‘6 Şubat’ta ölmedik, ağır ağır ölüyoruz’
Deprem bölgesinde Hatay İskenderun’dan sonraki durağımız Arsuz, Antakya ve Defne. Bozuk yollar, altyapı sorunları ve kötü barınma koşullarıyla üç ilçe de kaderine terk edilmiş gibi.
Arsuz sağlam kalan mahalleleriyle depremzedelerin sığınağı durumunda. Arsuz’dan sonra Antakya’ya geçiyoruz. Arsuz'dan sonraki durak Antakya. Kaç kez gelirseniz gelin, yıkımın ve yıkım sonrası sahipsizlikten kaynaklı çaresizliğin boyutunu insan aklı almıyor. Bambaşka bir gerçekliği, boyutu yaşıyor Antakyalılar. Önceki gelişlerle kıyasladığında en çok değişen olgu insanların psikolojik durumları. Gerekli destek sağlanmazsa bölge bu kez başka acı örneklerle gündeme gelebilir.
MEZARDA İSIMSİZ YATANLAR KİM?
Defne'ye geçmeden Narlıca'daki kimsesizler mezarlığını ziyaret ediyoruz. Sanki her an, 6 Şubat'taki çığlıkları, haykırışları duyabilecekmişsiniz gibi bir ağır hava. Bölge dışında birisinden “kaybımız” diye bahsedildiğinde anlaşılan, yaşamını yitiren kişidir. Oysa Hatay'da kayıp, kayıp demek. Kaybolan, bulunamayan, olmayan. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş geçen günlerde "kayıp yok" dedi. O zaman kimsesizler mezarlığından devam edelim.
İnsanlar ilk olarak buraya -en iyi ihtimalle- ayrı ayrı gömüldü. Cinsiyet anlaşılsın diye kadınların mezarlarına türbentler bağlandı. Yaklaşık 12 ay geçti, ancak boş mezar taşı ya da sayı yazılı tahta kazıklar az değil. Bu mezarlar doluysa ve adları belli değilse, bu aynı zamanda ulaşılamayan "kayıp" yurttaş demek. O zaman nerede bu insanlar? İsimsiz bedenlerin hepsi mi sahipsiz, kimsesiz, akrabasız?
'KONUŞACAK YETKİLİ BULAMIYORUZ'
Bir yıla yaklaşırken Defne'de de barınma sorunu Antakya'dan farksız. Depremden kısa süre sonra verilen hasar raporları yurttaşlarda soru işaretleri yaratıyor. Bir yıl geçmesine rağmen Defne Harbiye Mahallesi'nde çadırda kalan Ceylan Mersin, "Evimize az hasarlı dendi ama giremiyoruz. Hem durumundan ötürü korkuyoruz hem de çocuklar psikolojik olarak etkileniyorlar. Evden bir şey almalarını istediğimizde 'anne ya enkaz altında kalırsam' yanıtı alıyoruz" dedi.
Ceylan Mersin'in eşi Erdal Mersin ise "Gerçekten az hasarlı olsa bile onaracak maddi gücümüz yok, 6 Şubat'ta ölmedik, şimdi ağır ağır ölüyoruz. Hadi ilk üç gün yoktu, yetişemedi devletimiz. Peki şimdi nerede?" diyor ve ekliyor:
“Bunu sizin aracılığınızla söylüyoruz. Çünkü kendimize yetkili muhatap bulamıyoruz...”
İzlenimlerimize Antakya, Kahramanmaraş ve Adıyaman ile devam edeceğiz...
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası