı artırmıştır. Bizler, nadir toprak elementlerindeki bu yükseliş trendini yıllar öncesinden tespit ederek, potansiyelimizin olduğu bölgelerdeki çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda, Eskişehir Beylikova’da 125 bin metreden fazla sondaj yaparak 694 milyon tonluk, dünyada tek sahada en büyük ikinci rezervi keşfettik. Akabinde, pilot tesisimizi 2023 yılı Nisan ayında devreye aldık. 570 bin ton kapasiteli endüstriyel tesisin temelini de önümüzdeki yıl atmayı hedefliyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın bu kaynağı milli menfaatlerimize en uygun şekilde, devlet eliyle işletecek ve en katma değerli şekilde ekonomimize kazandıracağız.
"TÜRKİYE’Yİ YALNIZCA KENDİ TALEBİNİ KARŞILAYAN BİR ÜLKE OLMAKTAN ÇIKARARAK BÖLGESİNDEKİ ÜLKELERE DOĞALGAZ İHRAÇ EDEBİLEN ÜLKE HALİNE GETİRECEĞİZ"
Ülkemiz, yıllık yaklaşık 60 milyar metreküp doğalgaz tüketimiyle Avrupa’daki dördüncü büyük ülkedir. Bu yüksek tüketimi mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan karşılamak için yurt içinde ve yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerimizi artırıyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki kara ve deniz sahalarımızda günlük doğalgaz üretimimizi 22 milyon metreküpün üzerine çıkardık, bir üretim rekoru daha kırdık. Bu üretim seviyesi, konut tüketiminin yüzde 42’sine, sanayi tüketiminin yüzde 63’üne, toplam doğalgaz talebinin ise yüzde 15’ine karşılık gelmektedir. Ayrıca, enerji altyapımızı geliştirmek adına birçok önemli faaliyeti hayata geçiriyoruz. Devreye aldığımız doğalgaz iletim ve dağıtım hatları, yer altı depolama tesisleri, LNG terminalleri ve yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma üniteleri (FSRU) ile doğalgaz altyapımızı güçlendirdik. Bu süreçte yalnızca yerli üretim kapasitemizi artırmakla kalmadık, aynı zamanda kaynak ülke ve tedarik güzergahlarımızı da arttırdık. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar sayesinde, günlük gazlaştırma kapasitemizi beş katına çıkararak 161 milyon metreküpe ulaştırdık. Bugün, doğalgaz tüketimimizin neredeyse yarısını sıvılaştırılmış gazi (LNG) tedarikiyle karşılayabilir durumdayız. Önümüzdeki dönemde bu kapasiteyi günlük 200 milyon metreküpe yükselteceğiz. Bu çalışmalarımızla Türkiye’yi yalnızca kendi talebini karşılayan bir ülke olmaktan çıkararak bölgesindeki ülkelere doğalgaz ihraç edebilen bir merkez ülke haline getireceğiz.
"DÜNYANIN ETRAFINI ALTI KERE DOLAŞACAK KADAR BİZ DOĞALGAZ ŞEBEKEMİZİ AKTİF HALE GETİRDİK"
Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda, sahip olduğumuz petrol ve doğalgaz potansiyelinin ortaya konması, yeni keşifler yapılması ve üretim kabiliyetimizin artırılması adına dünyada sayılı enerji filolarından birini kurduk. Kısa süre önce filomuza ilave iki adet yedinci nesil ultra derin deniz sondaj gemisi kazandırdık. Bu gemilerden ilki eylül ayında ikincisi ise bu ayın başında 'Mavi Vatan'a ulaşmıştır. Böylece, altı sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek unsurlarıyla birlikte, Türkiye’yi dünyanın en büyük dördüncü arama ve üretim filosuna sahip ülkesi konumuna getirdik. Millî filomuzla sürdürdüğümüz çalışmalar kapsamında, 2025 yılı içinde güncel ekonomik değeri yaklaşık 37 milyar dolar olan 92 milyar metreküpün üzerinde yeni doğalgaz rezervi bulduk. Bir yıl önce günlük 7 milyon metreküp olan üretimimizi 9,5 milyon metreküpe çıkardık. Böylece sadece son bir yılda sağladığımız bu üretim artışıyla ilave bir milyondan fazla evin ihtiyacını kendi yerli doğalgazdan karşılar hale geldik.
Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz 'Osman Gazi' ile günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında, 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028’de devreye alacağımız ikinci yüzer üretim tesisimizle bunu günde 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız. İletim ve dağıtım şebekemizin uzunluğunu 245 bin kilometreye çıkardık. Yani dünyanın etrafını altı kere dolaşacak kadar biz doğalgaz şebekemizi aktif hale getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AKP olarak enerji alanındaki en önemli devrimlerimizden biri olan bu proje ile 2002'de sadece 5 ilde kullanılan doğalgazı, bu altyapıyla 81 il ve 956 yerleşim yerine ve nüfusumuzun yüzde 85’ine ulaştırır hale getirdik. Yürüttüğümüz yoğun çalışmalarla, Ankara-Edirne otoyolu uzunluğuna tekabül eden yaklaşık 700 kilometrelik yol ağı inşa ettik. Geçen yıl bu zamanlarda Gabar’da günlük 61 bin varil petrol üretirken, bugün günlük 81 bin varil üretime çıktık.
"AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ PROJEMİZ, REAKTÖRLERİN HEPSİ TAMAMLANIP DEVREYE ALINDIĞINDA ELEKTRİK İHTİYACININ YAKLAŞIK YÜZDE 10’UNU TEK BAŞINA KARŞILAYACAKTIR"
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemiz, reaktörlerin hepsi tamamlanıp devreye alındığında; ülkemizin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılayacaktır. Bu sayede, yıllık 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatının yanında 35 milyon ton karbon salımı önlenecektir. Ayrıca, nükleer kapasitemizi artırmak amacıyla Sinop ve Trakya nükleer güç santrallerine yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geleneksel nükleer santrallerin yanı sıra, önümüzdeki yıllarda yaygınlaşmasını beklediğimiz küçük modüler reaktörlere (SMR) yönelik çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Yerli sanayimizin kabiliyetlerini ve yetişmiş insan kaynağımızı bir araya getirerek Türkiye’yi, kendi SMR teknolojilerini geliştiren ve bunları bölgesel pazarlara sunabilen bir konuma taşımayı hedefliyoruz. Bu çerçevede, 2050’ye kadar 5 bin MW düzeyinde SMR kurulu gücüne erişerek toplam 20 bin MW nükleer kapasiteye sahip bir ülke olmayı planlıyoruz. Böylece, sadece enerji arz güvenliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizi geleceğin düşük karbonlu teknolojilerinde söz sahibi konuma getirmeyi hedefliyoruz.
Biz 'yapılamaz, mümkün değil' denilen projelerin hepsini tek tek hayata geçirdik, daha iyilerini de yapmaya devam ediyoruz. Bizim derdimiz ülkemizin aydınlık yarınlarıdır. Hedefimizde; enerjide dışa bağımlılığını bitirmiş, yenilenebilir enerji devrimine imza atmış, sürdürülebilir madencilikte değer zincirini oluşturmuş güçlü bir Türkiye vardır.
"2025 YILININ İLK ON BİR AYINDA TÜM VATANDAŞLARIMIZIN ELEKTRİK VE DOĞALGAZ FATURALARININ YAKLAŞIK 578 MİLYAR TL’Sİ DEVLETİMİZ TARAFINDAN KARŞILANDI"
Millete hizmet aşkıyla yürüttüğümüz tüm bu faaliyetlerin esas gayesi, vatandaşlarımızın enerjiye kesintisiz, güvenilir ve uygun fiyatla erişmesidir. Bununla birlikte, küresel piyasalarda belirlenen enerji ve emtia fiyatları jeopolitik gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Bu durumdan vatandaşlarımızın olumsuz etkilenmemesi için pandemi döneminde başlattığımız ve devletimizce sağlanan enerji tüketim desteğini sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2025 yılının ilk on bir ayında tüm vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgaz faturalarının yaklaşık 578 milyar TL’si devletimiz tarafından karşılandı. Yıl sonuna kadar bu tutarın 646 milyar TL’yi aşacağını öngörüyoruz. Halihazırda konutlarda kullanılan elektriğe ortalama yüzde 55, doğalgaza ise yüzde 45 oranında destek sağlıyoruz. Bunun yanı sıra, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızca, dar gelirli haneler için elektrik tüketim desteği kapsamında, günümüz fiyatlarıyla; 2019-2025 yılları arasında 3,5 milyon haneye 87 milyar TL doğrudan destek verdik, 2022-2025 yılları arasında 679 bin haneye 4,8 milyar TL doğrudan doğalgaz desteği sağlandık ve 2003 yılından bu yana toplamda 226 milyar TL tutarında kömür yardımı yaptık. Bulduğumuz tüm kaynakları Gabar’daki petrolü, Karadeniz’deki gazı, Türkiye’nin dört bir yanında ürettiğimiz madenlerden aldığımız devlet paylarını vatandaşlarımıza sağladığımız enerji destekleri için kullanıyoruz.