AKP yine sermayeden yana tavır aldı: Turizm emekçisinin izin hakkına gasp

AKP yine sermayeden yana tavır aldı: Turizm emekçisinin izin hakkına gasp

15.07.2025 04:00:00
Güncellenme:
AKP yine sermayeden yana tavır aldı: Turizm emekçisinin izin hakkına gasp

Turizm emekçileri, 10 gün kesintisiz çalıştırılmalarını ön gören yasa değişikliğini, “İnsan kavramı olmayan, turizm patronlarının çıkarlarını koruyan sınıf karşıtı bir düzenleme” ifadeleriyle değerlendirdi.

Turizm işçilerinin çalışma ve tatil günlerini ilgilendiren değişiklik TBMM’de onaylandıktan sonra dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Değişikliğe göre turizm emekçileri 10 gün kesintisiz çalıştırılabilecek. Karara turizm emekçilerinden ve muhalefetten tepkiler yükseldi. Cumhuriyet’e konuşan Türk-İş’e bağlı Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS) Genel Başkanı Cemail Bakındı değişikliğe ilişkin, “Bu, bir kölelik düzenidir. Sayın Bakanın isteğine göre yapılan sınıf karşıtı bir düzenlemedir” yorumunda bulundu. Değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Bakındı, “İşçi bulamazlar. Turizm hizmetine bir faydası olmaz. 10 gün dinlenmeden nasıl çalışılacak? Akla uygun değil. İnsan kavramı olmayan bir düzenleme. Bunun hiçbir verimi olmaz” dedi.

 

‘TEMEL NEDEN SEKTÖRDEKİ ÖRGÜTSÜZLÜK’

DİSK’e bağlı Dev Turizm-İş Genel Sekreteri Gökhan Aslan da konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Turizm işçilerinin anayasa ile güvence altına alınan dinlenme hakkının ciddi şekilde tahrip edildiğini vurgulayan Aslan, “Turizm işkolu, ülkemizde güvencesiz çalışmanın, iş kazalarının ve işçi cinayetlerinin en yoğun yaşandığı sektörlerden biridir. Bu yasa değişikliğiyle birlikte patronlara 'esnek çalışma' adı altında geniş yetkiler tanınırken, işçiler için sınırsız bir sömürü ortamı yaratılmıştır. Değişikliğin bu denli rahatlıkla yapılabilmesinin temel nedeni ise sektördeki örgütsüzlüktür” ifadelerini kullandı.

‘BAKANIN SEKTÖR SERMAYEDERİ OLMASI KOLAYLAŞTIRDI’

Turizm sektörünün 12 ay boyunca yoğun nakit akışı sağlayan ve sıcak paranın döndüğü başlıca sektörlerden biri olduğunu kaydeden Aslan, “Bu nedenle Türkiye’deki sermaye çevrelerinin önemli bir kısmı bu sektörde faaliyet göstermektedir. Yüksek enflasyonun ve Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybının etkisiyle, son dönemde sektörde bir daralma yaşanmakta ve bu daralmaya karşı ilk önlem olarak personel giderlerinin azaltılması tercih edilmektedir. Bu bağlamda haftalık tatil hakkının fiilen kaldırılması, kârlılığı artırma hedefiyle gündeme getirilmiştir. AKP hükümetlerinin uzun yıllardır emek-sermaye politikalarında istikrarlı bir şekilde sermayeden yana tavır aldığı bilinmektedir. Bu son değişiklik de 'esnek çalıştırma' adı altında turizm patronlarının çıkarlarını koruyan bir yasal düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Üstelik mevcut bakanın sektör içinden gelen bir sermayedar olması, patron yanlısı politikaların hızla hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bakanlık, işçilerin haklarını koruması gerekirken, bu değişiklikle işveren lehine bir tutum sergilemiştir” dedi. Değişikliğin sektörde istihdamı artırmak yerine maliyetleri düşürmeye yönelik olduğunu belirten Aslan, “Kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu sektörlerden biri olan turizmde bu uygulama, kayıt dışılığı daha da artıracak ve emekçilerin güvencesizliğini derinleştirecektir” diye konuştu.

‘SESSİZ KALIRSAK BEDEL ÖDERİZ’

HAK-İŞ’e bağlı Türki̇ye Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri̇ İşçi̇leri̇ Sendi̇kası’ndan (OLEYİS) ise “Bu düzenlemeyle birlikte inşaat başta olmak üzere başka sektörlerden de benzer talepler yükseliyor. Bugün turizm işçisinin hakkı budanır, yarın tüm işçilerin hafta tatili hakkı ellerinden alınmak istenir. O yüzden bu yasaya sessiz kalırsak, bedelini hep birlikte öderiz” çıkışı geldi.

‘AKP’NİN EMEĞE BAKIŞININ ÖZETİ’

Düzenlemeye muhalefetten de tepki geldi. CHP Kültür ve Turizm Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, “Turizm Bakanı’nın aynı zamanda turizm patronu olduğu bir ülkede, emekçiye insanca çalışma hakkı tanınmaması şaşırtıcı değil. Bakanın talebi bellidir. ‘Esnek, denetimsiz, kuralsız, ucuz iş gücü.’ Bakanlık koltuğu ile kendisinin sermaye sahipliği aynı elde birleştiğinde, emekçinin kaderi patron masasından yazılıyor. Turizm Bakanın zihniyetinde, kâr için her şey mubahtır. Uykusuzluk da, fazla mesai de, anayasa ihlali de.’’ ifadelerini kullandı.

CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer ise “Bugün, işçinin 7. gün dinlenme hakkını hedef alan bu anlayış; aslında 22 yıllık AKP iktidarının emeğe bakışının özetidir. Yalnızca turizm işçilerini değil, tüm emekçileri tehdit eden bir emsal niteliğindedir” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, “Turizm Bakanının aynı zamanda turizm patronu olduğu bir ülkede işçinin kaderi kölelik olmuştur. Patron Bakan, işçiye dinlenme hakkını bile çok görmektedir” yorumunda bulundu.